|
 |
|
İÇERİK |
|
|
|
|
|
 |
|
İdealizm-Realizm |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Birinci Dünya Sava
disiplininin bir as
tart
terminolojisinin yerle
her ne kadar gerçek bir tart
ç
ö
alm
argümanlar
etkili olan tart
[PDF]
Osmanl
tuttu
ı İmparatorluğu’nun son yıllarından Cumhuriyet coşkusunun sönmeye yüzğu bunalımlı yıllara kadar pek çok roman, öykü ve çeviriye imzasını atan Suat Derviş
(1905-1972), Türk solunun feminizme bak
ışını tartışmak için önemli bir yazardır. İlk romanı
1921 y
Hitler’in iktidara gelmesinin ard
y
düzendeki konumlar
Marksist görü
i
Edebiyat
Partisi Genel Sekreteri Re
çal
ılında yayımlanan Derviş, Berlin Üniversitesi Edebiyat Fakültesine devam etmiş, ancakından 1932’de İstanbul’a dönmek zorunda kalmıştır. 1930’luıllara gelininceye dek, Osmanlı seçkinlerinin yaşamlarını konu eden, kadınların bu toplumsalını ele alan Derviş, daha sonraki yıllarda yayımlanan romanlarında,şlerin etkisiyle, toplumsal koşulların oluşmasında etkin rolü olan ekonomikşleyişi ön plana çıkartmaya başlamıştır. Suat Derviş, 1940-1941 yıllarında Marksist Yenidergisini çıkartan grupta yer almış, 1941 yılında burada tanıştığı Türkiye Komünistşat Fuat Baraner ile dördüncü evliliğini gerçekleştirmiştir. Buışmanın amacı, Suat Derviş’in romanlarındaki epistemolojik ve ideolojik kırılmayı
inceleyerek Marksist görü
sürmektir. Dervi
noktada konumland
ya
şlerin Derviş’in edebiyat anlayışında yarattığı dönüşümün iziniş’in romanlarının toplumcu gerçekçilik ve Marksist estetik arasında hangiırılabileceği ve yazarın Marksist ve feminist bakış açıları arasındaşadığı çelişki de bu çalışmanın ilgi alanındadır. Bu çalışmada, temel olarak, Suat Derviş’in
Hiç Biri
roman
(1923), “Olan Şeylerin Romanı” (1937) ve Aksaray’dan Bir Perihan (1962) adlı üçı incelenmiştir.
Anahtar sözcükler
: Türk Romanı, Toplumcu Gerçekçilik, Marksizm, Feminizm[PDF]
[PDF]
şı sonrasında özgün bir çalışma alanı olarak doğan Uluslararası İlişkilerırlık tarihinde ortaya çıkmış büyük tartışmalardan ilki İdealizm-Realizmışmasıdır. “Kurucu Tartışma” olarak da adlandırılan bu tartışma, bir yandan alanınşmesini sağlamış, öte yandan da disiplinin sınırlarını çizmiştir. Bu tartışma,ışma olmaktan ziyade akademik bir fiction veya reflex olarak karşımızaıksa da; sadece disiplinin geleceğini şekillendirmekle kalmamış hem Uluslararası İlişkilerğrencilerine hem de politika yapımcılarına köklü bir referans noktası olarak disiplindeki yeriniıştır. 1919-1950 yılları arasında etkili olan tartışmayı, tartışmanın aktörlerini, tarihini, temelını ve iki paradigma arasındaki ayrım noktalarını anlamaksızın disiplinin bugünündeışmaları anlayabilmek ve disiplinin tarihini özümseyebilmek mümkün değ
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com |
|
|
|
edebiyatokyanus 692666 ziyaretçi (1257334 klik) kişi burdaydı! |