edebiyatokyanus
İÇERİK  
  ANA SAYFA
  YAZILAR
  ARAŞTIRMA-İNCELEME
  SÖYLEŞİ
  DENEME
  ATTİLA İLHAN
  ATTİLA İLHAN-KÖŞE YAZILARI
  => 'Havanda Su Dövülüyor' -Attilâ İLHAN
  => Madalyonun Arka Yüzü-Attila İlhan
  => 'Deve' mi, Yoksa 'Kuş' mu?-Attila İlhan
  => Hadi, Konuşsana İsmet Paşa!.-Attila İlhan
  => İkisi de, Sağlam NATO'cu!..-Attila İlhan
  => 'Akbaba Operasyonu' ve Sonrası-Attila İlhan
  => Seç Seçebildiğini!- Attilâ İLHAN
  => Gâzi'nin 'Dev Yalnızlığı-Attilâ İLHAN
  => Gâzi'nin 'Solculuğu'!..- Attilâ İLHAN
  => Gâzi'nin Solculuğu!(2)-Attilâ İLHAN
  => 'Reis Paşa'nın, Gelecek Tasarımı!-Attilâ İLHAN
  => 'Avrasya'nın NATO'su!-Attilâ İLHAN
  => 'Kökü Dışarda Demokrasi!.-Attilâ İLHAN
  => 'Batı'ya Parmak Kaldırmak-Attilâ İLHAN
  => Amaç Ülkeyi, 'Batı Çizgisi'nde Tutmak-Attilâ İLHAN
  => Senin 'Batılılaşma' Dediğin-Attilâ İLHAN
  => Batılılaşma, Bir tuzak- Attilâ İLHAN
  => Aysberg'in Görünmeyen Kısmı-Attilâ İLHAN
  => Intibah Basladi- Attilâ İLHAN
  => Ilericiligin Böylesi - Attilâ İLHAN
  => Gençler Müdafai Hukuk’ta Birlesmeli-Attilâ İLHAN
  => Usakligin Zirvesindeki Komprador Aydinlar-Attilâ İLHAN
  => 'Biz e Sözümüz Var!-Attilâ İLHAN
  => 'Cumhuriyet Disiplini-Attilâ İLHAN
  => 'Darbe' İçin 'Halkı Kullanmak-Attilâ İLHAN
  => 'Değişme' Var da, 'Sandıkları' Değil-Attilâ İLHAN
  => 'Dengeler' Değişiyor mu-Attilâ İLHAN
  => 'Dibe Vurmak' mı?-Attilâ İLHAN
  => 'Doğu/Batı İkiliği' Olmasın?-Attilâ İLHAN
  => Gidinin 'Dünya Bankası!..-Attilâ İLHAN
  => Yeni 'Durum'a, Eski 'Senaryo'-Attilâ İLHAN
  => Gazi ve Filistin-Attilâ İLHAN
  => 'Emperyalizm'in Son Aşaması?-Attilâ İLHAN
  => 'Türkçülüğün' Yeri 'Solda' mı-Attilâ İLHAN
  => Faşizim Kimin Sloganı-Attilâ İLHAN
  => 'Ay/Yıldızı' Sildirtecek miyiz?-Attilâ İLHAN
  => 'Film Çöplüğü'-Attilâ İLHAN
  => 'Yoksul'a, 'Sınıf Atlama' Yolu: 'Futbol!-Attilâ İLHAN
  => 'Futbolcu'nun, 'Entel'e Verdiği 'Ders'-Attilâ İLHAN
  => Futbolu'nun 'Lağım Çukuru'- Attilâ İLHAN
  => Seni, Ben Mahvederim, İsmet- Attilâ İLHAN
  => Gâzi'nin 'Tespit'i- Attilâ İLHAN
  => 'Reis Paşa', Doğru Görmüştü
  => Gâzi'nin 'Tasarımı': 'Devlet Sosyalizmi'- Attilâ İLHAN
  => 'Times Anlaşması' - Attilâ İLHAN
  => 'Türkçü'nün 'Ülkücü'ye Tepkisi-Attilâ İLHAN
  => Halka Söylemeye Dilleri Varmıyor-Attilâ İLHAN
  => 'Hancı Sarhoş, Yolcu Sarhoş-Attilâ İLHAN
  => Demokrasi Kamuflajı- Attilâ İLHAN
  => Avrasya'da dolaşan Hayalet:'Galiyef'-Attila İlhan
  => ...'Ilımlı' mı?.. Yoksa 'Bağımlı' mı?..-ATTİLA İLHAN
  => 'İlk Meclis'in Solculuğu-Attilâ İLHAN
  => Kimin 'İmparatorluğu'-Attilâ İLHAN
  => 'Irk Milliyetçiliği' Değil, 'Yurt Milliyetçiliği'-ATTİLA İLHAN
  => İşin Ucu 'Nereye' Dayanırdı-Attilâ İLHAN
  => İthal Malı' Demokrasi- Attilâ İLHAN
  => İt Ürür, 'Tarih' Yürür-Attilâ İLHAN
  => İzin Arzuhali-Attilâ İLHAN
  => 'Karen Fogg Dosyası-ATTİLA İLHAN
  => İyi ki, Bugünleri Görmediler-ATTİLA İLHAN
  => Perinçek 'i tanımazdım: tanımış oldum-ATTİLA İLHAN
  => Kimlerin, Elinde Kalmıştık-ATTİLA İLHAN
  => 'Tatlısu Frengi' Kim? 'Tatlısu Türkü' Kim-ATTİLA İLHAN
  => Sol' Yoksa, 'Demokrasi' de Yok!-ATTİLA İLHAN
  => Üstelik, Adı 'Liberal', Soyadı 'Demokrasi ATTİLA İLHAN
  => 'Mazlumlar Enternasyonali' mi?-Attilâ İLHAN
  => Parola Vatan, İşareti Namus-ATTİLA İLHAN
  => Haklı Bir Milliyetçilik-Cengiz İlhan
  => Şiir Arşivi
  E-KİTAP
  ANSİKLOPEDİK
  SATRANÇ VİDEO DERSLERİ DÖKÜMANLAR
  SATRANÇ OYNA
  ŞİİR
  DİL ANLATIM TÜRK EDEBİYATI - LİSE KAYNAK
  EDEBİYAT RADYO
  EDEBİYATIMIZDA ŞİİR ROMAN ÖYKÜ (dinle)
  100 TEMEL ESER (dinle)
  100 TÜRK EDEBİYATÇISI (dinle)
  SESLİ KİTAPLAR
  FOTOĞRAF ÇILIK
  E-DEVLET
  EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ
  RADYO TİYATROSU
  ÖĞRETMEN KAYNAK
  EDEBİYAT TV
  SÖYLEŞİLER - BELGESELLER TV
  RADYO KLASİK
  TÜRKÜLER
  GAZETELER MANŞETLER
  ÖYKÜ ANTOLOJİSİ
  DERGİLER - KİTAPLAR - KÜTÜPHANELER
  E-DERGİ
  KİM KİMDİR BİYOGRAFİLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  EDEBİYAT OKYANUS
'Değişme' Var da, 'Sandıkları' Değil-Attilâ İLHAN

Söyleşi

                              ATTİLA İLHAN

 

 

   

 

 

'Değişme' Var da, 'Sandıkları' Değil!..

13 Mart 2002

 

 

 

Sevdikleri itiraz şu mudur?

 

''... Batı 'yla 'birleşemeyeceğimizi' ileri sürerken, iddianız nedense hep, geçmiş zamana dayanıyor; şöyle yapmışlardı, şöyle demişlerdi, falan filan; oysa, köprülerin altından çok sular aktı; artık başka bir dünyada, bambaşka koşullar altında yaşıyoruz; Türkiye ile Batı , iyice birbirine yaklaşmıştır, adeta iç içedir; bu bakımdan, Türkiye 'nin Batı Savunma Sistemi içinde kalması da, Avrupa Birliği 'ne girmesi de, hem kaçınılmazdır, hem de son derece mantıklıdır!''

 

 

 

Dünyanın aynı kalmadığı, 'değiştiği' elbette doğru; bir kere bu, diyalektik gelişme sürecinin, sonucu; öyle de, acaba bu itirazları ileri sürenler, bu 'değişmeyi' anlayabildiler mi? Yoksa, hâlâ bıraktığımız yerde, yani 'Soğuk Savaş' yıllarında mı, 'otluyorlar'? Hiç unutmayalım, Türkiye 'nin, 'Sistem' le, can ciğer kuzu sarması oluşu; savaş sonunda yapayalnız kalınca, Rusya 'dan korkup can havliyle kendini, ABD 'nin kucağına atmasıyla başlamıştır; yani 'tayin edici faktör', iki zıt kutuplu dünyanın varlığı, bunlardan birisinin, Türkiye'yi 'tehdit etmesi'!

 

 

 

Aslında 'tehdit', 'Batı'lı, Hıristiyan ve Beyaz' Emperyalist 'Sistem' tarafından, başından beri, daha kapsamlı olarak, benzer şekilde algılanıyordu: onlar için Sovyet İhtilâli de, Anadolu İhtilâli de, Kapitalizm'e karşı korkunç bir tehdit, liberal yaşama biçimine karşı ürkütücü bir yıkma teşebbüsüydü; hele 'Doğu Bloku' bir yandan, 'Üçüncü Dünya Hareketi' öbür yandan, onu çepeçevre sarıp, Batı Avrupa ile Kuzey Amerika'ya sıkıştırınca, gerçekten dehşete düşmüştü. Bu durumda, Üçüncü Dünya Hareketi'nin önünü açan Anadolu İhtilâli'ni 'evcilleştirip', yanına çekerek; onu, Kapitalist/Liberal 'Sistemi' tehdit eden; Sovyetler'e karşı, 'kullanmak' hem ummadıkları, hem beklemedikleri bir 'nimet' gibi görünüyordu. Derhal benimsediler.

 

 

 

Biz de kendimizi 'sahiden' Batılı zannettik.

 

 

 

Tarih, en doğru tanık...

 

 

 

Acaba kazın ayağı öyle miydi? Bunu anlamanın yolu, 'bermutad' tarihe bir göz atmaktır: I. Dünya Savaşı ertesinde, İngiltere'nin, binbir kayd-ı ihtirâzî'ye bağlayarak, Lausanne Anlaşması'yla, Türkiye Cumhuriyeti'ne 'yeşil ışık' yakması, zaten kuzeyde kurulmuş ve 'Beyaz Ordular'la yıkamadığı Sovyetler'e karşı, hîn-i hacette 'kullanabileceği' bir güç oluşturacağı içindi; Moskova 'dan o kadar ürkmüşlerdi ki, sömürgeleri bir 'Mazlumlar Enternasyonali' ile ayağa kaldırmasınlar diye, ünlü Sovyet/İngiliz Ticaret Anlaşması 'nı yaptılar, böylece, hem Moskova 'Mazlumlar'a ihanet etmiş oldu; hem de, Londra rahat bir nefes aldı. O Anlaşma'nın (1921) şu maddesinin, lütfen tadına bir bakar mısınız?

 

 

 

''... Sovyet Hükümeti , başta Hindistan ve Afganistan bağımsız devleti olmak üzere, Asya Halkları 'nın hiçbirini, askeri, diplomatik veya herhangi bir eylem ve propaganda biçimiyle, İngiliz çıkarları veya İngiliz İmparatorluğu 'na karşı düşmanca eylemlere teşvik girişimlerinden, imtina eder (çekinir, uzak durur)... (Ulusal Dergisi, Sayı: 4)''

 

 

İş buraya vardıktan sonra, Ankara 'nın, Sovyet dostu kalması sakıncalı sayılamazdı; tam tersine, Sovyet 'yayılmacılığına' karşı bir set görevi yapacaktı. Yaptı da!

 

 

 

Bizdeki Avrupa 'hayranlarının', 'değişme'nin zamanı ve mahiyetini anlayamamaları, Sovyetler 'in dağılışıyla başlıyor. Rusya 'nın tırnakları sökülünce, 'Beyaz, Batılı ve Hıristiyan' Emperyalist 'Sistem' , artık neden korksun? Yeltsin döneminde, bir ara, 'Rus Ayısı' nı evcilleştirip, Avrupa 'ya karşı 'kullanmayı' bile düşünmediler mi? O zaman gelsin; Batı 'nın ezeli, ebedi ve değişmez istekleri: Batı, Roma Hıristiyanlığı üzerinde gelişmiş bir 'medeniyet'tir; bu 'medeniyet'in, 'Barbarlar'ın 'medeniyeti' saydığı, öteki yaşama biçimleriyle çatışması önlenemez; çünkü bu, hem yeni bir yayılma politikasının gerekçesi olacaktı, hem de bazı eski hesapların görülmesine imkân sağlayacaktı. İşte bu 'hesaplar'dan birisi, Sovyet faktörü dolayısıyla, yarım bırakılmış olan, Anadolu İhtilâli hesabıydı. Şimdi buradayız.

 

 

 

'Tanzimatçı' saflığı işte!

 

 

 

Bizim 'Batı Devşirmesi' aydınlarımız, o kadar saf, ve o kadar 'devşirilmişler' ki, kendilerini basbayağı 'Batılı' addediyor; bu bakımdan, Rus'u, Çinli'yi, Hindu'yu, Arab'ı -hatta Asya'lı Türkleri- küçümseyip, kendilerine 'Batı Cenneti 'nde mutluluk tahayyül ediyorlar. 'Tanzimat'çı saflığı işte! Türkiye, Avrupa Birliği'ne mutlaka girecekmiş, hem de 'şerefini koruyarak'! bunu söylemek, aslında, Türkiye Avrupa Birliği'ne asla girmeyecektir, demeye eşit; zaten, sanırım, Cihet-i Askeriye dolambaçlı olarak, asıl bu fikrin altını çizdi: Öyle ya, Brüksel senden Kıbrıs 'ı istiyor, Ege 'yi istiyor; Ermenistan toprağı diye, Kuzeydoğu Anadolu 'yu, Kürdistan toprağı diye, Güneydoğu Anadolu 'yu istiyor; seni savunma mekanizmasına katmıyor, eşit ortak saymıyor, enayi 'Pazar' sayıyor; yâni üstü kapalı, ancak Sevres Anlaşması koşulları altında, benimseyebileceğini ima ediyor; sen de, kendini hâlâ Avrupalıyım, Avrupalı olacağım hayaliyle kandırabiliyorsun! Olacak şey mi bu?

 

 

 

Türkiye 'nin 'şerefi', bütün bu istekleri içeren Sevres Anlaşması'nı yırtıp atarak, döve döve, 'Hıristiyan, Beyaz ve Batı'lı Emperyalizme Türkiye Cumhuriyeti 'ni kabul ettirmesindedir; Sovyetler dağılalı, gittikçe daha yoğun bir şekilde üstümüze gelen Avrupa 'nın ileri sürdüğü koşulları kabul etmek, Sevres 'hacâleti'ne dönmekten beter; bunu anlamak için dâhi olmak gerekmiyor, biraz 'iktisâd-ı siyasi' bilmek yeter: Batı aynen Tanzimat'ta olduğu gibi, ele geçirdiği 'ticaret ehli' ve 'münevverân' ile 'siyaset kadroları'nı kullanarak, aynen 'Atina Demokrasisi'nin yapmış olduğu gibi, Anadolu'yu ve halkını, onunla hiçbir zaman eşit ve aynı haklara sahip olamayacak, bir 'koloni' yapmak istiyor. Değişme işte burada.

 

 

 

Biliyorsunuz değil mi: Yunan 'demokrasisinde' kolonilerin hiçbir hakkı yoktu, halkı 'yurttaş' sayılmazdı, seçime katılamazdı; eğer haktan hukuktan söz edecek olursa, Atina, -sonra Roma- 'lejyonları' üstüne gelir, toprağını elinden alır, baş kaldıranları da bir güzel ezerdi.

 

 

 

Tanzimatçı 'münevverân', o kadar alçalmışlardı ki, 'Reis Paşa 'nın altını çizdiği gibi, Avrupa lılara 'biz adam olamayız, gelin bizi adam edin' diyordu.

 

 

 

Peki, şimdikilerin dedikleri, başka bir anlama mı geliyor?

 
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com  
   
edebiyatokyanus 692724 ziyaretçi (1258288 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol