|
 |
|
İÇERİK |
|
|
|
|
|
 |
|
SİNEMA VE EDEBİYAT TÜRLERİ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
S
İNEMA VE EDEBİYAT TÜRLERİ
ARASINDA GÖRÜLEN ETK
İLEŞİMLER
Yrd. Doç. Dr. Tuncay YÜCE
Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Sinema-TV Bölümü
E-Posta: tyuce@mersin.edu.tr
ÖZET
Sanat, biçim-içerik ili
içeriksel ö
edebiyat ve sineman
dillerinin baz
dal
Di
tiyatrodan, resimden, foto
yaz
ele al
vermek yerine yöntem olarak kavramlar
şkisinin birlikteliğiyle var olmaktadır. Biçimsel öğelerleğelerin yoğrulması sanat yapıtının oluşmasını sağlar. İki farklı sanat dalı,ın birlikteliği benzer bazı içeriksel ve biçimsel özellikler taşır. Anlatımı ortak özellikleri aracılığıyla etkileşim içerisindedir. Her iki sanatında da türler bulunmakta ve farklı yaklaşımlarla da olsa bir öykü anlatmaktadırlar.ğer sanat dallarının bir bireşimi olan sinemanın, Yedinci Sanat özelliği edebiyattan,ğraftan, mimariden ödünç aldığı öğelerle gerçekleşir. Buıda iki sanat dalının etkileşimi, kendilerine özgü anlatım dilleri ve türleri bağlamındaınmış, konunun kapsamlı olmasından dolayı her iki sanat dalından örneklerın incelenmesi seçilmiştir.
Anahtar Kelimeler
: Türler, edebiyat, sinema, roman, deneme, belgesel.
INTERACTIONS BETWEEN CINEMA AND LITERATURE GENRES
ABSTRACT
Art is the relationship between form and content. An artistic creation has its
being mixing form and content together. Partnership of two different art branch, literature
and cinema, have the some similar form and content features. They are in interaction
by means of some similar expression styles. There are genres in both art, and they
tell a story, even though different approaches. Synthesis of the other arts, cinema has its
Seventh Art feature from borrowing some components of theater, literature, painting,
photography, and architecture. In this article we considered interaction of two art, their
characteristic expression styles and genres, and chose a method examining such theories
instead of giving examples because of the broadness of the subject.
Keywords:
Genres, literature, cinema, novel, essay, documentary.
Tuncay YÜCE
68
1. G
İRİŞ
Bu çal
Her iki sanat dal
etkile
bir kar
Sinema sanat
Sinema resim, edebiyat, müzik, tiyatro gibi sanat dallar
Di
olmu
kendini a
içerisinde olan sanat dal
Monaco
güçlü ba
çok ayr
Luis ve Auguste Lumiere karde
seyirciler için tamamen bir
perdede titreyen resimler hareket ediyor ve “Trenin Gara Giri
duman
salondan kaç
ad
hayat
biri de George Melies’dir. Sinemay
olmu
yeni araçla yeni anlat
farkl
ışmada sinema ve edebiyat türleri arasındaki etkileşim incelenmektedir.ındaki türler tanımlanmakta, anlatım dilleri ele alınarak aralarındakişim incelenmektedir. Tanımlardan ve konu ile ilgili kaynak taramasının ardındanşılaştırmaya gidilerek bir örnek olarak belgesel ve deneme türlerine değinilmektedir.ı, diğer sanat dalları ile karşılaştırıldığında çok yeni bir sanat dalıdır.ının bir bileşkesi gibidir.ğer sanat dallarına bakıldığında bu yeni sanat dalının gelişimi öylesine hızlı bir biçimdeştur ki, teknik olarak gerçekleştirilen ilk gösteriminden bu yana neredeyseşar duruma gelmiştir. Ne var ki Yedinci Sanat sinema ile en büyük etkileşimı edebiyat olmuştur. Sinema ile roman arasındaki etkileşimdenşu biçimde söz etmektedir: “Sinemanın anlatı potansiyeli öylesinedir ki, enğını resim, hatta tiyatroyla değil romanla kurmuştur. Hem filmler hem de romanlarıntılı uzun öyküler anlatırlar...” (Monaco, 2000: 47).şlerin 1895’te gerçekleştirdikleri ilk halk gösterimişok etkisi yaratıyordu. Karanlık bir salonda önlerindekişi” adlı filmde, üzerlerineını tüttüren bir tren geliyordu. Bu olay karşısında seyircilerden bazıları panikleyerekıyorlardı. Burada gerçek hayata dair en gerçekçi yaratıcılığın ilkımları da atılmış oluyordu. Lumiere kardeşlerin gerçekleştirildiği bu gösterim sinemanının doğrudan aktarımını sağlıyordu. Yine bu gösterimden etkilenen seyircilerdenı yaratıcı bir biçimde ilk kullanan Meliesştur. Lumiere kardeşler sinemanın anlık görüntülerini kaydederken Melies ise buım yolları aramaktaydı. Sinemaya bu iki yaklaşım tarzı, zamanlaı türlerin oluşmasını sağladı.
2. S
İNEMA VE EDEBİYATTA TÜRLER
Sinemada türleri (genre) kurmaca (fiction) ve kurmaca-olmayan (non-fiction)
biçiminde genel olarak ikiye ay
film türleri drama, bilim-kurgu, müzikaller, komedi, korku, sava
canland
genel olarak belgesel filmler biçiminde ele alabiliriz. Her
bütün olarak incelemek gerekmektedir.
Ba
teknik konular üzerinde durulmaktayd
geli
filmi çevreleyen tarih, politika, ekonomi, ideoloji ile olan ili
yakla
arac
ile olan ili
ırabiliriz. Kurmaca sinemada başlıca karşımıza çıkanş, tarihsel dönem, western,ırma, kara-film (film-noir) gibidir. Kurmaca-olmayan sinemada da türlerişeyden önce film türlerini birşlangıçta, filmlerdeki oyunculuk, yönetim, kamera kullanımı ve kurgu gibiı. Daha sonraları film türleri ile ilgili kuramlarştirildikçe, filmlerin yaşam ile olan ilgisi de incelenmeye başlandı. Bu yaklaşım,şkisini de irdeleyen birşımdı (Bywater ve Sobchack, 1989:91). Kaminsky’ye göre de film türlerinin incelenmesiılığıyla filmlerin “...din. Mitoloji, sosyal bilimler, psikoloji ve antropolojişkisinin analizi” (Kaminsky, 1985:3) söz konusu olmuştur. Böylece filmin
ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi Cilt 1, Say
ı 2, 2005
69
olu
çal
Film türleri disiplinler aras
bir metin (text) gibi görülebilmekte ve de
Claude Levi-Strauss’un yap
olan Jim Kitses’e göre; “...tür filmleri mitolojiye benzer. Kültür ve bireyin onunla olan
ili
ve her bir izleyici bu çat
korku filmlerinde do
gibi. Bu konuya yaln
ayn
Sobchack, 1982: 91).
William K. Ferrell’e göre edebiyat
“...
31) Yine Ferrell edebiyat
korku, güldürü, ve drama olarak belirlemektedir. (Ferrell, 2000: 31) Bu tür belirlemeleri
sinema için de geçerlidir. Keith Cohen gösterge bilimsel aç
gibi iki ayr
her iki sanat dal
ç
ve sözsel ö
dal
(Cohen, 2000: 696).
Deneme, gezi,
için kaynak olu
Örne
herhangi türden bir filmin aras
biçimi olarak bir sanat dal
şumu kadar onun oluşum süreci de önem kazanarak bir bütünlük oluşturulmayaışılmıştır.ı çalışmalara da olanak tanımaktadır. Bu yolla filmlerğişik ‘okuma’ biçimleri ortaya çıkmaktadır.ısalcı yöntemini popüler film türlerine ilk uygulayanlardanşkisi hakkındaki önemli ve bazen çatışan davranışları ritüel bir tarzda tekrarlanmaktaışan değerlerden bir anlam çıkarmaya çalışır gibidir. Örneğinğaüstü olaylara inanma ve inanmama duygusunun oynadığı rolız genel anlamda insani değerlerin birçok türde bulunmasını değil,ı zamanda tarihsel ve kültürel özel alanlar eklenebilmektedir” (Bywater veın dört temel türü (genre) bulunmaktadır:şiir, kurmaca (fiction), kurmaca-olmayan (non-fiction), ve drama.” (Ferrell, 2000:ın alt-türlerini romans, macera, bilim-kurgu, gizem (mystery),ıdan farklı sinema ve edebiyatı sistemin aralarında nasıl bir ilişki bulunabileceği biçimindeki bir çalışmaya,ında da benzer kodların birden fazla sistemde yeniden ortayaıkabileceği yolundaki sonuçla varılabileceğini söylemektedir. Başka bir deyişle, görselğeler geniş bir anlam sisteminin bağdaşık parçalarını oluşturarak iki sanatının benzerliklerinin odaklaşması olarak görülmesi biçiminde özetlemektedirşiir, roman, öykü, eleştiri, röportaj gibi edebiyatın her türü sinemaşturmaktadır. Edebiyat türlerinin sinema türleri benzerlikler bulunmaktadır.ğin metin düzeyinde bir deneme ile bir belgeselin, bir roman ile kurmacaında benzerlikler bulunmaktadır. Yalnızca anlatımı yazınsallığı ön planda tutarken bir diğeri de görselliği kullanmaktadır.
3. S
İNEMA VE EDEBİYATIN ANLATIM DİLİ
Bazin’e göre “...her sanat, sanatç
bu araçla söyledi
bir devam
ının söyleyebilecek bir şeyi olduğunu ve bunuği ölçüde, kendine göre bir dildir. (...) Sinema bu yüzden öbür sanatlarını olmaktan başka bir şey değildir. Ancak, sinemanın anlatım olanakları
geleneksel sanatlar
ve konu
olur.” (Bazin, 1995:19)
Film dilini böyle betimleyen Bazin, bu dilin kullan
de de
önce estetik biçimlerde ortaya ç
teknik filme kar
dokuzunun roman ya da tiyatro oyunu yazmakta kullan
ınkinden öylesine zengin ve değişiktir ki, sinemayı ayrıca ele almakşma diliyle gerçekten boy ölçüşebilen tek anlatım tekniği saymak daha yerindeımındaki birtakım özelliklereğinmektedir: “...sinema nicelik yönünden şimdiye kadar çoğunlukla her şeydenıkıyor. Bu bir boş film kilometresi sorunudur: Bir metrelikşılık yüz metrelik öykülü film çevrilmektedir. Bu tıpkı dilin ondaılması gibidir” (Bazin, 1995:20).
Tuncay YÜCE
70
Bazin burada dolayl
ço
daha fazlas
Sinemada senaryo a
olaylara, ya da yere göre bir “çevirim senaryosu” haz
Daha sonra haz
Bu do
uzun planlar ya da k
“Aksiyonun tek tek her durumunun, an
heyecansal izlenimi güçlendirmekle kalmaz, olaylar
Al
senaryonun ak
yönünü, zaman ve ritim birli
1999:88).
Her sanat dal
bulunmaktad
renklerin ve notalar
Sinema bir araçt
karakterler, onlar
Senaryo yaz
Denilmektedir ki; iyi bir senaryodan kötü bir film ç
senaryodan iyi bir film ç
bir biçimde ele al
senaryo a
tekniklerinin i
Sanat
sanat yap
gösterir. Sanatsal de
olmaktad
edebiyat tart
Edebiyat eserlerinin ço
ı olarak film türleri arasındaki ilişkiye değinmektedir. Üretilen filmlerinğunluğunun kurmaca filmler olduğunu, ne var ki sinema dilinin bundan çokı olduğunu belirtmektedir.şamasında yapılan tüm tasarımlar öykü içerisindeki kişilere,ırlamak biçiminde olmaktadır.ırlan çevirim senaryosu doğrultusunda yazı dili görüntü diline aktarılmaktadır.ğrultuda çekilen görüntüler kurgu aşamasında yönetmenin isteğine göreısa kesme olarak adlandırabileceğimiz tekniklerle bir araya getirilirler.ının planlara ayrılarak belirtilmesiyle yalnızcaın özgün yorumunu da yaparız.ıcının her yeni konumu seyirciyi olaylara belirli tek bir yerden baktırır. Bu aradaışı içinde, kişilerin mekân içinde aralarındaki genel ilişkilerini, hareketlerininğini, vb... korumak da gerekmektedir” (Eisenstein,ında olduğu gibi sinema sanatının da kendine özgü bir anlatım diliır. Jean Mitry bunu “Edebiyat, resim ve müzik sanatını oluşturan şey sözcüklerin,ın kullanım biçimidir. Sinema için de aynı şey geçerlidir.ır. Hem de öyle bir araç ki!” (Mitry, 1989:10) Edebiyat ile sinemada daın gerçekleştirdiği olaylar ve bu olayların geçtiği yer bulunmaktadır.ımı bir filmin iyi ya da kötü olmasında belirleyici unsurların başında gelmektedir.ıkabilir ancak kötü birıkmaz. Burada görülmektedir ki tasarım aşamasında filmin iyiınması gerekir. Sinemanın edebiyattan ödünç aldığı anlatım teknikleri,şamasında ortaya çıkmaktadır. Sonrası ise sinemanın kendine özgü anlatımşidir.ın dili değer yargılarına değil, beğenilerimize göre belirir. Buna göre birıtını değerlendirmemiz değer yargılarından çok bireysel beğeniye göre değişkenlikğerlendirme estetik ve estetik-dışı ölçütlerin çatışması biçimindeır. Bu olguyu Berna Moran’ın sözleriyle şu biçimde açabiliriz: “Bugünışmalarında estetik ve estetik-dışı ölçütler çatışması biçiminde süregelmektedir.ğunda bu iki çeşit değer de yer alır (...) Hayatla sarmaş
dola
kapamak k
yap
hakk
Sanatsal varolu
de biçimin ta
simetri, vb.) içeriksel ö
ö
ba
geriye dönü
de katarak belki de roman
bir üst boyuta aktar
Sevgilim” (1959) ve “Marienbad’da Geçen Yaz” (1961) adl
ş edebiyat eserlerinin sadece yapısını dikkate almak ve hayat de |
|
|
|
|
|
|
 |
|
İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com |
|
|
|
edebiyatokyanus 692674 ziyaretçi (1257410 klik) kişi burdaydı! |