edebiyatokyanus
İÇERİK  
  ANA SAYFA
  YAZILAR
  => Attila İlhan Şiiri-DoDoç.Dr. Yakup ÇELİK
  => Bunalım Edebiyatı ve Modernizmin Sorunları-Svetlana Uturgauri
  => Karagöz'e Ezgi-Satı Erişen
  => Orta Oyunu Eksikliği-Nihal Türkmen
  => Orta Oyunu ve Karagöz-Nihal Türkmen
  => Dilin Yapısı ve Toplumun Yapısı-Emile Benveniste
  => Türkçe Metinlerde Bağdaşıklık ve Tutarlılık-İrem Onursal
  => Asansörle Yükseltilmek İstenen Çukurlar-Can Yücel
  => KÜLTÜR VE ÖTESİ-Cemil MERİÇ
  => Türkoloji-Cemil MERİÇ
  => Tevfik Fikret ve Batı Retoriği-Rıza Filizok
  => Estetik tarihimize bir bakış-Arslan Kaynardağ
  => MÜRSEL MECAZ-Rıza FİLİZOK
  => Başlıca Dil Bilimi Akımları-Prof.Dr. Rıza FİLİZOK
  => ZİYA OSMAN SABA’NIN NEFES ALMAK ADLI ŞİİR KİTABINDA -Yrd. Doç. Dr. Safiye AKDENİZ
  => HİKAYE VE ROMANDA “ANLATICI”YA GÖRE METİN TİPLERİ, - Yard. Doç. Dr. Safiye AKDENİZ
  => GÖSTERGEBİLİM-Yard. Doç. Dr. Mustafa Ö Z S A R I
  => TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜREL FARKLILIKLAR ÇERÇEVESİNDE ULUSAL KÜLTÜR-Prof. Dr. Emre Kongar
  => TÜRKİYE'NİN KÜLTÜREL ÖZ-ANLAYIŞI: AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN BİR ZENGİNLİK-Emre Kongar
  => BARIŞ KÜLTÜRÜ VE DEMOKRASİ-EMRE KONGAR
  => GOP NEYİ AMAÇLIYOR, NEYİ GERÇEKLEŞTİREBİLİR-EMRE KONGAR
  => YENİ EMPERYALİZM, HUNTINGTON VE ELEŞTİRİSİ-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME BAĞLAMINDA TÜRKİYE-Emre KONGAR
  => DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ SORUNLARI-Emre Kongar
  => AVRUPA BİRLİĞİ'NE "ONURLU VE BAŞI DİK" GİRİŞ NE DEMEK-Emre Kongar
  => TOPLUMSAL VE SİYASAL GELİŞMEMİZİ ETKİLEYEN MARKALAR-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME, MİKRO MİLLİYETÇİLİK, ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK, ANAYASAL VATANDAŞLIK-Emre KONGAR
  => NİYAZİ BERKES'DE ÇAĞDAŞLAŞMA KAVRAMI-Emre KONGAR
  => KEMAL TAHİR-Hilm Yavuz
  => OYUNLARIM ÜSTÜNE-Nazım Hikmet
  => OYUN YAZARI OLARAK-Ataol Behramoğlu
  => POPÜLER EDEBİYAT- M. Orhan OKAY
  => HER SÖZ BİR ŞEY SÖYLER-Feyza HEPÇİLİGİRLER
  => Tiyatronun Kökeni, Ritüel ve Mitoslar
  => ROMANDA KURMACA VE GERÇEKLİK
  => Fuzûlî’nin Hikaye-i Leylâ ve Mecnun’u
  => SEZAİ KARAKOÇ ve HİS “;KAR ŞİİRİ”;-Selami Ece
  => İSTANBUL’UN AHMED MİDHAT EFENDİNİN ROMANLARINA TESİRİ
  => AHMET MİDHAT’A ATFEDİLEN BİR ESER: “HÜKM-İ DİL” VE MANASTIRLI MEHMET RIFAT
  => CEZMİ ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER
  => "EDEBİYATEĞİTİMİ"NDE "EDEBÎ METİN"İN YERİ VE ANLAMI
  => Mustafa Kutlu ve Rüzgârlı Pazar
  => BİR BİLİM ADAMININ ROMANI” ÜZERİNE GEÇİKMİŞ BİR TAHLİL
  => ÖLÜMÜNÜN 50. YIL DÖNÜMÜNDE
  => “MİT”TEN “MODERN HİKÂYE” “HİKÂYE”NİN SERGÜZEŞTİ
  => EDEBİYAT DİLİ/EDEBÎ DİL
  => BİR NESLİN VEYA BİR ŞAİRİN ROMANI: MÂİ VE SİYAH
  => İSTİKLÂL MARŞI’NIN TAHLİLİ
  => CAHİT KÜLEBİ
  => TEVFİK FİKRET’İN ŞİİRLERİNDE TRAJİK DURUM
  => MEHMED RAUF’UN ANILARI yahut EDEBÎ HATIRALARIN YAYIMI ÜZERİNE BİR DENEME
  => MEÇHUL BİR AŞKIN SON NAĞMELERİ: TEVFİK FİKRET’İN “TESADÜF” ŞİİRLERİ / YARD. DOÇ. DR. NURİ SAĞLAM
  => Tarihsel Romanın Eğitimsel İşlevi
  => ALIMLAMA ESTETİĞİ VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ1
  => Tanzimat Dönemi Oyun Yazarliginda Batililasma
  => SİNEMA VE EDEBİYAT TÜRLERİ
  => EDEBİYAT EĞİTİMİ, ESTETİK BİR HAZZIN EDİNİMİ
  => EDEBÎ TENKİT
  => ADALET AĞAOĞLU’NUN DAR ZAMANLAR ÜÇLEMESİNDE KİMLİK SORUNU
  => Halit Ziya ve Mehmet Rauf'un hayatları ile romanları
  => YAZIN VE GERÇEKLİK
  => MİLLÎ EDEBİYAT
  => HECE-ARUZ TARTIŞMASI/ Arş.Gör.Oğuzhan
  => AHMET HAŞİM’İN ŞİİRLERİNDE ATEŞİN DİLİ / ARŞ. GÖR. VEYSEL ŞAHİN
  => ROMAN TEKNİĞİ BAKIMINDAN YABAN
  => TANZİMATTAN GÜNÜMÜZE COCUK EDEBİYATI
  => KADIN VE EDEBİYAT
  => Şiirin Temel Özellikleri-Christopher Caudwell
  => EDEBİYAT EĞİTİMİ: HERMENEUTİK BİR YAKLAŞIM Vefa TAŞDELEN
  => VOLTAİRE VE ROUSSEAU ETRAFINDA AYDINLANMA ÇAĞI FRANSIZ YAZINI
  => TÜRKİYE’DE ULUSAL KÜLTÜR TARTIŞMALARI BAĞLAMINDA ÇAĞDAŞ UYGARLIK SORUNU
  => EDEBİYATIN DİLİ ÜZERİNE
  => TARİHİN SINIFLANDIRILMASI
  => Türk Milletini Uyandıran Adam: Attila İlhan
  => EDEBİYAT DERSLERİNİN İÇERİĞİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ KONUSUNDA
  => "Yalancı şöhretlerin Gerçek Yüzünü Ortaya Koydum"-Hilmi Yavuz
  => AVRUPA BİRLİĞİNİ YARATAN NEDENLER VE TÜRKİYE Metin AYDOĞAN
  => DİVAN ŞİİRİYLE HALK ŞİİRİNDE ORTAK BİR SÖYLEYİŞ BİÇİMİ
  => divan şiirindeki sevgili tipini alaya alan bir roman
  => ALIMLAMA ESTETİĞİ VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ
  => BAĞLANMA VE ÇELİŞKİ
  => Antik Çağ’da Tarih Yazmak
  => TARİHÎ ROMANDA POST-MODERN ARAYIŞLAR
  => Kültürel Batılılaşma
  => GARPÇILAR VE GARPÇILAR ARASINDAKİ FİKİR AYRILIKLARI
  => Harf Devrimi Üzerine Yeniden Düşünmek
  => EDEBİYAT ÖĞRETİMİNDE WALDMANN MODELİ
  => KEMÂL AHMED DEDE VE TERCÜME-İ MENÂKIB-IMEVLÂNÂ’SI
  => TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ İÇERİSİNDE URDUCA
  => Avrupalılaşmak mı, Avrupalılaştırmak mı?CEMİL MERİÇ
  => ŞAİRANE BİR ÇEVİRİ yahut TOPLUMBİLİMİN SERÜVENLERİ Cemil MERİÇ
  => 47 LİLER YAHUT BİR ROMANIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
  => ZAMAN, ZAMAN – I TERAKKİ Cemil Meriç,
  => Kırk Ambar (Cilt1)
  => KADIN RUHU, Cemil Meriç
  => Umrandan Uygarlığa-C.Meriç
  => Balzac’tan önce modern roman-Cemil Meriç
  => ARİSTARK’LA ZOİL-c.meriç
  => ELİNDE CENNET AÇAN ZEND AVESTA- c.meriç
  => SELEFÎLİK–SÛFÎLİK VE ÂKİF-SÜLEYMAN ULUDAĞ
  => Mehmet Âkif- Mâhir İz’e Yazdığı Mektuplar
  => DİDO SOTİRİYU’NUN ROMANI GİBİ BİR ROMANIMIZIN OLMAYIŞI
  => HİLMİ YAVUZ’UN DENEMECİLİĞİ
  => İRONİ KAVRAMI, GERÇEKÜSTÜCÜLÜK VE ERCÜMEND BEHZAD LAV ŞİİRİ ÜZERİNE
  => OKUNAMAYAN ROMANLAR
  => Gelenekçilik Geleneğe Dahil Değil
  => Türk Tiyatrosunda İronik Söz, İronisiz Metin
  => Postmodernist İroni
  => NÂZIM HİKMET ŞİİRİNİN SİYASİ ETKİLERİ
  => NÂZIM HİKMET ŞİİRİNDE SİNEMASAL ÖĞELER
  => Savaş
  => Newton, Goethe ve Sosyal Bilimler
  => Bir Afyon (!) Olarak Diktatörlükten Demokrasiye Futbol
  => Adorno Yüz Yaşında
  => Theodor Adorno: Kültür Endüstrisini Yeniden Düsünürken
  => ADORNO'NUN KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ KAVRAMI ÜZERİNE
  => ADORNO’NUN KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ KAVRAMI ÜZERİNE
  => Frankfurt Okulu
  => TARİHİ MADDECİLİK VE KAPİTALİZM - ÖNCESİ TOPLUMLARASYA TOPLUMU - FEODALİTE Asaf Savaş AKAT
  => POSTMODERNİZM GEÇ KAPİTALİZMİN KÜLTÜREL MANTIĞI
  => Postmodernizm Ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı 2
  => Postmodernizm Ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı 3
  => DİMİTRİ KANTEMİR'İN DOĞUBİLİM ARAŞTIRMALARINA KATKISI Georges Cioranesco
  => DİMİTRİ KANTEMİR'İN DOĞUBİLİM ARAŞTIRMALARINA KATKISI Georges Cioranesco 2
  => II. MEŞRUTİYET'TE SOLİDARİST DÜŞÜNCE: HALKÇILIK Zafer Toprak
  => II. MEŞRUTİYET'TE SOLİDARİST DÜŞÜNCE: HALKÇILIK Zafer Toprak 2
  => Türkoloji Araştırmaları Makaleler Veritabanı
  => Yeni Makaleler
  => Türkoloji Araştırmaları Dergisi
  => Türkoloji Makaleleri
  => ŞAİR DUYARLILIĞI Afşar TİMUÇİN
  => Yazılar.....
  => SEÇME YAZILAR
  => EDEBİYAT Tez / Makale / Kitap ara
  => Orhan Pamuk: Babamın bavulu Nobel konuşması
  => PiVOLKA'da Çıkan Yazılar
  => Amin Maalouf Üstüne
  => Öykünün Yüzyılı /Feridun ANDAÇ
  => Cumhuriyet Dönemi Türk Felsefesinde Bir Hareket Noktası Olarak Teoman Duralı-oktay taftalı
  => Sofist Bilgeliğin "Empirist" Dayanakları Üzerine 0.TAFTALI
  => Birlik ve Liderlik Hayalleri O.TAFTALI
  => Eğitilemeyen Bir Varlık Olarak İnsan O.TAFTALI
  => Çağdaş Bir Tarım Toplumuna Doğru O.TAFTALI
  => Sosyo-Politik Bağlamda Bir Dekadans Olarak Bilgi Toplumu O.TAFTALI
  => Aşkla Varolan Hayatlar O.TAFTALI
  => Batı Medeniyetinin Mutsuz Çocuğu Entelektüel O.TAFTALI
  => Nihat Genç Yazıları
  => Batılı Tarih Bilimi ve Tarihin Mantığı
  => Bir Hayat Alanı Olarak Aile O.TAFTALI
  => Bir Savaşın Kavramları Üzerine
  => Çalışma ve Erdem Kavramları Arasındaki İlgi Üzerine O.TAFTALI
  => Değer Üreten Hayatlar
  => Doğu'nun Hayal Ülkesi O.TAFTALI
  => Dostlukla Yükselen Hayatlar O.TAFTALI
  => Şiirimizin Hazin Sonu O. TAFTALI
  => Soğuk ve Sıcak Hayatlar OKTAY TAFTALI
  => Yalanın Fenomenolojisi O. TAFTALI
  => Günümüzde Medya Kılavuzluğu - Günümüzde Medya Kılavuzluğu
  => Ermeni Meselesinin Kökenini Batının Irkçılığında Aramak Lazım Prof. Dr. Türkkaya Ataöv
  => Osmanlı’dan Lozan’a Musul-Kerkük
  => “Sözümü Tutamadım, Artık Yaşayamam” Turhan Feyizoğlu
  => Gerilla Mustafa Kemal ve Türk Yurtsever Kurtuluş Hareketi Turhan Feyizoğlu"
  => SİYASİ TARİH YAZILARI -YEREL TARİH YAZILARI
  => Yazarlar - yazılar
  => TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLIĞIN DÜŞÜNSEL - SİYASAL TEMELLERİ
  => yazılar 1
  => yazılar2
  => türk dünyası
  => Derin devlet
  => YAZILAR,
  => SOSYOLOJİ.
  => YAZILAR,,.
  => TANZİMAT DÖNEMİ
  => İdealizm-Realizm
  => Cemil Meriç..
  => ilhan berk
  => NİYAZİ BERKES’İN TÜRK KİTLE İLETİŞİM TARİHİNE KATKILARI
  => yazılar.
  => yazılar..
  => yazılar,
  => yazılar,,
  => yazılar.,
  => YAZILAR.
  => YAZILAR..
  => YAZILAR-
  => YAZILAR-,
  => yazılar.1
  => y.1
  => y.2
  => y.3
  => y.4
  => y.5
  => y.6
  => y.7
  => y.8
  => y.9
  => y.10
  => y.11
  => y.12
  => y.13
  => y.14
  => y.15
  => y.16
  => y.17
  => y.18
  => y.19
  => y.20
  => y.21
  => y.22
  => y.23
  => y.24
  => y.25
  => y.30
  => y.31
  => y.32
  => y.33
  => y.34
  => y.35
  => y.36
  => y.37
  => y,38
  => y.39
  => y.40
  => y.41
  => y.42
  => y.43
  => y.44
  => y.45
  => y.46
  => y.47
  => İnsan-Mekan İlişkileri
  => SANAT VE ELEŞTİRİ
  => Türkiye’de olumsuz Pierre Loti eleştirileri
  => TÜRKiYE’DE MODERN EDEBİYAT ELEŞTİRİSİ
  => ATATÜRK,
  => MAKALELER:
  => MAKALELER,
  => yz
  => yz1
  => yz2
  => yz3
  => yz4
  => yz5
  => yz6
  => yz7
  => yz8
  => FRIEDRICH NIETZSCHE’NİN TARİH ANLAYIŞI
  => Edebiyat Nedir?
  => YM1
  => YM2
  => YM3
  => YM4
  => YM7
  => YM8
  => YM9
  => İbn Battûta’da “Ahı” Kelimesi ve Anadolu
  => Simone de Beauvoir: Abjeksiyon ve Eros Etiği
  => Toplumsal Cinsiyet Düzenlemeleri
  => Psikanalitik ve Post-Yapısalcı Feminizm ve Deleuze
  => Tarihsel Bir Perspektif Üzerinden İroni Tür ve Tekniklerinin Gelişimi ve Bazı Uygulama Örnekleri Tarihi Gelişim
  => İroni ve Melankoli*
  => İroni, Nostalji ve Postmodern
  => “Daha İyi Anlamak İçin Daha Fazla Açıklamak” İsteyen Bir Yorumbilimci: Paul Ricœur
  => Kendi (Paul Ricœur Üstüne)
  => Sersemleşme Okulu
  => Osmanlı ve Avrupa Arasındaki Karşılıklı Etkileşimde Etnomaskeleme
  => Antik Yunan Tragedyasının Metafiziği
  => Sonbahar Mitosu: Tragedya*
  => Ayrışma, Çatışma ve Fanatizm
  => Fanatizm İlkelliktir
  => Tuhaf Bir Çocuk
  => Huzursuz
  => Benjamin’in Mistisizmine “Üç Yönlü Yol”
  => Renan, Irk ve Millet
  => Varlık, Benlik, Hatırlayış ve Unutuş Üzerine
  => Hangi Kilidin, Hangi Anahtarı?
  => Romanda Tarih
  => Bugün Psikanalizi Tartışmak
  => Kültürde Bakış
  => 1930 Goethe Ödülü Dolayısıyla Frankfurt Goethe Evi’nde Konuşma
  => Jacques Derrida ve Konukseverlik Sorusu
  => Metafiziğin Kalesi Hakkında Düşünmek
  => Hakların İadesi
  => Modern Etiğin İki Temel Direği Agnes Heller
  => Ezoterizme Genel Bir Giriş
  => Turnanın Semahı, Ezoterizmin Zamanı: Bektaşi ve Alevi Zaman Kavrayışla
  => Yeni sayfanın başlığı
  => Ulus-Ötesinden Hukuka Bakmak: Jürgen Habermas
  => Yeni Perspektifler Gerçeğin Çölüne Hoşgeldiniz
  => Orlan: Kırılan Ten Kubilay Akman
  => Pusudaki Ten, Vice Versa
  => Cimri ve Çöp Arasındaki Güçlü İlişki Üzerine
  => Demokrasi Kavramı Üzerine Hayli Spekülatif Bir İrdeleme
  => Benim Çöp Bayramım
  => Kamu Yeniden Kurulurken Kadınlara Ne Olacak?
  => Sonsuzluğun Sınırında: Immanuel Kant
  => Kant ve Üniversite İdeası
  => İki Yüzüncü Ölüm Yıldönümünde: Immanuel Kant ve Kantçılık
  => Kant ve Yeni Kantçılık
  => Otuz Beşinci Gece: Ruh, Can, Hayat, Ölüm, Akıl ve Öte Dünya Üzerine1
  => Ölüm Üzerine Tıbbi Çeşitlemeler
  => Ölüme Karşı Ölüm
  => Avrupa İçin Yeni Bir Ethos Üzerine Düşünceler
  => Avrupa ve Ötekileri
  => Sûfî Şiirinin Poetikası
  => Byron ve Romantiklik
  => Kötülük Toplumu ve Biçimin Muhalefeti
  => Balkanlar: Metaforların Çarpıştığı Bir Savaş Alanı
  => Badiou: Etik Üzerine
  => “Semen est Sanguis" Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta Kan
  => Âdet Kanaması Tecrübesi: Sınırlar ve Ufuklar
  => Said ve Saidciler ya da Üçüncü Dünya Entelektüel Terörizmi
  => Kültür Endüstrisini Yeniden Düşünürken
  => Adorno ve Tanrının Adı
  => Kant, Adorno ve Estetiğin Toplumsal Geçişsizliği
  => Adorno ve Berg
  => İbn Battûta Seyahatnamesi
  => Irak Savaşı ve Sivil Etkinlikler
  => Yamalı Çelişkiler Semti: Saraybosna'dan Yenibosna'ya
  => Halkla Birlikte Bir Çağdaş Kent Söylemi Üzerine
  => Yeni Dünya Düzeninin Sonu?
  => Selçuklular Anadolu’da
  => Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubâd Dönemine (1220-1237) Bir Bakış
  => 13. Yüzyılın Başında Anadolu’da Ticaret
  => Selçuklular Döneminde Anadolu’da Felsefe ve Bilim (Bir Giriş)
  => Nietzsche ve ‘Akla’ İsyan
  => Bizans Manastır Sistemine Giriş
  => Öğrenci Radikalizmi Üzerine Düşünceler
  => 1968’i Yargılamak ya da 68 Kuşağına Mersiye
  => “Gelecekte İnsanlara Çok Güzel Görüneceğiz”
  => Nevroz, Psikoz ve Sapkınlık
  => Üniversitede Psikanaliz Öğretmeli miyiz? Sigmund Freud
  => Psikanalist Kimdir?
  => Nerelisiniz?
  => Irak’a Kant Çıkarması
  => Bizans Şaşırtıyor
  => 12 eylül dosyası
  => FETHİ NACİ: Cesur, Gerçekçi Ve Halkçı... İzzet Harun Akçay
  => SON OKUDUKLARIM- İzzet Harun Akçay
  => Sabahın yalnız kuşları-İzzet Harun Akçay
  => Bir Portre - Cahit Sıtkı TARANCI - Şükran KURDAKUL
  => ŞİİR NEDİR? Cahit Sıtkı TARANCI
  => Afşar TİMUÇİN - Şair Duyarlığı
  => Ahmet KÖKLÜGİLLER - Karacaoğlan'ın Yaşamı ve Şiirleri
  => Atilla ÖZKIRIMLI - Dadaloğlu ve Çevresi
  => Aysıt TANSEL - Metin Eloğlu
  ARAŞTIRMA-İNCELEME
  SÖYLEŞİ
  DENEME
  ATTİLA İLHAN
  ATTİLA İLHAN-KÖŞE YAZILARI
  E-KİTAP
  ANSİKLOPEDİK
  SATRANÇ VİDEO DERSLERİ DÖKÜMANLAR
  SATRANÇ OYNA
  ŞİİR
  DİL ANLATIM TÜRK EDEBİYATI - LİSE KAYNAK
  EDEBİYAT RADYO
  EDEBİYATIMIZDA ŞİİR ROMAN ÖYKÜ (dinle)
  100 TEMEL ESER (dinle)
  100 TÜRK EDEBİYATÇISI (dinle)
  SESLİ KİTAPLAR
  FOTOĞRAF ÇILIK
  E-DEVLET
  EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ
  RADYO TİYATROSU
  ÖĞRETMEN KAYNAK
  EDEBİYAT TV
  SÖYLEŞİLER - BELGESELLER TV
  RADYO KLASİK
  TÜRKÜLER
  GAZETELER MANŞETLER
  ÖYKÜ ANTOLOJİSİ
  DERGİLER - KİTAPLAR - KÜTÜPHANELER
  E-DERGİ
  KİM KİMDİR BİYOGRAFİLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  EDEBİYAT OKYANUS
ZAMAN, ZAMAN – I TERAKKİ Cemil Meriç,

“ ZAMAN, ZAMAN – I TERAKKİ ”

Cemil Meriç, Hisar Dergisi, Haziran 1979, Sayı: 150, s. 5,6

Meçhul iklimlere sefer eden hiçbir yolcu Avrupa’ nın Sadullah Paşa’ ya telkin ettiği vecdi tadamamıştır. Viyana Sefer – i Kebiri’ nin bütün metrukat – ı edebiyesi uzun bir kasideden ibaret. Hele “On dokuzuncu Asır” batının başlıca mitoslarını ihtiyar şarkın şuur altına zerk eden bir efsâne – şiir. Avrupa bütün günahlarından arınmış, bütün tezatlarından sıyrılmıştır; bu manzumede; o artık yalnız maddî fetihlerin değil, insanlık rüyalarının da gerçekleştiği bir ütopyadır… Maddecilikten, reybîlikten uzak bir inanmış insanlar ülkesi. Bir kelimeyle Paşa, Tur – u Sinâ’ da ilahî nurdan gözleri kamaşmış bir Musa peygamberin cezbesi içindedir. Terennümlerine:

Erişti evc – i kemâlâta nur – i idrikat

Yetişti rütbe – i imkâna kısm – ı mümteniat


mısralarıyla başlar. Bütün bu mucizeler ilmin eseridir. İlmin ve imanın. “Asrın hikmeti, Tanrının birliği esasına” dayanmaktadır. Bütün milletler birlik sırrını kavramıştır, artık.

       Heyhat! İrfan güneşi batıdan doğuyor; şimdi Rûm’ un da, Arab’ ın da, Mısır’ ın da adları unutuldu. Sonra şair, ülkesinin insanlarına acıyarak sesleniyor.

“Zamân zamân – ı terakki, cihan cihan – ı ulüm

          Olur mu cehl ile kabil beka – yı cemiyyat”

Olmaz tabiî. O halde, bütün gücümüzle “çağdaşlaşmak” biricik emelimiz olmalı. Torunları, Paşa’ nın bu hayırhah ihtarını unutmamışlardır. İntelijansiyamız bu gün de aynı hedefe koşmaktadır, hem de gittikçe artan bir hızla. Ne yazık ki, Avrupa yarattığı medeniyetten şüphe etmektedir: artık terakkiye inanmıyor. Aydınlarımızın bir türlü kurtulamadığı bu uğursuz mitosun tarihçesine bir göz atalım:

Hıristiyan Avrupa kaybolan cenneti mazide aradı, asırlarca. İnsanlık, dört merhaleden geçmişti: Altın çağ, gümüş çağ, tunç çağ ve demir çağ. Yalnız Avrupa mı? Aşağı yukarı bütün kavimler aynı inançta birleşmişlerdi. Zamanla Tanrının vahyi unutulmuş, insanlık günden güne karanlıklara gömülmüştü. Kaynaktan uzaklaşmak soysuzlaşmaktı.

On yedinci asırda ümidler istikamet değiştirir. Batı insanı garip bir gurura kapılır. Düşüncedeki bu ihtilal yüzyıl önce başlamıştı. Madde dünyasındaki icat ve keşifler bakışları mazinin ihtişamından hâlin vaidlerine çevirdi; Altın çağ belki de istikbaldeydi. Bir Jean Bodin’ in, bir Francis Bacon’ un aşırı nikbinliği, bir asır sonra umumi bir kanaat olacaktı. Dünya bir yaratış humması içindeydi. İnsanlık boyuna ilerliyordu ve ilerleyecekti. Terakki, eşyanın mahiyeti icabıydı. Duraklama geçici, bir arıza, bir dinleniş, bir gayri tabiilikti. Bununla beraber terakki metafiziğinin gerçek mimarı on sekizinci asırdır; Fontenelle, Turgot, Hume Condorcet, Herder, Diderot, bu işin farklı alanda mimarlarıdır. Öyle ki, terakki felsefesi felsefenin bütünü olmak temayülündedir. Çağın nikbinliğine karşı bir nevi reaksiyon olan Russo’ culuk bile bu ma’ şeri inancı kuvvetlendiren sayısız delillerden biridir artık, Voltaire’ e gelince, Candide’ deki bütün karamsarlık, Üstadı, terâkki felsefesine katılmaktan alıkoyamaz.

Yükselen bir sınıfın nikbinliğidir bu. Müesseselerini kuran ve iktidarı adım adım fetheden burjuvazi, zaferleriyle sarhoştur. Ne Yunan’ ın altın çağ efsanesine inanır, ne Hıristiyanlığın kaybolan cennet masalına. On dokuzuncu asırda terâkki inancı cemiyetin bütün tabakalarına kök salar. Avrupa’ da herkes “ilerici”dir artık. Terâkki inancı dağınık bir iyimserlik halinde kalabalığın şuurunu ve şuur altını fetheder. Almanya’ da romantik metafiziğin, Fransa’ da pozitivizmin, daha sonra İngiliz tekâmülcülüğünün dayandığı bir iyimserliktir bu. Tekâmül fikri tabiat ilimlerine de girer. İktisadî ve siyasi liberalizmlerin temelinde de terâkkici görüş ağır basar. Klâsik iktisatçıların doktrinleri onunla meşbu; Demokratların ilham kaynağı o. Bir kelimeyle, iktisatçıların, iktisatçılar da, demokratlarda terâkkiyi mukadder, tabiî ve kaçınılmaz sayarlar. Mukadder ve hayırlı. “Ütopyacılar” da insanın gittikçe mükemmelleşebileceğine, refahın gittikçe artacağına ve ilmin mutlak kudretine inanırlar. Terakki vehmi, sosyalistlerden sonra anarşistleri de coşturur: cemiyet ister istemez önce kollektivist, daha sonra da komünist bir merhaleye ulaşacaktır. Hele münvevver, yarı münevver ve ümmî kalabalıklar için terâkki tartışılmaz bir nass’ dır.

Maşinizmin ve büyük endüstrinin muarızlarına (Sismondi ve Şakirtleri gibi) cevap veren iktisatçıların dayandıkları hep terâkki metafiziği, “Müstemlekeci fetihlerin meşruiyet fetvası’ dır, bu metafizik.” Emperyalizmin ideolojik silahıdır. Allah’ ın sevgili kavmi kendi nizamını diğer kavimlere kabul ettirir. Amerika’ nın büyük ve küçük iş adamları körü körüne inanır, bu terakkiye. Rasyonalizasyon, normalizasyon, taylorizasyon doktrinlerinde tröstleşmiş endüstri sayesinde her ferdi bir otomobil, bir banyo salonu, bir piyano, bir spor sahası, bir seçim kartı sahibi yapmak suretiyle bahtiyar kılmak ideali hep aynı mucip sebebe dayanır.

Evet, ilerleyen hakim sınıfın ideolojisi bütün cemiyetin ideolojisidir. Bütün cemiyet, hatta bütün cemiyetlerin. Ama bu metafizik en ihtişamlı çağlarında bile hatırı sayılır muarızlar bulur. Batı intelijansiyanın ayırıcı vasfı şüphe ve tenkittir. Önce edebiyat yükseltir sesini, Flaubert’ ler, Baudelaire’ ler, Leconte le Lisle’ ler burjuvazinin bu ahmakça iyimserliğiyle alay ederler. Sonra içtimayatçılar işe karışır. St. Mill’ e göre; “Terâkki merhalesini durgunluk merhalesi takip edecektir. İnsanlığın tek hedefi o merhaleyi geciktirmek. İleriye atılan her adım bize o merhaleye biraz daha yaklaştırmaktadır. “ Öyle ki, “Endüstri ırmağı durgun bir denize dökülecek sonunda. Zira, insanlığın gerçekleştirmeye çalıştığı terakki tam bir iktisadi sizifizmdir.” (Okuyucuya Sizifos’ un sonsuz çilesini hatırlatmaya lüzum var mı? Kucağındaki kayayı zirveye çıkarmak zorunda olan o bahtsız, zirveye varır varmaz kaya aşağıya yuvarlanır. Sonu gelmeyen bir işkencedir bu…) İngiliz iktisatçısı için de medeniyet dünyasının kaderi uçuruma yuvarlanmaktadır, sonunda.

Le Play’ ın kehaneti daha da korkunç: “Avrupa cemiyeti, bilhassa Fransa çöküş halindedir.” Zaten terâkki inhitatı takip eder, inhitat terâkkiyi. Terâkkiyi mukaddes sayan görüş de, inhitatı kaçınılmaz sayan görüş gibi yanlış ve tehlikelidir. Teceddütperestlik (Filoneizm) manevî ilimlerin en vahim hastalığı. Terâkki metafiziğinin sebep olduğu bir hastalık bu. Madde ilimlerinde ne kadar hayırlıysa, manevî ilimlerde o kadar meşum. Zira, moral ve sosyal dünyada keşfedilecek yeni bir prensip yoktur. Maddî terakki manevî inhîtatın başlangıcıdır, Le Play’ e göre.

Dupont White’ da “isimsiz, kaçınılmaz ve kendiliğinden” bir ilerleyişe inanmaz. Toplumların yaşayışında herhangi bir ilerleyiş olmuşsa –ki böyle bir zorunluluk yoktur- bu ya bir elite’ in (seçkinler zümresi) eseridir; yahut da devletin. Kitleye gelince, terâkkiyi tahrik edecek herhangi bir güçten mahrumdur. Bu terâkkiyi arada bir gerçekleştiren ihtilalleri bile yapan o değildir.

Geçen asrın sonlarına doğru burjuva aydınları terâkki inancından şüphe etmeye başlarlar. Ufukta yeni bir içtimaî sınıf belirmiş, kurulu düzenin bütün müesseseleri, dayandığı ideolojilerle birlikte yıkılmaya yüz tutmuştur. Bergsonculuk hudutlu ve geçici bir terakki felsefesi, Pragmatizm, hümanizm, plüralizm, neorealizm gibi felsefi mektepler de terâkki fikrine dayanmazlar.

İlim felsefesinde de devamlı bir tekâmül fikri itibarını kaybetmektedir.

 XX. asırda terâkki inancı sağdan ve soldan tenkitlere uğrar: Maurras, Daudet, G. Sorel, Ferrero’ ya göre; terâkki kemiyet dünyasında, keyfiyet dünyasında değil. “Keyfiyet – meselâ iyilik ve güzellik – ölçülemez.”  Bu itibarla sarih ve sahih mukayeselere de elverişli değildir. Bordinaeff, Avrupa intelijansiyasının terâkki karşısındaki inkârcı tutumunu şöyle hülâsa ediyor: “19. Asrı büyüleyen ve yakın istikbâli, uful eden maziden daha güzel, daha sevimli, daha mükemmel olarak gösteren terâkki nazariyelerine, inanmıyoruz artık.”

  Demek ki, Sadullah Paşa’ nın “Zaman, Zaman – ı Terâkki” isimli şiirini yazdığı yıllarda terâkki, Avrupa’ nın amentüsüydü. Gerçi, komüna boğazlaşmaları unutulmamıştı henüz., hürriyet ve eşitlik uzak bir ümitten ibaretti. Ama burjuvazi ihtiyarlamamıştı daha ve Avrupa dünyanın biricik hâkimesiydi. Elbette ki kendinden emin bir içtimai sınıfın parolası tekâmül olacaktı. Sonra burjuvazi terâkkinin bir serap olduğunu anlamak zorunda kaldı. Ne var ki, cihangirlik çağının bu eski mabudesi başka ülkelere ihraç edilmek şartıyla faydalı olabilirdi, kendine. Ve terâkki bir ihraç ideolojisi oldu. Dünya ikiye bölünmüştü, ileri memleketler, geri memleketler. Böyle bir tasnifin ne kadar yersiz, ne mertebe karanlık ve müphem olduğunu çok iyi bilen Avrupa intelijansiyası inanmadıkları bir mefhumu Avrupa dışı ülkelerde yaşatmaya kalktılar. Sadullah Paşa’ nın torunları geri kaldıklarına ve ebediyen geri kalacaklarına inandırıldılar. Bu gerilik yalnız iktisadî planda değildi. Avrupa’ yı bütün günâhları, bütün abesleri ile taklide mecburduk. Avrupa’ nın her sözü kerametti: fazileti de, ilmi de o temsil ediyordu. Yükselen içtimaî sınıflar için bir kanat olan terâkki inancı, bizim için bir zincir oldu. Zavallı Tanzimat Paşaları… İmrendikleri Avrupa bir zaferler ve ümitler ülkesiydi. Torunlarının hayranı olduğu Avrupa ise; bir tezatlar ülkesidir. Temelleri çatırdayan bir harabeye imrenmektedirler.

İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com  
   
edebiyatokyanus 645178 ziyaretçi (1185144 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol