|
 |
|
İÇERİK |
|
|
|
|
|
 |
|
'Ay/Yıldızı' Sildirtecek miyiz?-Attilâ İLHAN |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
O 'Ay/Yıldızı' Sildirtecek miyiz?
Gazi Mustafa Kemal, TBMM'nin 2. İçtimaını açarken (1 Mart 1338-1922) irad ettiği nutukta açık ve seçik olarak söylemiştir:
"...efendiler!Bugünkü mücahedatımızın gayesi istiklal-i maili ile mümkündür.Bir devletin maliyesi istikbalden mahrum olunca, o devletin bütün şuabat-ı hayatiyesinde istiklal mefluçtur; çünkü her uzv-u devlet ancak kuvve-i maliye ile yaşar..." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri,1.s.222. İstanbul,1945)
Aynı konuşmasında, Gazi, savaşın henüz sürdüğü o aylarda,demiryollarından bahsetmek lüzumunu duyuyor, diyor ki:
"filhakika mevcut demiryolları muvaffakiyetle işletilerek, münalakat ve sevkiyat-ı askeriye temin edilmektedir.Harekat-ı askeriye esnasında düşman tarafından tahrip edilmiş olan bir kısım demiryolları ile ve imalat-ı sınaiye tamir ve yeniden tesis edilmiştir..." (aynı eser,aynı konuşma,s.221).
Ankara Hükümeti' nin, daha 1.İnönü Savaşı sırasında, demiryollarına nasıl ihtimam gösterdiğine, bir başka şahit, Halide Edip Hanım; Eskişehir yolculuğunu anlatırken diyor ki:
"şimdiferin durumu dokuz ay öncekinden çok başkaydı. Artık başıbozuklar pencerelerden ateş etmiyor,bağıra bağıra şarkı söylemiyorlardı. Her şey bir disiplin altına girmişti.Eski zamanlarda önce başıbozuklar görünürdü. Şimdiyse,makineli tüfekleriyle,mahmuzlarını şıkırdatarak, düzenli ordu kişileriyle karşı karşıyaydım..." (Türkün Ateşle İmtihanı, 5.Basım.s.156. İnkılap Kitapevi.1979).
İşte böyle: TCDD, taaa oralardan geliyor!
'Küreselleştirilmiş' olanı 'ulusallaştırmak'
'Genç' Cumhuriyet, Demiryolu sahasında "istiklal-i tam'ını, iki yoldan gerçekleştirmeyi tasarlamıştı:
Birincisi gidilememiş yerleri, ulaşılamamış vatan köşelerini, 'demirağlar'la birbirine bağlamaktır bunun; İsmet Paşa, bu işi önce nasıl ecnebi şirketlerle başarmayı denediklerini,fakat onlardan anlayış görmeyince, nasıl kendimize güvenerek yapmayı tercih ettiklerini anlatır:
"...bu müzakereler esnasında, 'O halde biz, kendi kaynaklarımız ve kendi vasıtalarımızla yapmaya çalışacağız' dediğimiz zaman hayretle gözlerini açıp, bize bakıyorlardı; ve içimizdeki tecrübeli siyaset adamları, aklımızın muvazenesi yerinde olup olmadığını,ara sıra yoklamaya çalışırlardı..." (Hatıralar,Cilt 1.s.264.Bilgi yayınevi.2.Basım. 1992)
İşe 'ecnebi'yle başlamış, 'yerli'yle yürütülmüş; yani Cumhuriyet, evvelce 'küreselleşmiş'i, ulusallaştırıyor'.
"Malatya hattı için, İsveç ve Danimarka,muhtelit bir şirketle mukavele yapmıştık.Şirket sermayesiyle gelip hatta başlayacak ve biz bundan istifade edeceğiz.İşe bu ümitle başladık; bir iki senelik çalışmadan sonra, gördük ve anladık ki, adam bu sene sarfettiğini, gelecek sene içinde bizden mutlaka alıyor..."
"...bu hatta çalışan mühendislerimiz, hiçbir yabancı mühendisin bulunmadığı istikametlerde,kendi başlarına,hatları yapacak hale gelmişlerdi. Mühendislerimiz ilk tecrübeleri kazandıktan sonra, zamanla daha iyi eserler vücuda getiriyorlardı.Erzincan'a kadar olan demiryolu, demiryolu inşaatında hakikaten en arızalı istikametlerden biridir ve kamilen Türk mühendislerin eseridir..."(Aynı eser,s.256)
Basvurulan ikinci yol, aynen demiryolu yapımında olduğu gibi, daha evvel ecnebi'ye verilmiş olan imtiyazların geri alınmasıdır: yani, Osmanlı'nın 'ecnebi'ye yaptırdığı demiryolları, 'ulusallaştırılır'; biz ki Cumhuriyet'in ilk kuşağıyız, trene binecek yaşa geldiğimiz zaman, yurdun dört bir yanında, demiryollarımızın tamamı 'istiklal-i tam' içindedir.Hadi 'özelleştirme' ve 'küreselleştirme' meraklıları için, o şanlı 'ulusallaştırmaların' dökümünü verelim:
"...1/ Anadolu Mersin / Tarsus / Adana demiryolları ve Haydarpaşa Liman şirketlerinin satın alınması: 31 Ocak 1931. 2/ Mudanya / Bursa demiryolu şirketinin satın alınması: 30 Mayıs 1931. 3/ İzmir / Kasaba ve Temdidi (İzmir/ Afyon ve Manisa/ Bandırma ) hatlarının satın alınması: 31 Mayıs 1934. 4/ Aydın demiryolu şirketinin satın alınması: 30 Mayıs 1935. 5/ Zonguldak / Çatalağzı demiryolu hattının satın alınması: 31 Mart 1937. 6/ Şark Demiryolları Şirketi'nin satın alınması: 26 Nisan 1937. 7/ Ilıca, İskele / Palamutluk Demiryolu'nun satın alınması: 22 Eylül 1941..." (doğan Avcıoğlu / Türkiye'nin Düzeni. 1.Basım.s.216. Bilgi yayınevi. 1968)
Bize yakışır mı?
Bilmem Gazi döneminin, 'demiryolu ' politikasıyla, sonrakilerin demiryolu politikası arasındaki 'uçurum ' görülebiliyor mu? Onlar, karış karış 'ulusal' demiryolu döşüyorlar; daha önce 'ecnebi'ye döşetilmiş olanı, kuruş kuruş, geri alıyorlar; bunlar ise, 'ulusal' demiryolu şebekesini, neredeyse 'taammüden' inkızara bırakıp, geri kalanını da 'küreselleştirme'yi tasarlıyorlar.
Allah aşkına söyleyin, bırakacak mıyız? O yollar bizim değil midir: dağ istasyonlarının, ağustos böceği tenhalığında, görünmez akarsuların şırıltısını dinlemiş; Gavurdağları'nın inanılmaz rampalarında, karanlık uğuldarken, küçük bir samanyolu gibi yolcu trenlerinin, ışıl ışıl, Çukurova'ya aktığını görmüşüzdür: oğullarımızı askere o götürmüş, gelinlerimizi gurbetten o getirmiştir; vagon pencerelerine o ay/ yıldız, niye işlenmiştir sanırsınız? O ay/ yıldızı, o pencerelerden sildirtmek, bize yakışır mı?
Attila İlhan
2.1.1998 Cumhuriyet
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com |
|
|
|
edebiyatokyanus 692722 ziyaretçi (1258249 klik) kişi burdaydı! |