edebiyatokyanus
İÇERİK  
  ANA SAYFA
  YAZILAR
  ARAŞTIRMA-İNCELEME
  SÖYLEŞİ
  DENEME
  ATTİLA İLHAN
  ATTİLA İLHAN-KÖŞE YAZILARI
  E-KİTAP
  ANSİKLOPEDİK
  SATRANÇ VİDEO DERSLERİ DÖKÜMANLAR
  SATRANÇ OYNA
  ŞİİR
  DİL ANLATIM TÜRK EDEBİYATI - LİSE KAYNAK
  => ÖSS TÜRKÇE KONULARI
  => EDEBİYAT BİLGİLERİ
  => Edebiyat Terimleri Sözlüğü -edebiyatokyanus
  => Edebiyat Terimleri Sözlüğü 2- edebiyatokyanus
  => Osmanlıca Terimler Sözlüğü-edebiyatokyanus
  => Edebiyat Bilgileri-Anlatım Türleri
  => Kompozisyon Bilgisi-Sözlü Anlatım
  => Kompozisyon Bilgisi-Yazılı Anlatım
  => Dilimizi Niçin Doğru kullanmalıyız?-Prof. Dr Rıza Filizok
  => Batı Edebiyatı
  => TÜRK EDEBİYATINDA TÜRLER
  => TÜRK EDEBİYATINDA AKIMLAR
  => DİVAN EDEBİYATI
  => TÜRK HALK EDEBİYATI
  => DOĞRU YAZMAK
  => TÜRK EDEBYATINDA DÖNEMLER
  => TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ
  => Türk Edebiyatında Düzyazı
  => ANLATIM BİÇİMLERİ
  => Anlatım Birimleri
  => Cumhuriyet Döneminde Roman
  => Millî Edebiyatta Roman ve Öykü
  => EDEBÎ TÜRLERDEN YARARLANMA GıyasettinAYTAŞ
  => Eski Türk Edebiyatından Yeni Türk Edebiyatına Geçiş
  => GÖRÜNTÜLÜ ÖSS HAZIRLIK
  => Türk Edebiyatında Şiir
  => ARUZ TARİHÇE VEZİN KALIPLARI,ÖRNEKLER
  => Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Şiir
  => Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Öteki Türler
  => Dünya Tarihi Çağdaş
  => Edebiyat İncelemelerinde Yöntem
  => Türkiye'de yayınlanan edebiyat dergileri
  => FELSEFE SÖZLÜĞÜ FELSEFE TARİHİ
  => Türkçe Belgeseli
  => Belgesel Destanlarımız - Çanakkale
  => Mustafa Kemal -belgesel
  => Türkçe Sözlük
  => "A" harfiyle başlayan atasözleri
  => "B" harfiyle başlayan atasözleri
  => C- Ç " harfleriyle başlayan atasözleri
  => D-E" harfleriyle başlayan atasözleri
  => F -G-H" harfleriyle başlayan atasözleri
  => I-İ-K " harfleriyle başlayan atasözleri
  => L-M-N" harfleriyle başlayan atasözleri
  => O-Ö-P-R " harfleriyle başlayan atasözleri
  => S-Ş" harfleriyle başlayan atasözleri
  => T-U-Ü -V" harfleriyle başlayan atasözleri
  => Y- Z " harfleriyle başlayan atasözleri
  => A" harfiyle başlayan deyimler
  => "B" harfiyle başlayan deyimler
  => C- Ç " harfleriyle başlayan deyimler
  => "D" harfiyle başlayan deyimler
  => "E- F " harfleriyle başlayan deyimler
  => G" harfiyle başlayan deyimler
  => H" harfiyle başlayan deyimler
  => " I - İ " harfleriyle başlayan deyimler
  => "K" harfiyle başlayan deyimler
  => "L-M-N" harfleriyle başlayan deyimler
  => "O-Ö" harfleriyle başlayan deyimler
  => P-R" harfleriyle başlayan deyimler
  => S-Ş" harfiyle başlayan deyimler
  => T-U-Ü" harfleriyle başlayan deyimler
  => "V-Y-Z" harfleriyle başlayan deyimler
  => MESLEKLER (ÖSS) REHBERİ
  => öss edebiyat soru bankası
  => Geçmiş Yıllarda Çıkmış Tüm ÖYS Edebiyat Soruları
  => İSLAMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI
  => ÖSS MATEMATİK GEOMETRİ FİZİK VİDEO DERSLERİ
  => Türk Edebiyatı Tarihi Ders Notları
  => Osmanlıca Sözlük
  => Mitoloji Sözlüğü
  => Atatürk Sayfaları
  => divan şairleri şiirleri
  => halk şiiri şairleri
  => Hikâye Antolojisi
  => Dünya Şiiri Antolojisi
  => Türk Halk Şiiri Antolojisi
  => Türk Şiiri Antolojisi
  => Divan Şiiri Antolojisi
  => QZANLAR - ESER -HAKKINDA
  => Yazarlar
  => Şairlerimiz -şiir antolojisi-
  => Şiir Atlası -dünya şaiirleri-
  => Çocuklara Şiirler
  => Şairler Yaşamöyküleri
  => Halk Şiiri
  => SÖZLÜKLER, dil yardımcıları
  => 9. sınıf edebiyat konuları 1
  => 9.sınıf edb konuları 2
  => 9 edb. konuları 3
  => Bilme bakış (sesli)
  => Ortaöğretim (Radyo) Ekonomi
  => (Radyo) Felsefe
  => (Radyo) Hukuk
  => (Radyo) Psikoloji
  => (Radyo) Sosyoloji
  => (Radyo) Tarih
  => (Radyo) >>T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük
  => Ortak (Anonim) Halk Edebiyatı
  => OSMANLI TÜRKÇESİ SÖZLÜĞÜ
  => İL TANITIMLARI (görüntülü)
  => MÜZELER
  => BAŞLICA EDEBİ AKIMLAR
  => ELEŞTİRİ SÖZLÜĞÜ
  => SÖZLÜKLER
  => Dil Edebiyat Bulmaca
  => Öss Puan Hesaplama
  => ÖSS'ye Hazırlanmanın Püf Noktaları video
  => Karagöz ile Hacivat Gölge Oyunu video
  => Ders Notları - edebiyat fakültesi
  => DİL EDEBİYAT SUNU DERS NOTLARI 625
  => DİL EDEBİYAT SUNU DERS NOTLARI
  => Atatürk Sayfaları.
  => Türk Dünyası Müzikleri
  EDEBİYAT RADYO
  EDEBİYATIMIZDA ŞİİR ROMAN ÖYKÜ (dinle)
  100 TEMEL ESER (dinle)
  100 TÜRK EDEBİYATÇISI (dinle)
  SESLİ KİTAPLAR
  FOTOĞRAF ÇILIK
  E-DEVLET
  EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ
  RADYO TİYATROSU
  ÖĞRETMEN KAYNAK
  EDEBİYAT TV
  SÖYLEŞİLER - BELGESELLER TV
  RADYO KLASİK
  TÜRKÜLER
  GAZETELER MANŞETLER
  ÖYKÜ ANTOLOJİSİ
  DERGİLER - KİTAPLAR - KÜTÜPHANELER
  E-DERGİ
  KİM KİMDİR BİYOGRAFİLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  EDEBİYAT OKYANUS
ARUZ TARİHÇE VEZİN KALIPLARI,ÖRNEKLER

 

NİHAD SâMİ BANARLI’NIN RESİMLİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİNDEN:

ARUZ TARİHÇE VEZİN KALIPLARI  KURAL ÖRNEKLER

 

Hazırlayanlar: Aydan GÜNAL

Çimen ÇELİK

Gülay ÇINAR

 

ARUZ VEZNİ


           
Aruz, bütün İslâm medeniyetlerinde 14 asırdan beri kullanılan ortak vezindir. Aruz hecelerin sayılarına göre değil, seslerine göre düzenlenen vezindir ve dillerinde uzun hece bulunduran bütün edebiyatların  tabii veznidir. Kelime itibariyle aruz, Arap aruzun adı olsa da aruz mahiyetindeki bütün vezinler için  kullanılabilir.

Yunan ve Lâtin Aruzu

            Yunan ve Lâtinlerin şiirde kullandıkları vezinler, tıpkı aruz gibi tef’ilelerle yani ses kalıplarıyla düzenlenmiştir. Eflâtun’a göre, eski Yunan şiirinde uzun heceler (umumiyetle) iki kısa hecenin yerini  tutacak bir ses değerindedirler ve birbirine  denk iki kısa zaman ölçüsünün yerini tutar. Buna göre Yunan vezninde iambos, daktylos, trokhaios, enhopolios vb gibi ses kalıpları ve vezinler vardır.

            Latin vezninde de belirli ayaklar (tef’ileler) vardır. Latin şiirinde bir uzun + bir kısa hece den meydana gelen tef’ileye choreius veya choreus  denmişti. Anapaestus adlı  tef’ile de iki kısa + bir uzun heceden oluşmuştur.

Arap Aruzu

            Bu aruz doğrudan Arap şiirinde başlamıştır ve Eski Yunan ve Latin başlangıcıyla ilgisi yoktur. Bu veznin  diğer medeniyetlerle ortak kanunlarının bulunması kısa hece, uzun hece gibi birbirinden farklı, heceler, onların vezinlerine, dillerinin  tabiatından doğan bazı ortak ve müzikal kanunlar işlenmiştir.

            Aruz vezinleriyle söylenen vezinlerde her mısranın uzun ve kısa heceleri aynı yerlerde olur. Buna iki örnek çok kullanılan; 

 

            Mefâ’ilün     mefâ’ilün     mefâ’ilün     mefâ’ilün gibi bir kısa

             • — •        • — •       • — •        • — •

 

bir uzun heceyle sıralanması ve

mef’ûlü     mefâ’îlü     mefâ’îlü     fa’ûlün gibi iki uzun

            — — •      • — — •    • — — •      • — —

+ iki kısa hedecen oluşması şiirde ahenk oluşturmuş ve bir nota vazife görmüştür.

 

           

Aruzun  Doğuşu

Bir rivayete göre aruzun  doğuşu  develerin yürüyüşünden doğmuştur. İlk başta alaka kurulamasa da dikkat e dilecek yerler vardır. Çölde yapılan çok uzun yolculuklar çizgiyi oluşturuyorsa duraklamalar da noktayı oluşturuyor. Bu şekilde çöldeki zıtlıklara özdeşleştirilmiştir aruz vezni.

 Acem Aruzu

            Yapılan araştırmalara göre Acemlerin İslamdan önce de vezin kullandıkları ortaya çıkmıştır. Eski Pehlevi nazmının 11 heceli vezninde aruzun fa’ûlün fa’ûlün fa’ûlün fa’ûl benzeyen bir ahenk bulunmaktadır. Eski 8 heceli Pehlevi vezni ise yeni Farisi’deki Mefâ’ilün mefa’ilün’ü andırmakta.

            Fars dili de Arap dili gibi bünyesinde uzun hece kısa hece ve açık-kapalı hece bulundurur. Bu özelliklerle dil ritmik, mûsikili bir hal alır.

            Arapça’da kısa hecenin uzun okunması; uzun hecenin kısa okunması uygun  değildir. Ama Farsça’da böyle bir şey yok ve Araplardan aldığı vezni kendi diline uydurarak istediği özelliğe sokabilir. Bu yüzden Arap Aruzu ile Acem aruzu birbirinden ayrılmıştır. İranlılar’la Arapların ortak vezinlerine Buhûr-ı Müstereke, Araplar’da bulunmayan, kendi buldukları özel vezinlere ise Buhûr-ı Muhtassa denmiştir.

Türk Aruzu

            Başlangıçta Türk dili aruza uyacak bir dil değildi. Ortaasya Türkçesinde uzun hece yoktu. 8 ve 9. asırlarda Türkçe’nin açık ve kapalı iki türlü hecesi vardı.

            Türk şiirinde aruz yoktu başlangıçta; ama saz eşliğinde söylenen bu şiirler basit bir hece vezni de değildi. Eski Türk vezni bazen aruz’u andırır ahenkte idi. Bu sırada İslâm ve aruzla da tanışmamıştı.

            İslamiyetten sonraki ilk Türk şairleri şiirlerini uzun hece olmadan aruz vezniyle yazabilmişlerdir. Aruzun uzun heceleri yerine Tükçe’nin kapalı hecelerini; kısa heceleri yerine de Tükçe’nin açık hecelerini kullanmışlardır.

            Ancak zamanla  Türkler Acemlerden etkilenerek onlardan aruz ve uzun heceyi en güzel şekilde öğrenmişlerdir.

            Uzun hece, dillere çok sesli musikilerin türlü imkanlarını vermiştir. Bu yüzden şiirdeki yeri oldukça önemlidir.

           

Aruzda Klasik Terbiye

            Uzun hecenin Türk şiirlerine girmesi, şairlerin, Türkçe’nin kısa sayılacak açık hecelerini  türlü yerlerde istedikleri gibi uzatarak söyleyişleriyle başlamıştır. Özellikle Anadolu’da gelişen  Türk Divan Edebiyatı’nın İran söyleyişindeki uzun hecelerle heceleri uzatma prensibini daha ilk zamanlardan başlayarak Türkçe şiirde yeni bir estetikle kullandığı görülür.

            Türkçe’de kusur diye nitelendirilen imalelerin asıl sebebi de budur. Yani şiire uzatmalarla ahenk, mana ve estetik katmaktır.

 

Türk Aruzunun Başlangıcı

            Türk şiirinde kullanılan ilk aruz vezni şehnâme veznidir. 11. yy’da Kutadgu Bilig adlı eseri yazan Yusuf Has Hacip, bu vezni Türk şiirinde ilk defa kullanandır.

            Vezin Fa’ûlün fa’ûlün fa’ûlün fa’ul’dür.

 

            Diğer İlk Vezinler

-          Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün

-          Mefâ’îlün mefâ’îlün fa’ülün

-          Fa’ilâtün mefâ’îlün fa’ilün

-          Fa’ilâtün mefâ’ilün fa’ilün

 

Bunlar  daha çok mesnevi edebiyatında kullanılmıştır.

 

Aruzun Türkçe’ye Tatbiki

1.     Fâ’ilâtün       /     Fâ’ilâtün     /     Fâ’ilün (Fâilât)

          • — —          • — —            • —     vezni.

Bu vezin Anadolu Türkçesi edebiyatındaki ilk mesnevilerde çok sık kullanılmıştır. Ayrıca bu vezinle beraber yavaş yavaş  Türk Aruzu’na geçilmiştir.  Uzun ve kısa heceler yerine Türkçe’deki açık ve kapalı heceler kullanılmıştır.  Daha bu devirde başlayarak ulamaya önem verilmiştir. Ancak ulama yapmak keyfi bir iştir, mecburi değildir.

 

2.     Mefâ’îlün       /     Mefâ’îlün     /    Fa’ûlün

        • — — —            • — — —             • —     vezni.

 Ortaasya, Anadolu ve Azerbaycan Türkçesi edebiyatlarında kullanılan ilk vezinlerdendir.

 

3.   Fâ’ilâtün       /      Mefâ’îlün      /      Fa’ilün     :

        • — —                — • —                 • —      veya  aşağıdaki gibi

      Fâ’ilâtün     /    . . . .     / fa’lün    

      — • — —                      — —       vezni:

Anadolu Türkçesinin ilk asırlarında çokça kullanılan diğer bir vezindir.

 

4.    Fa’ilâtün      /        Fa’ilâtün      /      Fa’ilün

        • — —                • — —                 • —

 

     (Fâ’ilâtün)                          (fâ’lün) vezni; aslı 11 hece olması gereken bu vezin 9 heceye inebilir.

            5.   Fâ’ilâtün     /     Fâ’ilâtün     /     Fâ’ilâtün     / Fâ’ilün

                 — • — —         — • — —         — • — —      — • —    vezni;

            Aruzun İran ve Türk edebiyatlarında kullanılan gür sesli bir vezindir.

 

           6)   Fa i  lâ tün / fa 'i lâ tün / fa'i lâ tün / fa 'i 1ün

                 .    .   _   _  / .    .  _  _/     .   .  _ _  /  .   .    _

 

Bu vezin de aruz'la söyleyişin Anadolu'daki ilk asırlarından beri kullanılmış ve asırlar ilerledikçe Türkçe'ye uygunluğu dolayısıyle daha çok kullanılan  vezinlerden   biri  olmuştur.

 

Bu veznin de XX. asırda tam bir Türk aruzu kıvâmındaki pürüzsüz örneklerini,asrın aruz şiirleri vermiştir.

Mehmed_ Akif'in  Seyfi Baba hikayesinde :

Geçen akşam eve geldim. Dediler: Seyfi Baba Hastalanmış,   yatıyormus.

 

   Nesi   varmış   acaba?

 

gibi, en tabiî konuşma dili'yle kaynaşan vezin, Faruk Nafiz’in Firari adlı şiirinde :

Zülfünün yay gibi kuvvetli, çelik tellerine

Takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek

Sen bir âhû gibi dağdan  dağa kaçsan da yine

Seni aşkım canavarlar gibi  tâkîb  edecek! 

 

       7) Me fâ ‘ i lün / fa’ i lâ tün / me fâ’ i lün /fa’ i lün (fa’ lün)

             .    -   .   - /      .  .   -   -  /   .    -   .   - /   .    .  -       (-    -)

       

 

         Bu vezin başlangıçtan beri Divan edebiyatında kullanılmıştır:

 

       8) Me fâ’ î lün / Me fâ’ î lün / Me fâ’ î lün / Me fâ’ î lün

             .    -    -  - /      .    .   -   - /     .    .   -   -   /.    .   -   -

 

 

 

 

 Bu,vezin, XII. Asırda Sultan Veled’in sofisine coşkunluklarını seslendiren , telâşlı   bir haykır saniyle başladı;

 

Kara kaşlar kara gözler canum aldı canum aldı

Müslümanlar nedür bu kim bana geldi bana geldi

Seni gördüm sana geldüm elüm dutgıl oda düştüm

Usum vardı delü oldım beni Tanrı sana saldı

Halayıklar canı saçun .u dünyadan berü kaçun

Gözi açun gözi açun görün Tanrı neler kıldı

 

Bu söyleyişteki karâ, banâ, sana, odâ (ateşe}, delüü (deli) gibi hep Türkçe sözlerin sonları böyle coşkun bir ifadeyle uzatılıyordu. Aynı tef’ilenin dört defa tekrarlanmasından  doğan

böyle şiirlerin birer ilâhi olarak bestelenip terennümüne  imkân  hazırlıyordu. Bu  tekrarlar,  insan vücûdunun Tanrı'ya kanadlanışı mânâsındaki Mevlevi sema’ı için de müzikal bir  kolaylıktı.

 

        9) Mef ’û lü / me fâ ‘i lün / fa’ û lün

               -    -  . /   .    -   .   -    /  .     -   -

 

Daha XIV.   asırda   Azerî şâiri  Seyyid Nesîmi tarafından:

 

Gördüm seni hem felekde yıldız

Buldum seni hem kitab içinde

     . . . . . . . . . . .

 

Ben çenk gibi iki kat olup

Nevha kılurem rebâb içinde

 

Gör düm se / ni hem  fe lek /  de yıl dız

Mef ’  û    lü / me  fâ ‘   i  lün/  fa  ‘û  lün

   _     _     ./   .     _     .    _  /   .    _    _

 

Gibi olgun bir söyleyişle kullanılan bu vezin, böyle , ilk asırlardan başlayarak Türkçe ile büyük anlaşma istidadı göstermiştir.

 

XVI.   asırdan sonra ise bu vezin,  Fuzuli’nin  Leylâ     Mecnun  mesnevisini   onunla söylemesi gibi çok mühim bir sebeple, şiirimizde daha sık kullanılmıştır.

İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com  
   
edebiyatokyanus 640406 ziyaretçi (1177876 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol