|
 |
|
İÇERİK |
|
|
|
|
|
 |
|
'Times Anlaşması' - Attilâ İLHAN |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
'Kazın Ayağı', Öyle mi?..
22 Şubat 2002
Bizim Media, sorunu nasıl koymuştu, hele bir hatırlayınız! Türkiye ile Rusya arasında, 15 Ocak 2002 'de gerçekleştirilen 'Stratejik Ortaklık Çerçeve Anlaşması'; Terorizm'e karşı mücadelede Rusya ile Amerika arasındaki yakınlaşmanın, mantıkî uzantısıdır. Acaba doğru mu, yanlış mı? Bunu ancak Rus yetkililerden gelecek, inandırıcı açıklamaları gördükçe anlayabiliriz. Tesadüf bu ya, bu konuyla ilgili sayılabileek, çarpıcı birkaç demeç var; onları sizinle paylaşacağım, ondan sonra, tekrar kendi kendimize soracağız: Media'mızın olayı sunuşu, doğru ve gerçekçi sayılabilir mi?
'Times Anlaşması' nedir?
General Aleksiy Kornikof, hatırı sayılır bir 'istihbaratçı'; kariyeri hayli etkileyici: Moskova Üniversitesi, Krasnaya Zvizda (Kızıl Yıldız) Askeri Okulu İstihbarat Bölümü Başkanlığı'nı yapmış; pek çok ülkede, Rusya 'nın askeri ataşesiymiş; dahası Ortadoğu ve Kafkaslar bahsinde 'uzman', şimdi de Avrasya ekibinin içinde yer alıyor. İşte bu General Kornikof 'un, Teoman Alili 'ye, açıkladıkları arasında, şu son derece önemli bilgiler mevcut:
''... CIA ve MI5, 1987 yılında, Londra 'da Yeni Dünya Düzeni 'nin saldırganlık anlaşmasını imzaladılar: Times Anlaşması! Bu anlaşmaya göre, belirlenen iki odak var, birisi Doğu Avrupa 'nın merkezi görünümündeki Yugoslavya; öteki Avrasya 'nın başkenti Mezopotamya, yani Irak ve Türkiye!.. Öncelikle, Yugoslavya ve Mezopotamya 'daki ( Türkiye ve Irak anlayınız) etnik etkenler harekete geçirildi ve Yugoslavya bölündü; sonra Irak ve Türkiye sıraya girdi...''
''... Tabii ABD, Irak 'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız diyor, ancak Yugoslavya için de aynı şeyi söylüyordu. Times Anlaşması uyarınca, ABD ve İngiltere, Irak 'ta istedikleri yapılana kadar savaşacak, ABD 11 Eylül 'ü bahane ederek, NATO 'yu da işin içine sokmak istiyor, ancak zor!..'' (Aydınlık, 10 Şubat 2002).
Sizce, General Aleksiy Kornikof 'un söyledikleri, Türkiye ile 'stratejik ortaklığa' karar vermiş bir Rusya 'nın görüşlerine mi daha çok benziyor; yoksa, ABD 'nin 'stratejik müttefiki' bir Rusya 'nın görüşlerine mi? Kuşkusuz, öncekine benzemektedir; neresinden bakarsanız bakınız, General Kornikof, bir manada Ankara 'yı 'Sistem' e karşı uyarmış!.
'Şeytan ekseni'ne inanmıyor gibiler...
Bu kadarla kalmıyor, Rusya Federasyonu ayrıca, ABD 'nin, Başkan Bush Jr 'ın ağzından, ortaya attığı 'Şeytan ekseni' ne; bu 'eksen' e karşı Washington 'ın takındığı hasmane tavra da, düpedüz karşı! 'Şeytan ekseni', gerçekte ikisi yakın komşumuz olan, üç ülkeyi içeren, bir tanımlama; İran, Irak, Kuzey Kore! 'Batılı, Beyaz ve Hıristiyan Emperyalizm', kendisine 'uluslararası düşman' arıyor ya; bu üç ülkeyi -ne tuhaf, ikisi Müslüman- 'Şeytan'ın ekseni' ilan etmiş, eh, madem ki Rusya da, onun yakın dostu, ahbabı ve yandaşıdır; derhal bu fikre katılması, onun da gerekli önlemleri alması gerekmez mi? Kazın ayağı öyle değil! Rusya 'nın Savunma Bakanı Sergey İvanof, gizlisi kapaklısı olmayan beyanatında, hiç de bu fikirde olmadıklarını açıklamış, bu Avrasya ülkelerini adeta kolluyor, bakınız ne demiş:
''... biz 'Şer Ülkeleri' terminolojisinin kullanılmasına karşıyız. Bize göre 'İstikrarı Bozuk Ülke' tanımı, gerçek durumu daha iyi yansıtıyor. Üstelik belirli ülkelere 'terörist' damgasını vurmak, çok yanlış bir tutum. Rusya 'nın da, yürüttükleri politikalarından hoşlanmadığı birçok ülke var. Ama biz bu ülkeleri abluka altına almayı hatırımıza getirmiyoruz!..'' (Hürriyet, 13 Şubat 2002)
Açık, seçik, 'gayr-ı kaabil-i münâkaşa'! Bizim rüyeti hayli bozuk Media 'mızın sandığı gibi, Moskova 'nın öyle Washington 'ın kara gözlerine baygınlığı yok; tam tersine, 'kayd-ı ihtiraziler' ileri sürüp duruyor; daha geçenlerde, Çin 'le beraber, Afganistan bahanesiyle, Ortaasya 'ya getirilmiş Amerikan Kuvvetleri'nin, artık oradan gitmesi gerektiğini belirtmedi mi? Bunda bir terslik de olmamalı, çünkü, daha 2000 yılı Temmuz 'unda, bizzat Vladimir Putin, 'Küreselleşme' ye ve 'Tek Kutuplu Dünya' ya inanmadıklarını, St. Petersburg konuşmasıyla, dünyaya ilan etmişti.
O halde, 15 Ocak tarihli Türk/Rus 'Stratejik Ortaklık Çerçeve Anlaş-
ması' na, taşımadığı anlamlar verilmeyecek; işin gerçeği, araştırılacak! İki büyük Avrasya ülkesi, belki de yarım yüzyıllık yanlıştan dönüp; aralarında yeniden, - Gâzi 'nin tabiriyle- 'emperyalizme karşı müştereken mücâhedat' yollarını arıyorlar?
Balık tutmak için olta...
Bunu saptamanın bir yolu, Ankara 'nın Rusya -tabii Çin - ile, Savunma İşbirliği alanında, ne tür bir ilişki içinde olduğunu, araştırmak!.. Rusya 'nın, bu konudaki 'durum değerlendirmesi' ne kadar önemliyse; bu ilişkilerin şekli ve mahiyeti de o kadar önemli; çünkü o sayede, tasarlanmış olan 'Stratejik Ortaklık Çerçeve Anlaşması' nın, hangi yönde ve nelerle 'doldurulacağı' daha iyi anlaşılacak! Bu konudaki bir yazının başlığı şu: ''Çin ve Rusya, Türk Ordusu'na Füze Teknolojisi Veriyor'', can alıcı birkaç noktası ise şöyle:
''... Kıvrıkoğlu 'nun Ekim ziyaretinden sonra, Çinli komutanlar da Türkiye 'ye geldi. Son olarak Rus Genelkurmay Başkanı General Kvaşnin, dört günlük resmi bir ziyaret için, Türkiye 'ye geldi. Üç ordu arasındaki işbirliğini en somut biçimde ortaya çıkaran konu ise Rus ve Çin ordularının, Türkiye'ye silah teknolojisi verecek olmaları; yani Rusya ve Çin, Türkiye' nin ordusunu geliştirmesi için, ürettikleri silahların 'teknolojisini' satacak!'' (Aydınlık, 20 Ocak 2002 - 02 - 13)
Neleri mi?
A/ Çin Halk Cumhuriyeti'nden J Füzeleri'nin teknolojisi alınıyor.
B/ Rusya Federasyonu'ndan 'dünyada eşi sadece Rusya'da olan, Yahnot Füzeleri'nin teknolojisi' alınıyor. İlginç ve şaşırtıcı tarafı neresi bunun? Şurası: NATO ile bunca alışverişimize, bunca yıllık sadakatımıza, yaptığımız bunca fedakârlığa rağmen; ABD (Sistem) Türkiye 'ye F-16 'ların en önemli parçalarının teknolojisini, ya da satacağı helikopterlerin bilgisayar teknolojisini vermeye, asla yanaşmamıştır. Onun için, anlaşmalar münasebetiyle, Rus yetkililerin, bu yeni ilişki biçimini, eski bir Çin meseliyle ifade etmesi, büsbütün derin ve düşündürücü, anlamlar kazanıyor.
''... biz Türkiye'ye balık satmıyoruz, balık tutması için olta veriyoruz!''
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com |
|
|
|
edebiyatokyanus 692717 ziyaretçi (1258100 klik) kişi burdaydı! |