edebiyatokyanus
İÇERİK  
  ANA SAYFA
  YAZILAR
  ARAŞTIRMA-İNCELEME
  SÖYLEŞİ
  DENEME
  ATTİLA İLHAN
  ATTİLA İLHAN-KÖŞE YAZILARI
  E-KİTAP
  ANSİKLOPEDİK
  SATRANÇ VİDEO DERSLERİ DÖKÜMANLAR
  SATRANÇ OYNA
  ŞİİR
  DİL ANLATIM TÜRK EDEBİYATI - LİSE KAYNAK
  EDEBİYAT RADYO
  EDEBİYATIMIZDA ŞİİR ROMAN ÖYKÜ (dinle)
  100 TEMEL ESER (dinle)
  100 TÜRK EDEBİYATÇISI (dinle)
  SESLİ KİTAPLAR
  FOTOĞRAF ÇILIK
  E-DEVLET
  EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ
  => YÜKSEK LİSANS TEZİ
  => AB ÜLKELERİNDEKİ EĞİTİM SİSTEMLERİNİN İNCELENMESİ VE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI
  => EĞİTİM YÖNETİMİNDE YERELLEŞME EĞİLİMİ
  => ÖĞRETİMİN DENETİMİNDE YENİ BAKIŞ AÇISI: “SÜREKLİ
  => Z KURAMI VE OKUL YÖNETİMİNE UYGULANABİLİRLİĞİ
  => İÇERİK KURAMLARI VE EĞİTİM YÖNETİMİNE KATKILARI
  => YÖNETİME KLASİK BİLİMSEL YAKLAŞIMLAR VE EĞİTİM YÖNETİMİNE
  => KAMU YÖNETİMİNDE
  => DÜNYADA VE TÜRKİYE DE EĞİTİM YÖNETİMİ ALANINDA KURAMSAL BİLGİ ÜRETİMİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
  => KAMU YÖNETİMİ TEMEL KANUNU TASLAĞI ve ULUSAL EĞİTİM SİSTEMİ GİRİŞ
  => EĞİTİMDE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
  => Eğitimin Değerlendirilmesinde Kullanılabilecek
  => TÜRKİYE’DE DENETÇİ BAĞIMSIZLIĞI
  => Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi
  => OKUL MÜDÜRLER İ İ Ç İ N GEL İŞ T İ R İ LEN L İ DERL İ K
  => EGITIM VE YASAL TEMELLERI
  => Ölçme ve Değerlendirmede Alternetif Yaklaşımlar
  => Hukuk Hakkında Genel Bilgiler
  => MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI OKUL VE KURUM YÖNETİCİLERİNİN SEÇİMİ
  => DEĞİŞEN DEĞERLER VE EĞİTİM
  => BÖLGE YÖNETİMİ VE EĞİTİM BÖLGELERİ KAVRAMI
  => KİŞİLER ARASI SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE KULLANILAN SİSTEMATİK MODELLER
  => OKULDA ETKİLİ ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİNİN YÖNETİMİ
  => Temel Hak ve Hürriyetler
  => POZİTİVİSM ÖTESİ PARADİGMATİK DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM YÖNETİMİNDE KURAM ...
  => TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
  => MEDRESEDEN MEKTEBE OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞME
  => Türk Eğitim Sistemi
  => EĞİTİM YÖNETİMİNİN YASAL VE YÖNETSEL DAYANAKLARI
  => KAMU YÖNETİMİNDEN BİLGİ YÖNETİMİNE
  => HAK KAVRAMI EĞİTİMDE SOSYAL ADALET VE EĞİTİM HAKKI
  => BİLGİ YÖNETİMİ – KURUMSAL BİLGİ -YÖNETİMİ
  => BİLGİ YÖNETİMİ – KURUMSAL BİLGİ YÖNETİMİ-2
  => ARAŞTIRMA PROBLEMLERİNİN BELİRLENMESİ
  => ULUSAL SOSYAL BİLİMLERDE SÜRELİ YAYINCILIK KURULTAYI
  => YENİ PARADİGMA ARAYIŞLARI
  => KONTROL ODAĞININ ÇALIŞANLARIN NEZAKET VEYARDIM ETME DAVRANIŞLARINA ETKİSİ
  => ÖĞRETİMİN DENETİMİNDE YENİ BAKIŞ AÇISI
  => ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN EPİSTEMOLOJİKNANÇLARININ
  => FARKLI EĞİTİM SEVİYELERİNDE ESTETİK BEĞENİ
  => İLKÖĞRETİM MÜFETTİŞ YARDIMCILARININ YETİŞTİRİLMESİ
  => OKULLARDAKİ ÖRGÜTSEL GÜVEN DÜZEYİ
  => MAKALE ANALİZİ
  => FARKLILAŞTIRILMIŞ DENETİM
  => NEOKLASİK VE İNSAN İLİŞKİLERİ YAKLAŞIMI
  => HAK KAVRAMI EĞİTİMDE SOSYAL ADALET VE EĞİTİM
  => HUKUKUN ANLAMLANIRILMASI
  => YENİ NESİL ÖĞRETMENLİK
  => GÖRÜŞME TEKNİĞİ
  => EĞİTİM YÖNETİMİNDE E-DEVLET UYGULAMALARI
  => KARİYER YÖNETİMİ.
  => ÖRGÜTLERDE KARİYER GELİŞTİRME
  => ÖĞRETİMİN DENETİMİNDE YENİ BAKIŞ AÇISI:
  => Eğitim Üzerine Yinelenen Eleştiriler, Alternatif Öneriler
  => Enformasyon Toplumu ve Eğitim
  => FRANSA'DAYÜKSEK ÖĞRETİMİN ÖRGÜTSEL YAPISI: PARİS AKADEMİSİ ÖRNEĞİ
  => AVRUPA’DAKİ EĞİTİM SİSTEMLERİ
  => Türk Eğitim Tarihi
  => BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİNE MUKAYESELİ BİR BAKIŞ
  => Almanya, Fransa ve Polonya’nın Eğitim Sistemleri
  => ÖĞRETMENLİK UYGULAMALARINDA MİKRO ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN ETKİLİLİĞİNİN İNCELENMESİ
  => EDEBİYAT TEMELLİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ
  => EDEBİYAT ÖĞRETİMİNDE WALDMANN MODELİ
  => Sosyal Bilimler Veri Tabanı
  => tezler
  => disiplin ile ilgili KAVRAMLAR,
  => EĞİTİMDE PERFORMANS DEĞERLENDİRME sunu
  => ORTA ÖĞRETİM OKULU ÖĞRETMENLERİNİN
  => BiR HizMET içi EGiTiM OLARAK DENETiM
  => İLKÖĞRETİM OKUL YÖNETİCİLERİNİN DEĞERLENDİRME ROLLERİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ
  => İlköğretim Müfredat Laboratuvar Okullarında Yönetim Süreci
  => EĞİTİM ÇALIŞANLARININ ÖRGÜTSEL SOSYALLEŞMELERİNDE İLKÖĞRETİM OKULU
  => eğitim üzerine
  => EĞİTİM MAKALE YAZI
  => Eğitişim Yazıları
  => Öğretmen ve Okul Yöneticilerinin Sınıf Yönetim Profillerinin İncelenmesi
  => Odenwald Okulu
  => EĞİTİM ÖRGÜTLERİNDE BİLGİ YÖNETİMİ STRATEJİLERİ - YAŞ VE OKUL
  => Bilgi yönetiminin tanımı ve önemi
  => BİLGİ YÖNETİMİ
  => MAKALELERİMİZ
  => 17. MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI EĞİTİM YÖNETİCİSİ VE EĞİTİM MÜFETTİŞİ YETİŞTİRME SORUNU
  => EĞİTİM KURUMLARI PERFORMANSININ GELİŞTİRİLMESİNDE ÖZDEĞERLENDİRMENİN ÖNEMİ
  => Okul Müdürlerinin Öğretmen Denetimindeki Etkililikleri
  => MAKALELER - eğitim
  => makale havuzu
  => YÖNETİM1
  => İNCELEME1
  => İNCELEME2
  => İNCELEME,
  => İNCELEME,,
  => İNCELEME,,,
  => EĞİTİM SOSYOLOJİSİ
  => eğitim dergi arşivi
  => BAĞLANTI
  => eğt
  => AVRUPA BiRLiGi YOLUNDA YENi OKUL, OKUL YÖNETiCiLERiNiN KARAR VERME SÜRECi
  RADYO TİYATROSU
  ÖĞRETMEN KAYNAK
  EDEBİYAT TV
  SÖYLEŞİLER - BELGESELLER TV
  RADYO KLASİK
  TÜRKÜLER
  GAZETELER MANŞETLER
  ÖYKÜ ANTOLOJİSİ
  DERGİLER - KİTAPLAR - KÜTÜPHANELER
  E-DERGİ
  KİM KİMDİR BİYOGRAFİLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  EDEBİYAT OKYANUS
Odenwald Okulu

Giri

ş

Bu bildiride Dr. Halil Fikret Kanad'

ın (1892-1974) 1927'de Almanya'da ziyaret ettiği Odenwald Okulu ile ilgili izlenimleri ve görüşleri değerlendirilecektir. Bir pedagog olarak Halil Fikret'in eğitim anlayışını, dönemin gazetelerinde, pek çok eğitim dergisinde, kitaplarında, öğrenci anılarında parça parça bulmak mümkündür. Kanımca, bir pedagogun eğitime ilişkin görüşlerini, kurduğu ya da incelediği gerçek bir okul karşısında aldığı tavırda yakalamak daha kolay, anlaşılabilir ve öğreticidir. Bu çalışmada temel kaynaklar olarak Dr. Kanad'ın, 1930'da Milli Talim ve Terbiye Heyeti (Günümüzde Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı) tarafından çıkarılan Terbiye adlı dergide Odenwald Okulu üzerine yazdığı gezi yazısı ve 1963 tarihli Pedagoji Tarihi adlı kitabının ikinci cildinde yine aynı konu hakkında yazdığı kısım kullanılmaktadır. Bu ikinci metin, birinci metinin geliştirmiş şekli olup, yeni anekdotlar ve görüşler içermektedir.

A. 19. Yüzy

ılın Sonu ve 20. Yüzyılın Başında Pedagojide Almanya’nın Öncü Rolü ve İlerlemeci (Progressif) Okullar

1806’da Jena Sava

*

e

1

şı’nda Almanların Fransızlara karşı yenilmesi, 1870 Fransız-Alman Savaşı’nı ise Almanların kazanması, diğer batı ülkelerin Almanya’da eğitim alanında yaşanan değişimi incelemeye yöneltmiştir. Bir ülkenin eğitimdeki gücünü onun siyasi, askeri ve ekonomik gücünden ayırmak mümkün görülmemektedir. 1806’dan sonra Almanya’da eğitim meselesi, bir vatan meselesi, vatan meselesi de Alman milli devlet idealini gerçekleştirme işi haline gelmiştir. Alman düşünür Johann G. Fichte’nin (1762-1814) bir ulusun ancak eğitim ile kurtulabileceği düşüncesinin bu yapının kurulmasındaki etkisi yadsınamaz. Alman düşünür Fichte’ye göre, kötülük mikropları mevcut neslin iliklerine kadar işlemiştir. Bu yüzden yetişkinler çocuklara iyi örnek olamazlar. Bunun için gençleri, bu hastalıklı çevreden uzaklaştırmak, onları öğretmenleri ile baş başa yalnız bırakmak gerekir(Kanad, 1930:375). Bu yıllarda pek çok ünlü Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi İlköğretim Sosyal Bilgiler A.B.D. Öğretim Üyesi 2 ğitimci Alman eğitim sistemini ve okulları incelemek için Almanya’ya gitmiştir1. 1892'de de Amerikalı eğitimci Lucy Maynard Salmon Alman dili ve tarihi üzerine eğitim görmek üzere Almanya'ya gitmiştir(Nelson, 1996). Amerika'daki yediler komitesine Almanya'da ilköğretim ve lisede tarih eğitimi hakkında bir rapor yazmıştır. Bu yıllarda genç Fransızlar Almanya'yı gezmişler ve Almanya'daki üniversitelerin Fransız yüksek öğretiminden iyi olduğu dikkatlerini çekmişti. 1885’de Emile Durkheim de Almanya’da bulunmuştur. Ancak neler yaptığı başka bir çalışmanın konusudur. Fichte’nin görüşlerini değerlendiren Osmanlı dönemi eğitimcilerinden bir de Sâtı Bey’dır. Kuran'ın da ( 1994:186) belirttiği gibi Sâtı Bey, Alman modelinden ziyade Fransız modeline yaklaşan bir vatanseverliği Osmanlı İmparatorluğu için uygun buluyordu. Osmanlıların, vatan kavramını ırk ve dil temellerine değil, tarih ve devlet üzerine kurmalarının mecbur olduğunu düşünüyordu.

1890’l

19. yüzy

20. yüzy

2

ı yıllarda pek çok düşünür örn. John Dewey gibi kendi düşüncelerini ifade ederken özellikle Alman eğitimci J.F. Herbart’ın (1776-1841) düşünceleri ile bir hesaplaşma çabası içinde olmuşlardır. İngiliz eğitim profesörü H. L. Withers'de (1904:178-179) yazdığı The Teaching of History and Other Papers adlı kitabında Almanların eğitimde şiir, halk türküleri ve şarkılarını nasıl etkili kullandığına dikkat çektikten sonra, Herbart'ın eğitime katkısının değeri vurgulanmaktadır. Herbart’ın ünü Atlas Okyanusunu aşmış, Amerika’da 1890’lı yıllarda Ulusal Herbart Derneği (daha sonra Ulusal Eğitim Araştırmaları Derneği) kurulmuştur. ıl ve 20. yüzyılın başlarında Osmanlı sefirleri, devlet adamları ve aydınları, Avrupa uygarlığının ilerlemesinin nedenlerini anlamaya yönelik kaleme aldıkları raporlarda en az fabrikalar ve müzeler kadar gezdikleri okullara da geniş yer ayırmışlardır. Osmanlı Devleti, Tanzimat Döneminde olduğu gibi Sultan II. Abdülhamit döneminde de askeri ve mesleki eğitim için Almanya’daki okullara artan oranda öğrenci göndermeyi sürdürmüştür. ılın başında Avrupa ülkelerindeki eğitim sistemini karşılaştırmalı olarak inceleyen ve en çok okul gezen iki eğitimci olarak Sâtı Bey (1880-1968) ve İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu’nu (1886-1978) anmadan geçemeyeceğiz. Sâtı Bey, 1909’da “Okullar milletlerin geçmişini yansıtır, şimdiki durumunu temsil eder, geleceğini gösterir.” demektedir. Sâtı Bey, Osmanlı dönemindeki okulları hayatla iç içe olmadığı ve hayattan kopuk olduğu için eleştirmektedir(Başar, 2003:51-53). Bildiğiniz gibi II. Meşrutiyet döneminde Sâtı Bey, Darülmuallimin'e bağlı olarak 1909’da Tatbikat Mektebi (Uygulama 3 1953’de Talim ve Terbiye Kurulu kararı ile öğretmen yetiştirme programlarından Pedagoji ve Pedagoji Tarihi derslerinin kaldırılması Halil Fikret açısından Kıta Avrupa’sı pedagoji geleneğinden bir kopmaya ve niteliksiz öğretmen yetiştirmeye yol açacaktır. Nitekim öyle de olmuştur. Örneğin bugünün öğretmen ve öğretmen adayları Comenius’un eğitime hizmetlerini derinlemesine bilebilir mi? Aslında dersleri kaldıranlar Halil Fikret’in Gazi Terbiye Enstitüsü’nden öğrencileridir. Amerika’ya tahsile giden bu öğrenciler, Kıta Avrupa’sı pedagojisini spekülatif eğitim olarak değerlendirmiş, pedagojiyi parçalayarak eğitim psikolojisi, eğitim sosyolojisini gibi dersleri yaygınlaştırmaya çalışmışlardır. Amerikalı eğitimciler gibi deneylere-araştırmalara dayalı eğitim bilimi yaklaşımını ve de davranışçı psikolojiyi yaygınlaştırmaya çalışmışlardır. Gerçekte Kıta Avrupası’nda da pedagoglar görüşlerini çocuklarla uygulamalarından çıkarmışlardır. Ama Amerikalı eğitimcilerin kendi toplumlarına uygun bir şekilde Alman, Fransız ve İngiliz eğitimcilerle tartışarak pedagojiyi yetişkin ve halk eğitimini de içine alacak şekilde eğitim bilimine dönüştürdükleri gerçeği yadsınamaz.

Okulu) kurmu

Bu y

19. yüzy

Odenwald Okulu da bugün hâlâ ö

ş(Kafadar,1997), 1915 yılında da "Yeni Mektep " adıyla özel bir okul açmıştır. Eğitim bilimi öğrenimi amacıyla Almanya’ya öğrenci gönderilmesi belki de Sâtı Bey etkisiyle ancak II. Meşrutiyet döneminde gerçekleşebilmiştir. Halil Fikret Bey, işte bu öğrencilerden biridir. Amerika, Fransa ve İngiltere 1890’lı yıllarda eğitim araştırmaları için Almanya’ya öğrenci gönderirken, Osmanlı bürokratlarının geç bile kaldığı söylenebilir. Özellikle Amerikalı eğitimciler daha sonra Almanya’nın eğitim bilimindeki birikimine yeni yaklaşımlar getirmişler, yurt ve ulus eksenli Alman pragmatizmini, bireyin ve problem çözme becerisinin temel alındığı Amerikan pragmatizmine dönüştürmüşlerdir2. ıllarda Avrupa’da ve Amerika'da Dr. Cecil Reddie, John Dewey, Maria Montessori ve Bertrand Russell, gibi pek çok batılı şünür ve pedagog özel okullar açarak, kendi kuramlarını uygulamışlar, çocuklarla çalışarak görüşlerine yeni şekiller vermişlerdir. İskoç akademisyen Dr. Cecil Reddie 1889’da kurduğu Abbotsholme okulu bugün eğitim vermeye devam etmektedir. Amerikalı eğitimci John Dewey, eşi Alice Dewey ile birlikte 1894’de öğrenme kuramlarını test için Chicago Üniversitesi’ne bağlı bir laboratuar okulu kurdu. Dewey, çalışmalarını 1904’e kadar burada sürdürdü. İtalyan eğitimci Maria Montessori de 1907’de Roma’da Çocuklar Evi adlı okulunu açtı. İngiliz felsefeci Bertrand Russell, Dora Russell ile 1927'de İngiltere’de mevcut okulların hiç birini beğenmediği için eğitim üzerine görüşlerini uygulamak üzere Beacon Hill Okulu adlı bir okul kurdu. İsviçreli eğitimci Adolphe Ferriere, "iyi bir okul, edebiyat ve sanat vadisinde yaratılan bir şaheserden daha büyük bir değer taşır." derken, o dönemde batılı aydınların genel görüşünü yansıtmaktadır. 4 ılda ve 20. yüzyılın başında açılan bu ilerlemeci (progressif) okulların bazıları hâlâ varlığını sürdürmektedir. Geçtiğimiz haftada Montessori Okullarından bir temsilci, Ankara'da ve İstanbul'da seminerler vermiştir. Kasım 2005'te de A.S. Neill tarafından kurulan Summerhill Okulu'nun (1921) İngilizce öğretmeni ve öğretim programı danışmanı Jason Preater ülkemize gelmiştir. ğrenim vermekte, web sitelerinde kurucuları Paul ve Edith Geheep'in mirasına sahip çıkmakta ve kısmen onların eğitim anlayışlarını devam ettirmektedirler.
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com  
   
edebiyatokyanus 640555 ziyaretçi (1178271 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol