|
 |
|
İÇERİK |
|
|
|
|
|
 |
|
'Emperyalizm'in Son Aşaması?-Attilâ İLHAN |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Söyleşi Attilâ İLHAN
'Emperyalizm'in Son Aşaması?' 12 Şubat 2001
Cite Universitaire' den çıkmışız, Porte d'Orlean' a doğru yürünüyor: Karışık bir öğrenci kalabalığı, çoğu solcu, aramızda birkaç da Trotskyst var; yüzümüze iğne gibi batan, soğuk bir yağmurun altında, damdan düşer gibi demesinler mi?
''-... 'Kapitalizm'in Son Aşaması: Emperyalizm' kitabındaki tezleri, ilk ortaya atan Bukharin' dir, Vladimir İlyiç , ondan esinlenerek, ünlü eserini yazmıştı; Bukharin , sonradan, Moskova Davaları'nda, Stalin tarafından 'temizlendiği' için, bu hakikat saklanıyor...''
Millet birbirine girmişti. Kendi hesabıma, bunu ilk defa duyuyordum; epeyce sonra, şimdi tam hatırlayamadığım bir kitabı okurken, -yoksa Pierre Broué' nin, o çarpıcı araştırması mıydı?- teyit edildiğini görünce, etkilenmedim diyemem. Yıllar sonra, gazetenin birinde, yeni yayımlanmış bir kitabın başlığını görüyorum; trak! Gözlerimin önünde, su tozundan birbirimizi zor seçebildiğimiz, o kış ikindisi canlanıyor: ''Emperyalizm'in Son Aşaması: İmparatorluk!''
Lenin' in eseri, geçen yüzyılın ilk çeyreğindeki bir 'dünya gerçeği' ni açıklıyordu; anlaşılıyor ki, Amerika' lı Michael Hardt ile İtalyan Toni Negri' nin yazdığı bu yeni eser, bu yüzyılın ilk çeyreğinde yaşadığımız, başka -fakat aynı türden- bir gerçeği yansıtmak iddiasında! Gündemde, harıl harıl, 'Küreselleşme' nin 'çuvallayıp çuvallamadığı' ya da 'Mazlumlar Enternasyonali' nin, Dünya Sosyal Konseyi olarak gerçekleşip gerçekleşemeyeceği tartışılırken; doğrusu, yeni ve farklı bir 'durum muhakemesi', üzerinde durulmadan geçilecek, sıradan bir olay sayılamaz!
Biraz üzerinde, oyalanalım diyorum.
'Kolektif sermaye' kavramı...
''...emperyalizm değil, imparatorluk; yaşadığımız dönemde artık 'emperyalizm' yok; varsa bile, 'imparatorluk' çerçevesi içindeki, bir değer ve iktidar alışverişinden, bir 'intikal' olayından ibaret. Aynı şekilde, ulus/devlet de, var diyemeyiz, çünkü onun tayin edici 'hükümranlık' niteliği olan üç şey, yâni askerî, siyasî ve kültürel 'egemenlik' imparatorluğun' merkezindeki güç tarafından ya emilmiş ya da değiştirilip, yerine başkaları konulmuş; öyle ki eski sömürgeleştirilmiş ulusların, emperyalist ulus/devletlere bağımlılıkları böylece kayboluyor, yok oluyor, her şey 'üniter' bir 'imparatorluğun açtığı yeni 'ufka' bağımlı ve bağlantılı olarak yeniden örgütleniyor ...''
Ne haber? Aynı zamanda, çarpıcı ve şaşırtıcı değil mi? Bu satırları, yazdıkları eser hakkında bilgi veren, Toni Negri' nin yazısından aktardım: çelişkinin, nasıl mahiyet değiştirdiğini, böyle bir imajla, daha somut, daha iyi anlatabileceğini ummuş! Pek de yanılmış sayılamaz sanıyorum:
''...niye 'imparatorluk' deniliyor; üstelik bu terimin içerdiği hukuki formülün 'yeniliği' üzerinde, ısrar ederek? Aynı şeye, Berlin Duvarı' nın yıkılışı ertesindeki Amerikan Emperyalizmi denemez mi? Bu bahiste, verdiğimiz cevapta tereddüt yoktur, son derece açık: 'Ulusallık Davası' nın son savaşçıları, ne kadar aksini iddia ederse etsin, bize göre 'imparatorluk' , Amerika'nın imparatorluğu değil; zaten tarihlerine bir göz atılırsa görülür ki, ABD , İngilizlerden, Fransızlardan, Ruslardan ve Hollandalılardan çok daha az 'emperyalist' olmuştur...''
''...ulus/devlet uğruna, 'imparatorluğa' karşı savaşmaya kalkışmak, gerçekte, 'imparatorluğun' sınıfsal 'tabiatının', 'emperyal' görüntüsünün, uluslar/üstü kumanda gücünün gerçeğini, kesinlikle anlayamadığımızı açığa çıkarır: 'kolektif sermaye'nin imparatorluğuna, çünkü Amerikalı kapitalistler olduğu kadar, Avrupalı kapitalistler de katılmaktadırlar; servetlerini, ülkelerindeki çürümüşlük üzerine bina eden Rus kapitalistleri de; ya da, maddi varlıklarını Wall Street'e, çocuklarını ise Harvard'a gönderebilmek ayrıcalığını kendilerine sunan, Afrika'nın, Asya'nın, Arap Dünyası'nın kapitalistleri de!..''
Sihirli 'anahtar' kelime, şöyle bir geçti; herhalde farkına varmışsınızdır: 'kolektif sermaye'.
'İmparatorluk' neye denir?
Toni Negri ve Michael Hardt' e göre, 'İmparatorluk' un temelinde, iki temel fikir yer alıyor:
''...bir 'hukuk sistemi' ( 'mevzuat' diyebilir miyiz acaba?) oluşmadıkça; - Berlin Duvarı' nın yıkılışından bu yana söz edildiği gibi, yâni sadece makro/ekonomik bir 'paradigma' olarak değil, aynı zamanda bir siyaset 'kategorisi' olarak- 'küresel bir pazar' , oluşmuş sayılamaz; o 'hukuk sistemi' ne gelince, onun 'yaptırım gücünü' güvence altına alabilecek bir 'iktidar' ın varlığını gerektirir...''
''...Dünya 'pazarı' , oldum olası 'hükümranlık' sembolleri neler ise, ancak onların çevresinde oluşuyor; yâni dil, kültür, para, iletişim ve askeri güç! Askeri Güç, aslında -nükleer dahil- bütün silahlanma olanaklarını; Para Gücü, finans dünyasının hemen bütününe hükmeden bir paranın varlığını; İletişim Gücü ise, tek bir kültür modelinin zaferini; hatta, tek bir evrensel dilin varlığını ifade ediyor, işte bu uluslar/üstü, küresel ve total örgütlenmeye, biz 'imparatorluk' adını vermekteyiz...''
''...yalnız şu var, bu 'emperyal' yönetim düzenini, yüzyıllar boyunca 'emperyalizm' denilmiş şeyden, galiba ayırt etmek gerekiyor. Bununla biz, ulus/devletin sınırları dışına yayılıp taşmasını; çokluk 'modernleştirme' paravanı arkasına gizlenmiş; o zamana kadar kapitalist uygarlığın Avrupa/merkezci uygulama süreçlerinden haberi olmayan halklar aleyhine, 'sömürgeleştirme' ilişkilerinin kurulmasını; dahası, güçlü ulusların, güçsüz uluslara karşı, kültürel, ekonomik, askeri, hatta ırkçı saldırganlığını kastediyoruz...''
Acaba fark ettiniz mi? Negri ile Hardt' ın, 'İmparatorluk' tarifi, gerçekte, çağımızda asıl büyük çelişkinin, 'Varsıllar'la 'Yoksullar' arasında, diyalektik çelişki olduğu varsayımına dayanmış; özelliği ya da ayrıcalığı, 'Varsıllar'ın örgütlenmesini, emperyalizm döneminde olduğu gibi, bir ulus/devlet'in sınırlarından taşmasına, başka toprakları işgal etmesine değil; yoksul uluslar dahil, her ulustan varsılların, kendi aralarında ve birlik olarak, her ulustan yoksullara karşı örgütlenmiş olmasına bağlamış. İyi de bu, şu ara aynı anda toplanmış olan iki uluslararası toplantının, Davos' ta ve Porto Alegre' de, iki ayrı ve karşıt birer Enternasyonal 'çekirdeği' olduğu anlamına gelmiyor mu?
Porto Alegre' de 'Mazlumlar' ın, Davos' taki 'Varsıllar' ın 'Enternasyonal' i!
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com |
|
|
|
edebiyatokyanus 692758 ziyaretçi (1258929 klik) kişi burdaydı! |