|
 |
|
İÇERİK |
|
|
|
|
|
 |
|
Bir Cumhuriyet Kadını Şükûfe Nihal |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
bilig
© Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Ba
?????? Kış / 2005 ?????? sayı 32: 235-240şkanlığı
Yay
Hülya ARGUN
ın Değerlendirme / ReviewŞAH, Bir Cumhuriyet Kadını Şükûfe
Nihal, Akça
ğ Yayınevi, Ankara 2002, 382 s.
Yrd. Doç. Dr. Yunus AYATA
*
"Nereden geldiniz, bilen var m
Nas
Yolunuz, yoludur k
Gâh bir sam yelinin, gâh bir poyraz
Mezar
ı ki?ıl yaşarsınız, sorarlar mı ki?ışın ve yazın,ın...ınızı da kendiniz kazın..." (s.119)
Ş
bir bölümünde sokak çocuklar
(
ile Yolları (1935) şiir kitabında "Unuttuklarımız" başlıklı uzun şiirininına yukarıdaki gibi seslenen Şükûfe Nihalİstanbul 1896-İstanbul 24 Eylül 1973), adeta kendini ifade etmektedir.
Ş
hayat
yaln
Selim
adl
daha önce
Nihal'le duygusal bir ba
Duygusal özelli
inceleme yap
edebiyat, tarihi için bir eksiklikti.
iirin bu bölümünde aynı sokak çocukları gibi, o da kendisini yalnız hisseder;ının son dönemi, ölümü ve ölüm sonrası ise tam anlamıyla birızlıktır.İleri'nin Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın (İstanbul 1991)ı eserindeki "V. Deniz Köpüğü Tüller" bölümünde anlatılanlar dikkatimiŞükûfe Nihal'e çekmişti. Selim İleri gerçekten Şükûfeğ kurabilmiş ve okuyucuya da bunu yansıtabilmişti.ğe sahip bu yazar hakkında bugüne kadar ciddi birılmamış olması yazarın hakkını teslim etmemekten öte, Türk
Ş
çabuk unutulmu
budur ki ölmeden evvel ölür ki
belirtti
sebep oldu
ükûfe Nihal, ölümünün üzerinden uzun bir zaman geçmemesine rağmenştur. Gerçi o, henüz hayatta iken Yahya Kemal’in “Müşkülşi” mısrasıyla ‘Düşünce’ başlıklı şiirindeği korkuya uğramış ve -biraz da anlaşılmaz bir şekilde kendisininğu- unutulmanın acısını tatmıştır. Hülya Argunşah'ın Bir
*
Cumhuriyet Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Böl. / Sivas
e-posta: ayata@cumhuriyet.edu.tr
, ayata38@hotmail.com
bilig
, Kış / 2005, sayı 32
236
Cumhuriyet Kad
çal
millî devlete geçi
Nihal'i özellikle bir yazar olarak ortaya koymak üzere haz
Bilakis bu duyarl
ortaya konulabilmesini getirmi
söylemlerinin içine gömülüp kalm
kadar oldu
onun edebiyat tarihindeki yeri tespit edilmi
de
çal
istedi
ını Şükûfe Nihal adlı çalışması bu sebeple akademik birışmanın ötesinde hem bir vefa örneği olarak hem de imparatorluktanşi ve Cumhuriyetin ilk elli yılını yaşamış olan Şükûfeırlanmıştır.ığın hissedilebilmesi Şükûfe Nihal’in daha açık bir şekildeştir. Aksi halde Şükûfe Nihal kendiış bir yazar-şair olarak kalabilirdi. Bugüneğu gibi... Belki de ilk kez Şükûfe Nihal’e eserden gidilerekş ve özel hayatının gölgesindeğerlendirilen eseri ve edebî değeri ‘şuh kadın’ imajından kurtarılmayaışılmıştır. Yazarı da eserin sunuşunda ona yeniden hayat vermekğini söyler zaten.
Bir Cumhuriyet Kad
de ara
ını Şükûfe Nihal adlı çalışmanın ilgi çekici bir yönüştırmacının 1980'lerden itibaren sayısı artan kadın yazarlardan dolayı
çokça gündeme getirilen
açmas
olu
Burada ara
edebiyat
olan herkesi ilgilendirebilecek türden bir sorudur. Edebiyat
edebiyat
do
Bu sorular zihinlerde henüz aç
isimlendirmeler, kula
yo
"kadın edebiyatı" kavramını tartışmayaıdır. Kitapta sunulan bir teklifle "kadın edebiyatı" kavramı etrafındaşturulan kavram kargaşasına açılım getirilmeye çalışılmaktadır.ştırmacının da zihnini meşgul eden "Edebiyatta bir 'kadını' var mıdır ya da olmalı mıdır?" sorusu, dikkat noktası edebiyatı böyle "kadını", "çocuk edebiyatı" ve "gençlik edebiyatı" tarzında parçalamakğru mudur? Parçalamalar, edebiyatın bütünlüğüne zarar verebilir mi?ık bir şekilde cevaplanmamıştır. Bu gibiğa hoş gelmekten öte, araştırmacıların dar alandağunlaşmasını sağlamaktadır. Ancak mantıklı isimlendirmelerin arkasından
ş
edebiyat
aç
kavram
daha do
dikkat çekmek istiyoruz:
u an için çok mantıklı görünmeyen "ilk gençlik edebiyatı", "yaşlılıkı" ve "erkek edebiyatı" gibi isimlendirmelerin de ortaya çıkabileceğiıktır. Biz, bu kavramlar etrafında düşünen ve "kadın edebiyatı"ı yerine şimdilik "edebiyatta kadın duyarlığı" kavramını kullanmanınğru bir tercih olacağını ifade eden Argunşah'ın şu sözlerine
"Edebiyat
kad
oldu
bütünlü
gidilmesinin yanl
edebiyat
'kad
ın genel bütünlüğü içerisinde kadın edebiyatı ya da edebiyattaın duyarlığının üzerinde durulması gereken bir konuğunu düşünüyorum. Burada itiraz edilecek nokta, edebiyatınğünü sarsabilecek olan birtakım ölçüler etrafında bazı sınıflandırmalaraış olabileceğidir. Bir 'kadını' kavramı var mıdır ve bu, neleri ihtiva etmektedir? Yoksaın edebiyatı' kavramı kadın yazarlara özgü tabiî hassasiyetin
Ayata
, Hülya Argunşah, Bir Cumhuriyet Kadını Şükûfe
237
olu
do
sonucunda ortaya ç
kad
yeni boyutlar kataca
istedi
özgü duygu dünyas
görüntülerinin bulundu
duyarl
(s. 12-13)
şturduğu bir yanılgı mıdır? Bu çok daha geniş kapsamlı veğrudan bu sorunun cevaplarını aramaya yönelik çalışmalarınıkabilecektir. (...) Edebiyatta kadının yeri veın yazar olgusu etrafında düşünme faaliyetlerinin edebiyat bilimineğına inanıyorum. Burada vurgulamakğim husus, kadın yazarların eserlerinde kendi cinsiyetlerineının hassas örgülerinin, ince duyarlıklarınınğudur. Belki buna şimdilik 'edebiyatta kadınığı' demek daha doğru ve ihtiyatlı bir yaklaşım olacaktır."
Bütün inceleme ve de
ç
duyguyu tatmin için çabalar. Hele hele unutulmu
konusu ise bu merak daha da artacakt
ğerlendirme yazılarının bir merak sonucunda ortayaıktığı söylenebilir. En azından çalışma ilerledikçe araştırmacı böyle birş bir şair ya da yazar sözır. Argunşah'ı da böyle bir merak,
Ş
ükûfe Nihal hakkında bir inceleme yapmaya sürüklemiştir. Yazar bunu
"
bu unutulu
sanatç
ister gibi bir tavr
Akademik çal
kayg
so
gerçektir. Bu ise, okuyucunun esere uzak durmas
Argun
bilimsel bir çal
çal
Şükûfe Nihal hakkında bir çalışma yapma isteğimin en önde gelen sebebi,şun etrafında biriken meraktı. Neden insansız yapamayanının insanla yapamaz hâle geldiği, neden kendini bilerek unutturmakı benimsediği zihnimi meşgul etti." (s. 11) diye özetlemektedirışmalarda alışılagelmiş bilimsel yazı usulü ve ciddi olmakısı sebebiyle incelemelerin üslûbunda bir soğukluğun oluştuğu, buğukluğun da akıcılığı bozduğu ve okunmayı zorlaştırdığı bilinen birına yol açmaktadır. Hülyaşah, Bir Cumhuriyet Kadını Şükûfe Nihal adlı çalışmasında,ışma yaptığını unutmadan, akıcı bir dil kullanarak akademikışmalar hakkında getirilen bu eleştirilerden uzak kalmıştır.
Bir Cumhuriyet Kad
"
ını Şükûfe Nihal adıyla yayımlanan eser, "Ön Söz",Şükûfe Nihal'in Hayatı", "Şükûfe Nihal'in Şiiri", "Şükûfe Nihal'in Romancılığı",
"
Şükûfe Nihal'in Seyahat Kitapları", "Son Söz", "Kaynakça"
ve
"Şükûfe Nihal Albümü" bölümlerinden oluşmaktadır.
Ş
ve tan
ükûfe Nihal hakkında bugüne kadar yazılanlar onu bütünüyle tanımayaıtmaya yönelik değildir. Argunşah'ın çalışması bu boşluğu doldurmaktadır.
İ
önemli olaylar”
Eserin ikinci bölümü
ve Gölgeler
ncelemenin ilk bölümünde "Şükûfe Nihal'in Hayatı" ve “hayatındakiayrıntılı olarak incelenmiştir."Şükûfe Nihal'in Şiiri"ne ayrılmıştır. Şiirleri Yıldızlar(1919), Hazan Rüzgârları (1927), Gayyâ (1930), Su
bilig
, Kış / 2005, sayı 32
238
(1935),
ve
dökme yolu"
Şile Yolları (1935), Sabah Kuşları (1943), Yerden Göğe |
|
|
|
|
|
|
 |
|
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com |
|
|
|
edebiyatokyanus 692757 ziyaretçi (1258922 klik) kişi burdaydı! |