edebiyatokyanus
İÇERİK  
  ANA SAYFA
  YAZILAR
  => Attila İlhan Şiiri-DoDoç.Dr. Yakup ÇELİK
  => Bunalım Edebiyatı ve Modernizmin Sorunları-Svetlana Uturgauri
  => Karagöz'e Ezgi-Satı Erişen
  => Orta Oyunu Eksikliği-Nihal Türkmen
  => Orta Oyunu ve Karagöz-Nihal Türkmen
  => Dilin Yapısı ve Toplumun Yapısı-Emile Benveniste
  => Türkçe Metinlerde Bağdaşıklık ve Tutarlılık-İrem Onursal
  => Asansörle Yükseltilmek İstenen Çukurlar-Can Yücel
  => KÜLTÜR VE ÖTESİ-Cemil MERİÇ
  => Türkoloji-Cemil MERİÇ
  => Tevfik Fikret ve Batı Retoriği-Rıza Filizok
  => Estetik tarihimize bir bakış-Arslan Kaynardağ
  => MÜRSEL MECAZ-Rıza FİLİZOK
  => Başlıca Dil Bilimi Akımları-Prof.Dr. Rıza FİLİZOK
  => ZİYA OSMAN SABA’NIN NEFES ALMAK ADLI ŞİİR KİTABINDA -Yrd. Doç. Dr. Safiye AKDENİZ
  => HİKAYE VE ROMANDA “ANLATICI”YA GÖRE METİN TİPLERİ, - Yard. Doç. Dr. Safiye AKDENİZ
  => GÖSTERGEBİLİM-Yard. Doç. Dr. Mustafa Ö Z S A R I
  => TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜREL FARKLILIKLAR ÇERÇEVESİNDE ULUSAL KÜLTÜR-Prof. Dr. Emre Kongar
  => TÜRKİYE'NİN KÜLTÜREL ÖZ-ANLAYIŞI: AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN BİR ZENGİNLİK-Emre Kongar
  => BARIŞ KÜLTÜRÜ VE DEMOKRASİ-EMRE KONGAR
  => GOP NEYİ AMAÇLIYOR, NEYİ GERÇEKLEŞTİREBİLİR-EMRE KONGAR
  => YENİ EMPERYALİZM, HUNTINGTON VE ELEŞTİRİSİ-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME BAĞLAMINDA TÜRKİYE-Emre KONGAR
  => DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ SORUNLARI-Emre Kongar
  => AVRUPA BİRLİĞİ'NE "ONURLU VE BAŞI DİK" GİRİŞ NE DEMEK-Emre Kongar
  => TOPLUMSAL VE SİYASAL GELİŞMEMİZİ ETKİLEYEN MARKALAR-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME, MİKRO MİLLİYETÇİLİK, ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK, ANAYASAL VATANDAŞLIK-Emre KONGAR
  => NİYAZİ BERKES'DE ÇAĞDAŞLAŞMA KAVRAMI-Emre KONGAR
  => KEMAL TAHİR-Hilm Yavuz
  => OYUNLARIM ÜSTÜNE-Nazım Hikmet
  => OYUN YAZARI OLARAK-Ataol Behramoğlu
  => POPÜLER EDEBİYAT- M. Orhan OKAY
  => HER SÖZ BİR ŞEY SÖYLER-Feyza HEPÇİLİGİRLER
  => Tiyatronun Kökeni, Ritüel ve Mitoslar
  => ROMANDA KURMACA VE GERÇEKLİK
  => Fuzûlî’nin Hikaye-i Leylâ ve Mecnun’u
  => SEZAİ KARAKOÇ ve HİS “;KAR ŞİİRİ”;-Selami Ece
  => İSTANBUL’UN AHMED MİDHAT EFENDİNİN ROMANLARINA TESİRİ
  => AHMET MİDHAT’A ATFEDİLEN BİR ESER: “HÜKM-İ DİL” VE MANASTIRLI MEHMET RIFAT
  => CEZMİ ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER
  => "EDEBİYATEĞİTİMİ"NDE "EDEBÎ METİN"İN YERİ VE ANLAMI
  => Mustafa Kutlu ve Rüzgârlı Pazar
  => BİR BİLİM ADAMININ ROMANI” ÜZERİNE GEÇİKMİŞ BİR TAHLİL
  => ÖLÜMÜNÜN 50. YIL DÖNÜMÜNDE
  => “MİT”TEN “MODERN HİKÂYE” “HİKÂYE”NİN SERGÜZEŞTİ
  => EDEBİYAT DİLİ/EDEBÎ DİL
  => BİR NESLİN VEYA BİR ŞAİRİN ROMANI: MÂİ VE SİYAH
  => İSTİKLÂL MARŞI’NIN TAHLİLİ
  => CAHİT KÜLEBİ
  => TEVFİK FİKRET’İN ŞİİRLERİNDE TRAJİK DURUM
  => MEHMED RAUF’UN ANILARI yahut EDEBÎ HATIRALARIN YAYIMI ÜZERİNE BİR DENEME
  => MEÇHUL BİR AŞKIN SON NAĞMELERİ: TEVFİK FİKRET’İN “TESADÜF” ŞİİRLERİ / YARD. DOÇ. DR. NURİ SAĞLAM
  => Tarihsel Romanın Eğitimsel İşlevi
  => ALIMLAMA ESTETİĞİ VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ1
  => Tanzimat Dönemi Oyun Yazarliginda Batililasma
  => SİNEMA VE EDEBİYAT TÜRLERİ
  => EDEBİYAT EĞİTİMİ, ESTETİK BİR HAZZIN EDİNİMİ
  => EDEBÎ TENKİT
  => ADALET AĞAOĞLU’NUN DAR ZAMANLAR ÜÇLEMESİNDE KİMLİK SORUNU
  => Halit Ziya ve Mehmet Rauf'un hayatları ile romanları
  => YAZIN VE GERÇEKLİK
  => MİLLÎ EDEBİYAT
  => HECE-ARUZ TARTIŞMASI/ Arş.Gör.Oğuzhan
  => AHMET HAŞİM’İN ŞİİRLERİNDE ATEŞİN DİLİ / ARŞ. GÖR. VEYSEL ŞAHİN
  => ROMAN TEKNİĞİ BAKIMINDAN YABAN
  => TANZİMATTAN GÜNÜMÜZE COCUK EDEBİYATI
  => KADIN VE EDEBİYAT
  => Şiirin Temel Özellikleri-Christopher Caudwell
  => EDEBİYAT EĞİTİMİ: HERMENEUTİK BİR YAKLAŞIM Vefa TAŞDELEN
  => VOLTAİRE VE ROUSSEAU ETRAFINDA AYDINLANMA ÇAĞI FRANSIZ YAZINI
  => TÜRKİYE’DE ULUSAL KÜLTÜR TARTIŞMALARI BAĞLAMINDA ÇAĞDAŞ UYGARLIK SORUNU
  => EDEBİYATIN DİLİ ÜZERİNE
  => TARİHİN SINIFLANDIRILMASI
  => Türk Milletini Uyandıran Adam: Attila İlhan
  => EDEBİYAT DERSLERİNİN İÇERİĞİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ KONUSUNDA
  => "Yalancı şöhretlerin Gerçek Yüzünü Ortaya Koydum"-Hilmi Yavuz
  => AVRUPA BİRLİĞİNİ YARATAN NEDENLER VE TÜRKİYE Metin AYDOĞAN
  => DİVAN ŞİİRİYLE HALK ŞİİRİNDE ORTAK BİR SÖYLEYİŞ BİÇİMİ
  => divan şiirindeki sevgili tipini alaya alan bir roman
  => ALIMLAMA ESTETİĞİ VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ
  => BAĞLANMA VE ÇELİŞKİ
  => Antik Çağ’da Tarih Yazmak
  => TARİHÎ ROMANDA POST-MODERN ARAYIŞLAR
  => Kültürel Batılılaşma
  => GARPÇILAR VE GARPÇILAR ARASINDAKİ FİKİR AYRILIKLARI
  => Harf Devrimi Üzerine Yeniden Düşünmek
  => EDEBİYAT ÖĞRETİMİNDE WALDMANN MODELİ
  => KEMÂL AHMED DEDE VE TERCÜME-İ MENÂKIB-IMEVLÂNÂ’SI
  => TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ İÇERİSİNDE URDUCA
  => Avrupalılaşmak mı, Avrupalılaştırmak mı?CEMİL MERİÇ
  => ŞAİRANE BİR ÇEVİRİ yahut TOPLUMBİLİMİN SERÜVENLERİ Cemil MERİÇ
  => 47 LİLER YAHUT BİR ROMANIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
  => ZAMAN, ZAMAN – I TERAKKİ Cemil Meriç,
  => Kırk Ambar (Cilt1)
  => KADIN RUHU, Cemil Meriç
  => Umrandan Uygarlığa-C.Meriç
  => Balzac’tan önce modern roman-Cemil Meriç
  => ARİSTARK’LA ZOİL-c.meriç
  => ELİNDE CENNET AÇAN ZEND AVESTA- c.meriç
  => SELEFÎLİK–SÛFÎLİK VE ÂKİF-SÜLEYMAN ULUDAĞ
  => Mehmet Âkif- Mâhir İz’e Yazdığı Mektuplar
  => DİDO SOTİRİYU’NUN ROMANI GİBİ BİR ROMANIMIZIN OLMAYIŞI
  => HİLMİ YAVUZ’UN DENEMECİLİĞİ
  => İRONİ KAVRAMI, GERÇEKÜSTÜCÜLÜK VE ERCÜMEND BEHZAD LAV ŞİİRİ ÜZERİNE
  => OKUNAMAYAN ROMANLAR
  => Gelenekçilik Geleneğe Dahil Değil
  => Türk Tiyatrosunda İronik Söz, İronisiz Metin
  => Postmodernist İroni
  => NÂZIM HİKMET ŞİİRİNİN SİYASİ ETKİLERİ
  => NÂZIM HİKMET ŞİİRİNDE SİNEMASAL ÖĞELER
  => Savaş
  => Newton, Goethe ve Sosyal Bilimler
  => Bir Afyon (!) Olarak Diktatörlükten Demokrasiye Futbol
  => Adorno Yüz Yaşında
  => Theodor Adorno: Kültür Endüstrisini Yeniden Düsünürken
  => ADORNO'NUN KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ KAVRAMI ÜZERİNE
  => ADORNO’NUN KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ KAVRAMI ÜZERİNE
  => Frankfurt Okulu
  => TARİHİ MADDECİLİK VE KAPİTALİZM - ÖNCESİ TOPLUMLARASYA TOPLUMU - FEODALİTE Asaf Savaş AKAT
  => POSTMODERNİZM GEÇ KAPİTALİZMİN KÜLTÜREL MANTIĞI
  => Postmodernizm Ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı 2
  => Postmodernizm Ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı 3
  => DİMİTRİ KANTEMİR'İN DOĞUBİLİM ARAŞTIRMALARINA KATKISI Georges Cioranesco
  => DİMİTRİ KANTEMİR'İN DOĞUBİLİM ARAŞTIRMALARINA KATKISI Georges Cioranesco 2
  => II. MEŞRUTİYET'TE SOLİDARİST DÜŞÜNCE: HALKÇILIK Zafer Toprak
  => II. MEŞRUTİYET'TE SOLİDARİST DÜŞÜNCE: HALKÇILIK Zafer Toprak 2
  => Türkoloji Araştırmaları Makaleler Veritabanı
  => Yeni Makaleler
  => Türkoloji Araştırmaları Dergisi
  => Türkoloji Makaleleri
  => ŞAİR DUYARLILIĞI Afşar TİMUÇİN
  => Yazılar.....
  => SEÇME YAZILAR
  => EDEBİYAT Tez / Makale / Kitap ara
  => Orhan Pamuk: Babamın bavulu Nobel konuşması
  => PiVOLKA'da Çıkan Yazılar
  => Amin Maalouf Üstüne
  => Öykünün Yüzyılı /Feridun ANDAÇ
  => Cumhuriyet Dönemi Türk Felsefesinde Bir Hareket Noktası Olarak Teoman Duralı-oktay taftalı
  => Sofist Bilgeliğin "Empirist" Dayanakları Üzerine 0.TAFTALI
  => Birlik ve Liderlik Hayalleri O.TAFTALI
  => Eğitilemeyen Bir Varlık Olarak İnsan O.TAFTALI
  => Çağdaş Bir Tarım Toplumuna Doğru O.TAFTALI
  => Sosyo-Politik Bağlamda Bir Dekadans Olarak Bilgi Toplumu O.TAFTALI
  => Aşkla Varolan Hayatlar O.TAFTALI
  => Batı Medeniyetinin Mutsuz Çocuğu Entelektüel O.TAFTALI
  => Nihat Genç Yazıları
  => Batılı Tarih Bilimi ve Tarihin Mantığı
  => Bir Hayat Alanı Olarak Aile O.TAFTALI
  => Bir Savaşın Kavramları Üzerine
  => Çalışma ve Erdem Kavramları Arasındaki İlgi Üzerine O.TAFTALI
  => Değer Üreten Hayatlar
  => Doğu'nun Hayal Ülkesi O.TAFTALI
  => Dostlukla Yükselen Hayatlar O.TAFTALI
  => Şiirimizin Hazin Sonu O. TAFTALI
  => Soğuk ve Sıcak Hayatlar OKTAY TAFTALI
  => Yalanın Fenomenolojisi O. TAFTALI
  => Günümüzde Medya Kılavuzluğu - Günümüzde Medya Kılavuzluğu
  => Ermeni Meselesinin Kökenini Batının Irkçılığında Aramak Lazım Prof. Dr. Türkkaya Ataöv
  => Osmanlı’dan Lozan’a Musul-Kerkük
  => “Sözümü Tutamadım, Artık Yaşayamam” Turhan Feyizoğlu
  => Gerilla Mustafa Kemal ve Türk Yurtsever Kurtuluş Hareketi Turhan Feyizoğlu"
  => SİYASİ TARİH YAZILARI -YEREL TARİH YAZILARI
  => Yazarlar - yazılar
  => TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLIĞIN DÜŞÜNSEL - SİYASAL TEMELLERİ
  => yazılar 1
  => yazılar2
  => türk dünyası
  => Derin devlet
  => YAZILAR,
  => SOSYOLOJİ.
  => YAZILAR,,.
  => TANZİMAT DÖNEMİ
  => İdealizm-Realizm
  => Cemil Meriç..
  => ilhan berk
  => NİYAZİ BERKES’İN TÜRK KİTLE İLETİŞİM TARİHİNE KATKILARI
  => yazılar.
  => yazılar..
  => yazılar,
  => yazılar,,
  => yazılar.,
  => YAZILAR.
  => YAZILAR..
  => YAZILAR-
  => YAZILAR-,
  => yazılar.1
  => y.1
  => y.2
  => y.3
  => y.4
  => y.5
  => y.6
  => y.7
  => y.8
  => y.9
  => y.10
  => y.11
  => y.12
  => y.13
  => y.14
  => y.15
  => y.16
  => y.17
  => y.18
  => y.19
  => y.20
  => y.21
  => y.22
  => y.23
  => y.24
  => y.25
  => y.30
  => y.31
  => y.32
  => y.33
  => y.34
  => y.35
  => y.36
  => y.37
  => y,38
  => y.39
  => y.40
  => y.41
  => y.42
  => y.43
  => y.44
  => y.45
  => y.46
  => y.47
  => İnsan-Mekan İlişkileri
  => SANAT VE ELEŞTİRİ
  => Türkiye’de olumsuz Pierre Loti eleştirileri
  => TÜRKiYE’DE MODERN EDEBİYAT ELEŞTİRİSİ
  => ATATÜRK,
  => MAKALELER:
  => MAKALELER,
  => yz
  => yz1
  => yz2
  => yz3
  => yz4
  => yz5
  => yz6
  => yz7
  => yz8
  => FRIEDRICH NIETZSCHE’NİN TARİH ANLAYIŞI
  => Edebiyat Nedir?
  => YM1
  => YM2
  => YM3
  => YM4
  => YM7
  => YM8
  => YM9
  => İbn Battûta’da “Ahı” Kelimesi ve Anadolu
  => Simone de Beauvoir: Abjeksiyon ve Eros Etiği
  => Toplumsal Cinsiyet Düzenlemeleri
  => Psikanalitik ve Post-Yapısalcı Feminizm ve Deleuze
  => Tarihsel Bir Perspektif Üzerinden İroni Tür ve Tekniklerinin Gelişimi ve Bazı Uygulama Örnekleri Tarihi Gelişim
  => İroni ve Melankoli*
  => İroni, Nostalji ve Postmodern
  => “Daha İyi Anlamak İçin Daha Fazla Açıklamak” İsteyen Bir Yorumbilimci: Paul Ricœur
  => Kendi (Paul Ricœur Üstüne)
  => Sersemleşme Okulu
  => Osmanlı ve Avrupa Arasındaki Karşılıklı Etkileşimde Etnomaskeleme
  => Antik Yunan Tragedyasının Metafiziği
  => Sonbahar Mitosu: Tragedya*
  => Ayrışma, Çatışma ve Fanatizm
  => Fanatizm İlkelliktir
  => Tuhaf Bir Çocuk
  => Huzursuz
  => Benjamin’in Mistisizmine “Üç Yönlü Yol”
  => Renan, Irk ve Millet
  => Varlık, Benlik, Hatırlayış ve Unutuş Üzerine
  => Hangi Kilidin, Hangi Anahtarı?
  => Romanda Tarih
  => Bugün Psikanalizi Tartışmak
  => Kültürde Bakış
  => 1930 Goethe Ödülü Dolayısıyla Frankfurt Goethe Evi’nde Konuşma
  => Jacques Derrida ve Konukseverlik Sorusu
  => Metafiziğin Kalesi Hakkında Düşünmek
  => Hakların İadesi
  => Modern Etiğin İki Temel Direği Agnes Heller
  => Ezoterizme Genel Bir Giriş
  => Turnanın Semahı, Ezoterizmin Zamanı: Bektaşi ve Alevi Zaman Kavrayışla
  => Yeni sayfanın başlığı
  => Ulus-Ötesinden Hukuka Bakmak: Jürgen Habermas
  => Yeni Perspektifler Gerçeğin Çölüne Hoşgeldiniz
  => Orlan: Kırılan Ten Kubilay Akman
  => Pusudaki Ten, Vice Versa
  => Cimri ve Çöp Arasındaki Güçlü İlişki Üzerine
  => Demokrasi Kavramı Üzerine Hayli Spekülatif Bir İrdeleme
  => Benim Çöp Bayramım
  => Kamu Yeniden Kurulurken Kadınlara Ne Olacak?
  => Sonsuzluğun Sınırında: Immanuel Kant
  => Kant ve Üniversite İdeası
  => İki Yüzüncü Ölüm Yıldönümünde: Immanuel Kant ve Kantçılık
  => Kant ve Yeni Kantçılık
  => Otuz Beşinci Gece: Ruh, Can, Hayat, Ölüm, Akıl ve Öte Dünya Üzerine1
  => Ölüm Üzerine Tıbbi Çeşitlemeler
  => Ölüme Karşı Ölüm
  => Avrupa İçin Yeni Bir Ethos Üzerine Düşünceler
  => Avrupa ve Ötekileri
  => Sûfî Şiirinin Poetikası
  => Byron ve Romantiklik
  => Kötülük Toplumu ve Biçimin Muhalefeti
  => Balkanlar: Metaforların Çarpıştığı Bir Savaş Alanı
  => Badiou: Etik Üzerine
  => “Semen est Sanguis" Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta Kan
  => Âdet Kanaması Tecrübesi: Sınırlar ve Ufuklar
  => Said ve Saidciler ya da Üçüncü Dünya Entelektüel Terörizmi
  => Kültür Endüstrisini Yeniden Düşünürken
  => Adorno ve Tanrının Adı
  => Kant, Adorno ve Estetiğin Toplumsal Geçişsizliği
  => Adorno ve Berg
  => İbn Battûta Seyahatnamesi
  => Irak Savaşı ve Sivil Etkinlikler
  => Yamalı Çelişkiler Semti: Saraybosna'dan Yenibosna'ya
  => Halkla Birlikte Bir Çağdaş Kent Söylemi Üzerine
  => Yeni Dünya Düzeninin Sonu?
  => Selçuklular Anadolu’da
  => Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubâd Dönemine (1220-1237) Bir Bakış
  => 13. Yüzyılın Başında Anadolu’da Ticaret
  => Selçuklular Döneminde Anadolu’da Felsefe ve Bilim (Bir Giriş)
  => Nietzsche ve ‘Akla’ İsyan
  => Bizans Manastır Sistemine Giriş
  => Öğrenci Radikalizmi Üzerine Düşünceler
  => 1968’i Yargılamak ya da 68 Kuşağına Mersiye
  => “Gelecekte İnsanlara Çok Güzel Görüneceğiz”
  => Nevroz, Psikoz ve Sapkınlık
  => Üniversitede Psikanaliz Öğretmeli miyiz? Sigmund Freud
  => Psikanalist Kimdir?
  => Nerelisiniz?
  => Irak’a Kant Çıkarması
  => Bizans Şaşırtıyor
  => 12 eylül dosyası
  => FETHİ NACİ: Cesur, Gerçekçi Ve Halkçı... İzzet Harun Akçay
  => SON OKUDUKLARIM- İzzet Harun Akçay
  => Sabahın yalnız kuşları-İzzet Harun Akçay
  => Bir Portre - Cahit Sıtkı TARANCI - Şükran KURDAKUL
  => ŞİİR NEDİR? Cahit Sıtkı TARANCI
  => Afşar TİMUÇİN - Şair Duyarlığı
  => Ahmet KÖKLÜGİLLER - Karacaoğlan'ın Yaşamı ve Şiirleri
  => Atilla ÖZKIRIMLI - Dadaloğlu ve Çevresi
  => Aysıt TANSEL - Metin Eloğlu
  ARAŞTIRMA-İNCELEME
  SÖYLEŞİ
  DENEME
  ATTİLA İLHAN
  ATTİLA İLHAN-KÖŞE YAZILARI
  E-KİTAP
  ANSİKLOPEDİK
  SATRANÇ VİDEO DERSLERİ DÖKÜMANLAR
  SATRANÇ OYNA
  ŞİİR
  DİL ANLATIM TÜRK EDEBİYATI - LİSE KAYNAK
  EDEBİYAT RADYO
  EDEBİYATIMIZDA ŞİİR ROMAN ÖYKÜ (dinle)
  100 TEMEL ESER (dinle)
  100 TÜRK EDEBİYATÇISI (dinle)
  SESLİ KİTAPLAR
  FOTOĞRAF ÇILIK
  E-DEVLET
  EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ
  RADYO TİYATROSU
  ÖĞRETMEN KAYNAK
  EDEBİYAT TV
  SÖYLEŞİLER - BELGESELLER TV
  RADYO KLASİK
  TÜRKÜLER
  GAZETELER MANŞETLER
  ÖYKÜ ANTOLOJİSİ
  DERGİLER - KİTAPLAR - KÜTÜPHANELER
  E-DERGİ
  KİM KİMDİR BİYOGRAFİLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  EDEBİYAT OKYANUS
Psikanalitik ve Post-Yapısalcı Feminizm ve Deleuze
Psikanalitik ve Post-Yapısalcı Feminizm ve Deleuze
Tina Chanter


 

Bu yazıya ilkin psikanalitik feminist kuramı ele alarak başlayacağım ve Derrida’nın ikili karşıtlıkları (binary oppositions) dile getirişinin feminizm için önemine değineceğim. Ardından Deleuzecu feminizmin hem psikanalizden ilham alan feminist kuramı hem de postyapısalcı kuramı nasıl eleştirdiğini kısaca tartışacağım. Son olarak da Moira Gatens’a başvurarak, Benedict de Spinoza’nın Deleuze ve Guattari’nin ilham kaynağı olarak oynadığı rolün, feminist kuramın artık bir şekilde kısır hale gelmiş olan Descartesçı referans noktasının ötesine geçmesine nasıl yardımcı olduğunu göstereceğim.   
Abigail Bray ve Clare Colebrook beden feminizmi (corporeal feminism) adını verdikleri konumun ortaya çıkardığı sınırlılıkları ve Deleuzecu bir çerçevenin avantajlarını göz önüne sermek için anoreksia pratiğini ele alırlar (1998). Onların bu çözümlemesi, beden feministleri adını verdikleri çeşitli kuramcılar arasındaki farkları göz ardı ediyor olduğu halde, yararlı bir amaca hizmet etmektedir. Bray ve Colebrook fallus-merkezciliğin eleştirilerine, yani erilin ayrıcalığını öne çıkaran üst anlatılar kurarak öznellik ve deneyim açıklamaları yapan ve bu öznellik ve deneyim anlayışının dişi kendiliğin ifadesini olumsuz bir biçimde belirlediğini ve sınırladığını ileri süren feminist kuramlara ilişkin genel bir sorunun altını çizerler. Bu açıklamalar ataerkil düşünceyi monolitik bir blok oluşturuyormuş gibi genelleştirdikçe ve tüm anlamı hegemonyacı bir “sembolik”ten sudur ediyormuş gibi görmeye devam ettikçe, Nietzsche’nin tepkisel düşünme dediği şeyden kaçınmayı başaramayacaklardır. Düşmanı –genel olarak erkekleri veya ataerkil düşünme biçimini ya da fallus-merkezli anlam sistemini– suçladıkça feminizm sırf olumsuz bir konum işgal etme tehlikesine girmiş olur; bu olumsuz konum, bu dünyevi yaşamı bir ıstırap yaşamı olarak değerden düşüren, suçluluk duygusu üreten ve kendi kendini aldatan Yahudi-Hıristiyan kafa yapısının acı ve hınç dolu yakarışını andırır. Bu durumda suçlama şöyledir: Erkekler bizim yaşamlarımızı mahvettikleri için hatalıdırlar; olumsuz bir beden imgesini içselleştirdiysek suç onlardadır; ataerkil-kapitalist medya sistemi bilinçlerimizi gerçekleştirmesi imkânsız olan ve gerçek kadınların erişmekte kaçınılmaz olarak başarısız olacakları idealleştirilmiş dişilik imgeleriyle bombaladıkları için hatalıdır. Bizim anoreksia veya bulimia gibi beslenme bozukluklarına maruz kalmamız kadınların hatası değil, bize kendimizi yetersiz hissettiren medyanın hatasıdır. Böyle bir duruşu sahiplenmek, kendini her şeye gücü yeten bir zalimin tamamen belirlediği bir kurban konumuna koymaya onay vermek veya Nietzsche’nin ifadesiyle söylersek bir köle ahlakını benimsemektir. Tepkisel, zıtlıklara dayanan düşünme biçimiyle aynı çizgide durmak yerine, feminizm kendisini yeni anlam yerleri yaratmaya, yeni düşünme biçimleri icat etmeye, yenileyici kavramlar üretmeye adamalıdır. Tepkisel olmak yerine yaşamı onaylayıcı olmalıdır (bkz. Deleuze, 1983). Bray ve Colebrook’un beden feminizmine getirdikleri, bazen her şeyi birden silip süpüren eleştirinin bütünüyle haklı olduğunu düşünmüyorum (aslında beden feminizmi adı verilen şeyin bazı veçheleriyle hemfikirim), ama bu eleştirinin feminizmin farkında olması gereken bir eğilime karşı uyarıcı olduğu kanaatindeyim ve Deleuze’den ilham alan feminist kuramın iyimserliğini ve yaratıcılığını ikna edici buluyorum. Bray ve Colebrook feminist kuramların, itiraz ettikleri büyük anlatıları yeniden yaratmamaya dikkat etmeleri gereğini etkili bir biçimde dile getiriyorlar (beden feminizminin bazen çok genel bir betimlemesini yaptıkları için, böyle bir eleştiriye kendilerinin de yem olabileceklerini söylemek mümkün olduğu halde). Bu bağlamda Butler’ın Irigaray hakkında yaptığı bir gözlemi hatırlamakta fayda olabilir. Irigaray “ele aldığı felsefi yanlışların büyüklüğünü onları abartılı bir biçimde taklit etmek suretiyle ifşa etmeye” meylediyorsa belki de bunun sebebi “bir incinme çok uzun bir süre konuşulmadan kaldığında aşırı bir biçimde tepki göstermenin zorunlu olmasıdır” (1993, 36-7). Eğer ataerkilliğin kadınları kötülemesi ve felsefenin de derhal buna göz yumması Irigaray’ın taktik taklidini gerektirmişse, böyle bir aşırı tepkinin Irigaray’dan etkilenenlerde ne kadar etkili bir biçimde oyununu oynamakta olduğu ve yeni kör noktalar yaratmayı, örneğin ırksal farklılığın belirginliğinin üstünü örtmeyi nereye kadar sürdüreceği sorusu sorulmalıdır.
Irigaray ve Kristeva feminist kuramın hem psikanalizle hem de Hegel sonrası Avrupa felsefesiyle içsel bağları boyunca çalışmış olan en ilginç kuramcılardır. Irigaray’ın feminist kurama yaptığı katkıyı nasıl anladığımı ayrıntılı bir biçimde başka bir yapıtta ortaya koymuş olduğumdan (Chanter 1995), burada Kristeva’nın katkısı üzerinde yoğunlaşacağım. Diğer önemli feminist kuramcılar arasında Jessica Benjamin (1990) de vardır, fakat burada onun eserini değerlendiremeyeceğim. Kristeva psikanalitik ve linguistik kategoriler arasında bir tür rapprochement meydana getirir. Psikanalize ilişkin eserlerin oluşturduğu külliyata onun bilindiğini varsayan bir tarzda gönderme yapar; kısaca ana hatlarını çizdiği konumları biçimlendiren Freudcu ve Lacancı varsayımları her zaman açıklığa kavuşturmaz ve bir yandan da bu konumları kendi tarzında revizyondan geçirir. O halde, başlarken, işlemekte olan ayrımları ortaya koymak yardımcı olabilir: Saussure’ün gösteren/gösterilen ayrımı veya sembol ve sembolleştirilen; Lacan’ın simgesel/imgesel/gerçek ve Kristeva’nın kendisinin yaptığı semiotik/sembolik ayrımı. Bu son ayrım Lacan’ın üçlü şemasıyla net bir biçimde eşleşmez, ama Freud’un pre-Oidipal/Oidipal arasında yaptığı ayrımla kabaca eşdeğer olduğu söylenebilir, tabii Kristeva’nın semiotik ile sembolik arasında yaptığı ayrımın meselesinin anlam ifade etme süreci olduğunu belirtmek kaydıyla. Öte yandan, Freud için pre-Oidipal’den Oidipal’e geçiş gelişimseldir, linguistik yetkinliğe özellikle bağlı değildir, bunun tek istisnası fort-da oyununun yarattığı kısa aralıktır ki, burada dahi Freud’un vurgusu tekrar ve hâkimiyet üzerine yapılmıştır, dil öğrenme üzerine değil.
Semiotik ile sembolik arasındaki ayrımı geliştirirken Kristeva hem Lacan’ın (Lévi-Strauss aracılığıyla) Freud’un iki topografyasını Saussurecü dilbilime ve Hegelci diyalektiğe gönderme yaparak kaydedişine bir tepki verir hem de pre-Oidipal âlemi Lacan’ın sorguladığından çok daha ayrıntılı bir biçimde sorgulayarak bu kaydı daha da ileriye taşır (Saussure’ün Lacan üzerindeki etkisine ilişkin birçok iyi kaynak bulunduğu için bu konuya burada girmeyeceğim; okuyucu Beardsworth (2004)’un ilk bölümüne başvurabilir örneğin). “İlk” Freudcu topografya bilinçdışı, bilinçöncesi ve bilinç ayrımı etrafında örgütlenmiştir, ikincisi ise id, ego, süperego ayrımı etrafında. Nasıl Lacan’ın Freud’a dönüşü, onun Saussurecü dilbilimi kullanması ve Hegelci kategorilerin (bkz. Hegel, 1977) seçici bir uygulamasıyla beslenmişse, Kristeva’nın pre-Oidipal dönem üzerindeki vurgusu da Melanie Klein’ın Freud’u geliştirmesinin ışığında yapılmıştır. Bu anlamda Kristeva Freud’a başka bir dönüş icra eder, Lacan’ın Saussurecü ve Hegelci kavramları ve terminolojiyi Ferud’un külliyatına uygulamasıyla dolayımlanmış, fakat pre-Oidipal olanı Lacan’dan daha ince bir biçimde geliştiren bir dönüştür bu. Bizim için pre-Oidipal döneme yönelen dikkatin bu yenilenişinin anlamı, onun babaya ilişkin işlev karşısında annenin rolünün göreli önemini yeniden değerlendirmemize elveren bir gizilgücü içinde barındırması ve bu yeniden düşünmenin Kristeva’nın Lacancı söylemin bütünselleştirici etkileri olarak bahsedeceği şey hakkında varacağı sonuçlardır. Kristeva’nın psikanalizin haritasını yeniden çizmesi fallusun otoritesi, kastrasyon kompleksinin kutsallığı ve Oidipus kompleksinin merkeziliği bakımından ne ifade eder? Bu gelişmeler devrimci düşüncenin imkânlarını nasıl etkiler ve bilgilendirir? Küreselleşmiş kapitalizm ve dijitalleşmiş enformasyon sistemleri çağında, Marksist öncülerin yön verdiği kitle hareketlerinin politik ajitasyon ve dönüşüm için artık yaşayan bir model oluşturmadığı bir çağda bu imkânlar bizi nereye götürebilirler?
Semiotiği sembolikten (ya da Freudcu terimlerle söylersek pre-Oidipal’i Oidipal’den) ayıran hat Lacancı ayna evresidir ki, Freud’un kastrasyonu keşfetmesinin ardından (in tandem) okunur. Freud’un yaptığı pre-Oidipal ile Oidipal arasındaki ayrım bir anlamda Lacan’ın imgesel ile semboliği farklılaştırmak için kullandığı bölmeye karşılık gelir, ancak burada önemli bir kayıt düşmek gerekir: Gerçek sorusu bir kenara bırakılmış olur ki, Gerçek Kristeva’nın semiotiğinin “tortular” (1984, 49) adı verilen, sembolik tarafından yeniden ele alınıp kaldırılmayan, anlamlandırma sürecini (semiotiğin bir parçası olarak) kolaylaştırdığı halde anlamlandırılmaya direnç göstermeye devam eden o parçasına yakındır. Gerçek temsil edilemeyen olarak, sembolik tarafından düşünülemeyen ya da içerilemeyen olarak, anlam ifade etmeye direnen, temsili aşan, yadsınıp, içerilip başka bir düzleme kaldırılmayı (sublation) reddeden ve dolayısıyla hâkim gösterene (fallus), dilin etrafında örgütlenegeldiği anlama fazla gelen olarak düşünülebilir. Bu anlamda gerçek temsilin dışındadır, sembolik dünyayı kuran mübadele sisteminde dolaşan göstergeleri içine geçirmez. Düşünülemez olandır, anlamlı bir söylem sistemine massedilemeyen veya böyle bir sistemle bütünleştirilemeyendir—işte travmayla ilişkilendirilmesi de bundan kaynaklanır. Lacan için travma tipik bir biçimde kastrasyon kompleksiyle bağlantılıdır –oğlan için kastrasyon endişesi penisini kaybetme korkusu olarak, kız için ise penis kıskançlığı olarak ortaya çıkar– ve Oidipus kompleksiyle ilişkilendirilen yasaklara ve kültürel törelere başvurularak okunur. Kastrasyon endişesi geriye bakıldığında, potansiyel olarak travmatik diğer tüm olayların, bedenin parçalanması da dahil olmak üzere, başka her kaybetme tehdidinin yerine geçer. Kristeva abjeksiyon söylemini geliştirmek suretiyle –ki bu söylemin en önce gelen tınısı çocuğun başlangıçtaki gelişmemişliğinin onu bağımlı kıldığı annelik işlevinden kendisini ayırma gereksinimidir– kastrasyon endişesinden evvel meydana gelen ve bütünüyle onun kaydı altına sokulamayacak bir kayıp örneği olarak toptan yokolma tehdidine odaklanır. Abjeksiyonda mesele haline gelen, çocuğun varoluşunun ta kendisidir (yalnızca fallik bir göstergenin potansiyel kaybı değil).
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com  
   
edebiyatokyanus 647190 ziyaretçi (1188386 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol