edebiyatokyanus
İÇERİK  
  ANA SAYFA
  YAZILAR
  ARAŞTIRMA-İNCELEME
  SÖYLEŞİ
  DENEME
  ATTİLA İLHAN
  ATTİLA İLHAN-KÖŞE YAZILARI
  E-KİTAP
  ANSİKLOPEDİK
  SATRANÇ VİDEO DERSLERİ DÖKÜMANLAR
  SATRANÇ OYNA
  ŞİİR
  DİL ANLATIM TÜRK EDEBİYATI - LİSE KAYNAK
  EDEBİYAT RADYO
  EDEBİYATIMIZDA ŞİİR ROMAN ÖYKÜ (dinle)
  100 TEMEL ESER (dinle)
  100 TÜRK EDEBİYATÇISI (dinle)
  SESLİ KİTAPLAR
  FOTOĞRAF ÇILIK
  E-DEVLET
  EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ
  => YÜKSEK LİSANS TEZİ
  => AB ÜLKELERİNDEKİ EĞİTİM SİSTEMLERİNİN İNCELENMESİ VE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI
  => EĞİTİM YÖNETİMİNDE YERELLEŞME EĞİLİMİ
  => ÖĞRETİMİN DENETİMİNDE YENİ BAKIŞ AÇISI: “SÜREKLİ
  => Z KURAMI VE OKUL YÖNETİMİNE UYGULANABİLİRLİĞİ
  => İÇERİK KURAMLARI VE EĞİTİM YÖNETİMİNE KATKILARI
  => YÖNETİME KLASİK BİLİMSEL YAKLAŞIMLAR VE EĞİTİM YÖNETİMİNE
  => KAMU YÖNETİMİNDE
  => DÜNYADA VE TÜRKİYE DE EĞİTİM YÖNETİMİ ALANINDA KURAMSAL BİLGİ ÜRETİMİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
  => KAMU YÖNETİMİ TEMEL KANUNU TASLAĞI ve ULUSAL EĞİTİM SİSTEMİ GİRİŞ
  => EĞİTİMDE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
  => Eğitimin Değerlendirilmesinde Kullanılabilecek
  => TÜRKİYE’DE DENETÇİ BAĞIMSIZLIĞI
  => Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi
  => OKUL MÜDÜRLER İ İ Ç İ N GEL İŞ T İ R İ LEN L İ DERL İ K
  => EGITIM VE YASAL TEMELLERI
  => Ölçme ve Değerlendirmede Alternetif Yaklaşımlar
  => Hukuk Hakkında Genel Bilgiler
  => MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI OKUL VE KURUM YÖNETİCİLERİNİN SEÇİMİ
  => DEĞİŞEN DEĞERLER VE EĞİTİM
  => BÖLGE YÖNETİMİ VE EĞİTİM BÖLGELERİ KAVRAMI
  => KİŞİLER ARASI SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE KULLANILAN SİSTEMATİK MODELLER
  => OKULDA ETKİLİ ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİNİN YÖNETİMİ
  => Temel Hak ve Hürriyetler
  => POZİTİVİSM ÖTESİ PARADİGMATİK DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM YÖNETİMİNDE KURAM ...
  => TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
  => MEDRESEDEN MEKTEBE OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞME
  => Türk Eğitim Sistemi
  => EĞİTİM YÖNETİMİNİN YASAL VE YÖNETSEL DAYANAKLARI
  => KAMU YÖNETİMİNDEN BİLGİ YÖNETİMİNE
  => HAK KAVRAMI EĞİTİMDE SOSYAL ADALET VE EĞİTİM HAKKI
  => BİLGİ YÖNETİMİ – KURUMSAL BİLGİ -YÖNETİMİ
  => BİLGİ YÖNETİMİ – KURUMSAL BİLGİ YÖNETİMİ-2
  => ARAŞTIRMA PROBLEMLERİNİN BELİRLENMESİ
  => ULUSAL SOSYAL BİLİMLERDE SÜRELİ YAYINCILIK KURULTAYI
  => YENİ PARADİGMA ARAYIŞLARI
  => KONTROL ODAĞININ ÇALIŞANLARIN NEZAKET VEYARDIM ETME DAVRANIŞLARINA ETKİSİ
  => ÖĞRETİMİN DENETİMİNDE YENİ BAKIŞ AÇISI
  => ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN EPİSTEMOLOJİKNANÇLARININ
  => FARKLI EĞİTİM SEVİYELERİNDE ESTETİK BEĞENİ
  => İLKÖĞRETİM MÜFETTİŞ YARDIMCILARININ YETİŞTİRİLMESİ
  => OKULLARDAKİ ÖRGÜTSEL GÜVEN DÜZEYİ
  => MAKALE ANALİZİ
  => FARKLILAŞTIRILMIŞ DENETİM
  => NEOKLASİK VE İNSAN İLİŞKİLERİ YAKLAŞIMI
  => HAK KAVRAMI EĞİTİMDE SOSYAL ADALET VE EĞİTİM
  => HUKUKUN ANLAMLANIRILMASI
  => YENİ NESİL ÖĞRETMENLİK
  => GÖRÜŞME TEKNİĞİ
  => EĞİTİM YÖNETİMİNDE E-DEVLET UYGULAMALARI
  => KARİYER YÖNETİMİ.
  => ÖRGÜTLERDE KARİYER GELİŞTİRME
  => ÖĞRETİMİN DENETİMİNDE YENİ BAKIŞ AÇISI:
  => Eğitim Üzerine Yinelenen Eleştiriler, Alternatif Öneriler
  => Enformasyon Toplumu ve Eğitim
  => FRANSA'DAYÜKSEK ÖĞRETİMİN ÖRGÜTSEL YAPISI: PARİS AKADEMİSİ ÖRNEĞİ
  => AVRUPA’DAKİ EĞİTİM SİSTEMLERİ
  => Türk Eğitim Tarihi
  => BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİNE MUKAYESELİ BİR BAKIŞ
  => Almanya, Fransa ve Polonya’nın Eğitim Sistemleri
  => ÖĞRETMENLİK UYGULAMALARINDA MİKRO ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN ETKİLİLİĞİNİN İNCELENMESİ
  => EDEBİYAT TEMELLİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ
  => EDEBİYAT ÖĞRETİMİNDE WALDMANN MODELİ
  => Sosyal Bilimler Veri Tabanı
  => tezler
  => disiplin ile ilgili KAVRAMLAR,
  => EĞİTİMDE PERFORMANS DEĞERLENDİRME sunu
  => ORTA ÖĞRETİM OKULU ÖĞRETMENLERİNİN
  => BiR HizMET içi EGiTiM OLARAK DENETiM
  => İLKÖĞRETİM OKUL YÖNETİCİLERİNİN DEĞERLENDİRME ROLLERİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ
  => İlköğretim Müfredat Laboratuvar Okullarında Yönetim Süreci
  => EĞİTİM ÇALIŞANLARININ ÖRGÜTSEL SOSYALLEŞMELERİNDE İLKÖĞRETİM OKULU
  => eğitim üzerine
  => EĞİTİM MAKALE YAZI
  => Eğitişim Yazıları
  => Öğretmen ve Okul Yöneticilerinin Sınıf Yönetim Profillerinin İncelenmesi
  => Odenwald Okulu
  => EĞİTİM ÖRGÜTLERİNDE BİLGİ YÖNETİMİ STRATEJİLERİ - YAŞ VE OKUL
  => Bilgi yönetiminin tanımı ve önemi
  => BİLGİ YÖNETİMİ
  => MAKALELERİMİZ
  => 17. MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI EĞİTİM YÖNETİCİSİ VE EĞİTİM MÜFETTİŞİ YETİŞTİRME SORUNU
  => EĞİTİM KURUMLARI PERFORMANSININ GELİŞTİRİLMESİNDE ÖZDEĞERLENDİRMENİN ÖNEMİ
  => Okul Müdürlerinin Öğretmen Denetimindeki Etkililikleri
  => MAKALELER - eğitim
  => makale havuzu
  => YÖNETİM1
  => İNCELEME1
  => İNCELEME2
  => İNCELEME,
  => İNCELEME,,
  => İNCELEME,,,
  => EĞİTİM SOSYOLOJİSİ
  => eğitim dergi arşivi
  => BAĞLANTI
  => eğt
  => AVRUPA BiRLiGi YOLUNDA YENi OKUL, OKUL YÖNETiCiLERiNiN KARAR VERME SÜRECi
  RADYO TİYATROSU
  ÖĞRETMEN KAYNAK
  EDEBİYAT TV
  SÖYLEŞİLER - BELGESELLER TV
  RADYO KLASİK
  TÜRKÜLER
  GAZETELER MANŞETLER
  ÖYKÜ ANTOLOJİSİ
  DERGİLER - KİTAPLAR - KÜTÜPHANELER
  E-DERGİ
  KİM KİMDİR BİYOGRAFİLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  EDEBİYAT OKYANUS
HUKUKUN ANLAMLANIRILMASI

T.C.

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

 

 

 

EĞİTİM BİLİMLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ VE DENETİMİ

YÜKSEK LİSANS PROGRAMI (TEZSİZ)

 

 

 

EĞİTİM YÖNETİMİNİN YASAL VE YÖNETSEL DAYANAKLARI

 

 

HUKUKUN ANLAMLANIRILMASI TEMELLENİRİLMESİ TEDVİNİ        BAŞLICA HUKUK SİSTEMLERİ

 

 

Hazırlayan:  Gürkan UZUN

                                                    Öğretim Üyesi: H. Basri GÜNDÜZ

 

 

 

SAKARYA

Sakarya Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Kasım 2007

 

 

 

 

İÇİNDEKİLER

 

HUKUKUN ÇEŞİTLİ AÇILARDAN ANLAMLANDIRILMASI…..2

A. Günlük Dilde Hukuk Kavramı………………………………..….…2

B. Hukuk Bilimi Açısından Hukuk Sözcüğünün Çeşitli Açılardan
Anlamı…………………………………………………………………....3             

Pozitif hukuk - Doğal hukuk………………………………………...….4

HUKUKUN TEMELLENDİRİLMESI: HUKUKUN DAYANAĞINI AÇIKLAYAN GÖRÜŞLER…………………………………………....4   

A. Hukuku Bilinçli iradenin Ürünü Sayan Görüşler…………………5

1. İlahi irade teorisi……………………………………………………...5

2. Beşerî irade teorisi……………………………………………………5

3. Toplumsal sözleşme teorisi………………………………………...…6

 

B. Hukuku İrade Dışı Bir Oluşumun Ürünü Olduğunu Açıklayan
Görüşler…………………………………………………….…………….6

Doğal hukuk teorisi…………………………………….………………...6

Tarihsel hukuk teorisi……………………………………………………7

Sosyolojik pozitivizm…………….……………………………………….7

 

BAŞLICA HUKUK SİSTEMLERİ

A. Kara Avrupası Hukuk Sistemi (Roma-Germen Hukuk Sistemi-
Kontinental Hukuk Sistemi)…………………………..…………………7       

B. Anglo-Sakson Hukuk Sistemi…………………………………………7

C. Sosyalist Hukuk Sistemi……………………………………………….8

KANUNLAŞTIRMA KAVRAMI VE KANUNLAŞTIRMA HAREKETLERİ (HUKUKUN TEDVİNİ )

I.KANUNLAŞTIRMA KAVRAMI VE ÇEŞİTLERİ…………………..8

II- KANUNLAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

A- Somut Olay (Hadiseci) Yöntemi……………………………….………9

B- Soyut Kural Koyma Yöntemi (Mücerret Yöntem)…………….……..10

III- KANUNLAŞTIRMANIN AMACI……………………………………11

IV- KANUNLAŞTIRMA HAREKETLERİ…………………...…………13

A-      Diğer Devletlerde Kanunlaştırma………………………..……………15

B-Cumhuriyet Döneminde Kanunlaştırma………………………………17

KAYNAKÇA……………………………………………………………….18

 

HUKUKUN ÇEŞİTLİ AÇILARDAN ANLAMLANDIRILMASI

A. Günlük Dilde Hukuk Kavramı

Hukuk sözcüğü günlük dilde çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır. Bunları şöylece sıralayabiliriz:

Herşeyden önce hukuk, Arapça kökenli hak sözcüğünün çoğulu olarak haklar anlamına gelmektedir. Örneğin, "başkasının hukukuna saygı gösterinizi, "Türklerin hukuku ammesi" (Türklerin kamu hakları).

İkinci olarak hukuk bazı durumlarda dostluk, iyi ilişkiler, hatır anlamını taşır. Örneğin "Ali ile uzun zamandan beri hukukumuz bulunmaktadır" (Ali ile uzun zamandır dostuz).

Üçüncü olarak hukuk bir sıfat biçiminde kullanıldığında "kamusal olmayan" ya da özel hukuk anlamına gelmektedir. "Yargıtay Hukuk Dairesi", "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu" deyimlerinde hukukun bu anlamını göstermekteyiz.

Dördüncü olarak hukuk bazı durumlarda kurallar sistemine işaret eder. "Türk Hukuku", "hukuka aykırılık" ibarelerinde olduğu gibi.

Beşinci olarak hukuk bazen kurallar sistemini yahut bunun bir kısmını
inceleyen  bilim  anlamında kullanılır.   Hukuk bilimi yerine kısaca “hukuk” denilir Hukuk fakültesi, anayasa hukuku, medenî hukuk deyimlerine geçen hukuk sözcüğü bu anlamı taşımaktadır.             

B. Hukuk Bilimi Açısından Hukuk Sözcüğünün Çeşitli Açılardan
Anlamı 

Hukuk sözcüğü, uzun yıllardan bu yana çeşitli hukuk ekollerce ele alınarak birbirinden farklı anlamlarda açıklanmaya çalışılmıştır  Bu durum doğal olarak hukukun tek bir yönüyle ele alınıp tanımlanamayacağını ortaya koymaktadır. Özellikle kaynak ve amacı bakımından çeşitli hukuk ekollerinin birbirinden farklı bakış ve düşüncelerini görmekteyiz. Bu bakış açısı farklılığı günümüzde hukuk kavramının  önüne  bazı  sıfatların yüklenerek anılması sonucunu doğurmuştur. Aşağıda değişik açılardan hukuk kavramı hakkında yapılan açıklamalara yer verilecektir.

 Pozitif hukuk - Doğal hukuk

a. Pozitif hukuk

Pozitif sözcüğünün bir anlamının olumlu (müspet) diğer anlamının  mevzu (konulmuş) olması nedeniyle pozitif hukuk objektif hukuk, müspet hukuk, yürürlükteki hukuk veya mevzu hukuk olarak da adlandınlmaktadır.

Pozitif hukuk belirli bir ülkede, belirli bir dönemde yürürlükte bulunan
yazılı ve yazılı olmayan bütün hukuk kuralların, ifade eder. Bu anlamıyla pozitif hukuk olan hukuktur.

Pozitif hukuk ya da yürürlükteki hukukun büyük bir kısmı yetkili makamların koyduğu kurallardan oluşmakta; az da olsa bir kısmı ise kendiliğinden meydana gelmektedir. Bu nedenle pozitif hukuku mevzu hukuk (konulmuş hukuk) olarak isimlendirmek pek isabetli değildir. Mevzu hukuk, pozitif hukukun yetkili makamlarca konulmuş kısmıdır. Oysa pozitif hukuk mevzu hukuktan daha geniş bir içeriğe sahiptir.

b. Doğal hukuk (İdeal hukuk - Tabiî hukuk)

Doğal hukuk, pozitif hukukun yanında hatta onun üzerinde yer alan, pozitif hukukun oluşumunda ve gelişiminde yetkili makamlara yol gösteren, ulaşılması arzu edilen, her zaman ve her yerde egemen olması gereken evrensel nitelikli kurallardır.   Bu hukuk,   adından   da  anlaşılacağı  üzere doğadan kaynaklanan hukuktur.

Doğal hukuk, hukukun nasıl olması gerektiğini anlatır. Bu bir değerler
alanı  olması  nedeniyle  çeşitli   düşüncelere  ve   anlayışlara  göre  değişiklik gösteren doğal hukuk anlayışlarıyla karşılaşılmıştır.

Doğal hukuk, hukukun nasıl olması gerektiğini anlatır. Bu bir değerler
alanı  olması  nedeniyle  çeşitli   düşüncelere  ve   anlayışlara  göre  değişiklik
 gösteren doğal hukuk anlayışlarıyla karşılaşılmıştır.             

Doğal hukukun özellikleri şöylece sıralanmaktadır:  Doğal hukuk kuralları, doğada var olan ve akıl yoluyla bulunabilen kurallardır.

Doğal hukuk kuralları, insan doğasına ve eşyanın tabiatına en uygun

düşen kurallardır.

Doğal hukuk kuralları, adalet fikrine en uygun düştüğü düşünülen bu bakımdan pozitif hukuka rehberlik yapan kurallardan oluşur.

Yürürlükteki hukukun birçok kuralı doğal hukukun etkisi altında konulmuştur. Hukuk kurallarını koyan makamlar çoğu zaman, bilerek veya bilmeyerek doğal hukuk ilkelerine yer verirler. Ancak, yürürlükteki hukuk kuralları içerisinde doğal hukuka aykırı sayılabilecek kurallar yok değildir. İşte doğal hukukun işlevi, zamanla kendisine aykırı görülen bu kuralların yerini almaktır.

2. Objektif hukuk - Sübjektif hukuk

Batı dillerinin çoğunda hukuk sözcüğü hem hukuk, hem de hak anlamında kullanılmaktadır. İşte, hukuk sözcüğünün hangi anlamda kullanıldığını belirlemek üzere bu sözcüğün önüne objektif ve sübjektif sıfatı getirilmektedir. Objektif hukuk denildiğinde hukuk, sübjektif hukuk denildiğinde hak anlamına gelmekte yani hukukun kişilere tanıdığı yetkiler anlamındadır.

Dilimizde hak ve hukuk ayrı sözcüklerle karşılandığından böyle bir ayırım gereksizdir. Nitekim öğretide de fazla karşılaşılmamaktadır.

HUKUKUN TEMELLENDİRİLMESI: HUKUKUN DAYANAĞINI AÇIKLAYAN GÖRÜŞLER     

Hukukun temeli ya da kimin eseri olduğu, ilkçağlardan günümüze kadar sorula gelmiş ve buna çeşitli dönemlerde birbirinden farklı cevaplar verilmiştir. Elbette bunlardan her biri tek başına inceleme konusu oluşturabilecek genişlikte konulardır. Burada, her birini ana hatlarıyla ele alarak açıklamaya çalışacağız.  

A. Hukuku Bilinçli iradenin Ürünü Sayan Görüşler

Bu görüşe göre hukuk, bilinçli bir iradenin ürünüdür. Yani, hukuk, bir
varlık tarafından düşünülerek kurulmuştur. Ancak, hukukun hangi iradenin
ürünü olduğu konusunda bu görüş sahipleri üç grupta toplanmaktadır.    

1. İlahi irade teorisi:

Buna göre hukuk, ilahî gücün eseridir. Konuluşunda olduğu gibikaldırılışında da tek yetkili, ilahî iradedir. Tek kural koyucu Tanrı olup koyduğu kuralları Peygamberleri aracılığı ile insanlara iletir.

Bu anlayışta hukuk kurallarına uyma ilahî iradeye bağlı olmanın bir sonucudur.

2. Beşerî irade teorisi

Bu görüş, hukukun kaynağının insan iradesi olduğunu savunur. Ancak, hukuku koyan beşerî iradenin kim olduğu sorusuna farklı cevaplar verilmiştir.

Kısaca, hukukun kaynağını "egemenin iradesi" olarak savunan görüştür. Egemenin iradesi ise kimi zaman kral, hükümar kimi zaman bir zümre nihayet modern devletin ortaya çıkışıyla iradeci pozitivizm olarak da adlandırılır.

Diğer yandan, hukukun yine hukuk tarafından meydana getirildiğini, her
hukuk kuralının başka bir hukuk kuralı tarafından ortaya konulduğunu ileri süren teoriye ise normcu pozitivizm teori denilmektedir.

3. Toplumsal sözleşme teorisi

Bu teori, sosyal sözleşmeciler olarak da bilinen Hobbes Locke ve Rousseau tarafından ortaya atılmıştır. Bu düşünürler arasında az-çok farklılıklar olmakla birlikte teorinin özünü, insanların hukuk öncesi doğal yaşam halinden kendi aralarında sözleşme yaparak çıkmak zorunda kaldıkları ve böylece aralarında bir sözleşme yapmak suretiyle hukuku meydana getirdikleri varsayımı oluşturmaktadır.

B. Hukuku İrade Dışı Bir Oluşumun Ürünü Olduğunu Açıklayan
Görüşler

Bu görüş, hukuku bilinçli bir iradenin tasarlayıp ortaya koyduğu bir şey
olmayıp, kendiliğinden oluşmuş, zaten doğada var olan kuralların insanlar tarafından keşfedilip açıklanmasından ibaret saymaktadır.

Bu teori ,hukukun insan iradesi dışında var olduğunu farklı temellere dayandırmaktadır.

Doğal hukuk teorisi

Doğal hukuk teorisi hukukun insan tabiatından kaynakladığını her yerede geçerli olduğunu,   insan   aklıyla   bunların   tespit  edildiğini ileri sürmektedir.

Tarihsel hukuk teorisi      

Bu teoriye göre hukuk bilinçli bir irade ürünü olmayıp, tarihsel süreç içinde kendiliğinden ortaya, çıkmıştır. Tıpkı dil gibi kendiliğinden doğup gelişmiştir. Hukuk, ulusal ruhun bir ürünüdür. Yasa koyucu ulusal ruhça meydana  gele ilke ve kuralları tespit eder. Ama hukukun gerçek koyucusu değildir.              

 Sosyolojik pozitivizm       

Bu anlayışa göre hukukun kaynacı toplumsal olay ye kurumlardır! Hukuk
daima bunu takip eder Hiçbir zaman toplumsal gerçeklerden önce varolamaz.

 Hukuk toplumsal yaşamın ve toplumsal gelişmelerin kendiliğinden ortaya çıkardığı bir üründür.Devlet hukuku oluşturmaz, toplumsal gelişmelerin kendiliğinden ortaya çıkarığı hukuk kurallarını tespit eder.         

 BAŞLICA HUKUK SİSTEMLERİ

Günümüzde uygulanmakta olan hukuk sistemleri başlıca dört grupta
toplanmaktadır. Kara Avrupası Hukuk Sistemi,
Anglo-Sakson Hukuk Sistemi,
İslâm Hukuku Sistemi ve Sosyalist Hukuk Sistemi. Şimdi bunları ana hatlarıyla
açıklayalım!     

A. Kara Avrupası Hukuk Sistemi (Roma-Germen Hukuk Sistemi-
Kontinental Hukuk Sistemi)           

Kara veya Kıta Avrupası deyimiyle İngiltere hariç Avrupa kastedilir. Bu
hukuk sistemi ile İngiliz Hukuku dışında önceleri batı Avrupa ülkeleri ve
sosyalizmin çöküşüyle birlikte Doğu Avrupa ülkelerinde de uygulamaya
konulmuş olan hukuk ifade edilmektedir. Kaynağını büyük ölçüde  Roma
Hukukundan almaktadır.        

Bu sistemin uygulandığı ülkelerin hukukları arasında az-çok farklılıklar
olmakla birlikte bu hukuk sistemini diğerlerinden ayıran belli başlı özellikleri,
yazılı biçimde derlenmiş olması, kamu hukuku-özel hukuk olarak hukukun ikili
bir ayırımına dayanması yargı ayrılığının bulunması ve yargı kararlarına
hukukun yardımcı kaynağı olarak değer verilmesidir.            

B. Anglo-Sakson Hukuk Sistemi

İngiltere'de doğmuş olduğundan İngiliz Sistemi olarak da adlandırılan bu sistem genellikle İngilizce konuşulan ülkelerde uygulanmaktadır. İngiltere, Kanada (Quebec hariç) Yeni Zelanda, Hindistan, Avustralya ve eski İngiliz Sömürgesi olan birçok ülkenin hukuk sistemi Anglo-Sakson hukuk sistemidir.

C. Sosyalist Hukuk Sistemi

1917 Komünist İhtilali'nin ardından Rusya'da uygulamaya konulan Hukuk Sistemi'dir. 1'nci Dünya Savaşı'nın ardından da Doğu Avrupa ülkeleri ile Uzak Doğu'da (Küba, Çin Kuzey Kore) uygulamaya konulmuştur,

1980'in sonlarına doğru ortaya atılan açıklık ve yeniden yapılanma
kavramlarıyla başlayan büyük dönüşüm hareketiyle sosyalizm uygulamasına
son verilmiştir. Bunun ardından 1990'm başından itibaren önce eski SSCB'de
ve ardından da Doğu Avrupa Ülkeleri'nde Bu Hukuk Sistemi terkedilmiştir.
Bugün bu ülkeler Kıta Avrupası Hukuk Sistemimin ilke ve kurumlarını
uygulamaya geçirme çabası içerisindedirler.           

Sosyalist Hukuk Sistemi'nde hukuk, diğer hukuk sistemlerinden farklı arak, toplumu değiştirmenin ve komünizm aşamasına ulaştırmanın bir aracı

 

 

KANUNLAŞTIRMA KAVRAMI VE KANUNLAŞTIRMA HAREKETLERİ   (HUKUKUN TEDVİNİ )

KANUNLAŞTIRMA KAVRAMI VE ÇEŞİTLERİ

 

Kanun kavramı ile paralel olarak kanunlaştırma da iki anlamda kullanılır. Fakat kanunlaştırma hangi anlamda kullanılırsa kullanılsın, hukuk kurallarının pozitif hale getirilmesini ifade eder.

Kanunlaştırmaya atfedilen ilk ve genel anlam, hukuk kurallarının yazılı hale getirilmesidir. Bir başka ifadeyle kanunlaştırma, hukuk kuralı koyma yetkisi bulunan kurumların bu yetkilerine dayanarak çıkardıkları kuralları yazılı metin halinde somutlaştırmalarıdır. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetkisine dayanarak ve usulüne uygun olarak kanun çıkarması; Bakanlar Kurulu'nun yine aynı şekilde kanun hükmünde kararname veya tüzük (nizamname) çıkarması; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak amacıyla ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarmaları aslında birer kanunlaştırma hareketidir  Kanunlaştırmaya verilen bu genel anlam Özsunay tarafından "hukuk kuralı koyma­daki özel bir yöntem" olarak nitelendirilmektedir. Kanunlaştırma faaliyetlerinin bu türüne tarihin çok eski dönemlerinden itibaren ve hemen her toplumda rastlan­maktadır. Çünkü, toplum hayatının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için her zaman hukukî düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyacın giderilmesi ise hukuk kurallarının yazılı bir şekle dönüştürülmesiyle kısmen sağlanmıştır. Bu anlamdaki kanunlaştırma kavramı üzerinde durulmayacaktır. Çünkü, yazılı hukuk kurallarmm hangi aşamalardan sonra ve nasıl ortaya çıktığı daha önceki bölümlerde ayrıntılarıyla anlatılmıştır.

Buna karşılık, kanunlaştırma kavramının dar anlamda kullanılan ve asıl karşılığı olan "kodifikasyon" veya "tedvin1' kelimeleridir. Bu anlamıyla açıklayacak olursak  kanunlaştırma  kavramı,  yazılı veya yazısız  bütün hukuk  kurallarının dağınıklıktan kurtarılması amacıyla ve sistemli olarak bir arada toplanmasını ifade eder.

 Özsunay, kanunlaştırma kavramının bu dar anlamım "hukuk kuralı koymanın sonuçları ve bunları içine alan kanunnameler" şeklinde ifade etmektedir(4). Bu anlamda kullanılan kanunlaştırma kavramı, sosyal hayatı düzenleyen birçok konuda hükümler taşıyan kanunnamelerin oluşturulmasını anlatır. Bu özelliği ile, tarihte çok fazla başvurulan bir yöntem olmamıştır ve fakat bu yönteme başvurulduğu vakit birçok toplumun sosyal hayatını önemli ölçüde etkilemiştir. Örneğin Bizans İmparatorluğunda Justinianus dönemindeki Corpus Juris Civilis adı verilen

İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com  
   
edebiyatokyanus 640413 ziyaretçi (1177894 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol