edebiyatokyanus
İÇERİK  
  ANA SAYFA
  YAZILAR
  => Attila İlhan Şiiri-DoDoç.Dr. Yakup ÇELİK
  => Bunalım Edebiyatı ve Modernizmin Sorunları-Svetlana Uturgauri
  => Karagöz'e Ezgi-Satı Erişen
  => Orta Oyunu Eksikliği-Nihal Türkmen
  => Orta Oyunu ve Karagöz-Nihal Türkmen
  => Dilin Yapısı ve Toplumun Yapısı-Emile Benveniste
  => Türkçe Metinlerde Bağdaşıklık ve Tutarlılık-İrem Onursal
  => Asansörle Yükseltilmek İstenen Çukurlar-Can Yücel
  => KÜLTÜR VE ÖTESİ-Cemil MERİÇ
  => Türkoloji-Cemil MERİÇ
  => Tevfik Fikret ve Batı Retoriği-Rıza Filizok
  => Estetik tarihimize bir bakış-Arslan Kaynardağ
  => MÜRSEL MECAZ-Rıza FİLİZOK
  => Başlıca Dil Bilimi Akımları-Prof.Dr. Rıza FİLİZOK
  => ZİYA OSMAN SABA’NIN NEFES ALMAK ADLI ŞİİR KİTABINDA -Yrd. Doç. Dr. Safiye AKDENİZ
  => HİKAYE VE ROMANDA “ANLATICI”YA GÖRE METİN TİPLERİ, - Yard. Doç. Dr. Safiye AKDENİZ
  => GÖSTERGEBİLİM-Yard. Doç. Dr. Mustafa Ö Z S A R I
  => TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜREL FARKLILIKLAR ÇERÇEVESİNDE ULUSAL KÜLTÜR-Prof. Dr. Emre Kongar
  => TÜRKİYE'NİN KÜLTÜREL ÖZ-ANLAYIŞI: AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN BİR ZENGİNLİK-Emre Kongar
  => BARIŞ KÜLTÜRÜ VE DEMOKRASİ-EMRE KONGAR
  => GOP NEYİ AMAÇLIYOR, NEYİ GERÇEKLEŞTİREBİLİR-EMRE KONGAR
  => YENİ EMPERYALİZM, HUNTINGTON VE ELEŞTİRİSİ-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME BAĞLAMINDA TÜRKİYE-Emre KONGAR
  => DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ SORUNLARI-Emre Kongar
  => AVRUPA BİRLİĞİ'NE "ONURLU VE BAŞI DİK" GİRİŞ NE DEMEK-Emre Kongar
  => TOPLUMSAL VE SİYASAL GELİŞMEMİZİ ETKİLEYEN MARKALAR-Emre Kongar
  => KÜRESELLEŞME, MİKRO MİLLİYETÇİLİK, ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK, ANAYASAL VATANDAŞLIK-Emre KONGAR
  => NİYAZİ BERKES'DE ÇAĞDAŞLAŞMA KAVRAMI-Emre KONGAR
  => KEMAL TAHİR-Hilm Yavuz
  => OYUNLARIM ÜSTÜNE-Nazım Hikmet
  => OYUN YAZARI OLARAK-Ataol Behramoğlu
  => POPÜLER EDEBİYAT- M. Orhan OKAY
  => HER SÖZ BİR ŞEY SÖYLER-Feyza HEPÇİLİGİRLER
  => Tiyatronun Kökeni, Ritüel ve Mitoslar
  => ROMANDA KURMACA VE GERÇEKLİK
  => Fuzûlî’nin Hikaye-i Leylâ ve Mecnun’u
  => SEZAİ KARAKOÇ ve HİS “;KAR ŞİİRİ”;-Selami Ece
  => İSTANBUL’UN AHMED MİDHAT EFENDİNİN ROMANLARINA TESİRİ
  => AHMET MİDHAT’A ATFEDİLEN BİR ESER: “HÜKM-İ DİL” VE MANASTIRLI MEHMET RIFAT
  => CEZMİ ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER
  => "EDEBİYATEĞİTİMİ"NDE "EDEBÎ METİN"İN YERİ VE ANLAMI
  => Mustafa Kutlu ve Rüzgârlı Pazar
  => BİR BİLİM ADAMININ ROMANI” ÜZERİNE GEÇİKMİŞ BİR TAHLİL
  => ÖLÜMÜNÜN 50. YIL DÖNÜMÜNDE
  => “MİT”TEN “MODERN HİKÂYE” “HİKÂYE”NİN SERGÜZEŞTİ
  => EDEBİYAT DİLİ/EDEBÎ DİL
  => BİR NESLİN VEYA BİR ŞAİRİN ROMANI: MÂİ VE SİYAH
  => İSTİKLÂL MARŞI’NIN TAHLİLİ
  => CAHİT KÜLEBİ
  => TEVFİK FİKRET’İN ŞİİRLERİNDE TRAJİK DURUM
  => MEHMED RAUF’UN ANILARI yahut EDEBÎ HATIRALARIN YAYIMI ÜZERİNE BİR DENEME
  => MEÇHUL BİR AŞKIN SON NAĞMELERİ: TEVFİK FİKRET’İN “TESADÜF” ŞİİRLERİ / YARD. DOÇ. DR. NURİ SAĞLAM
  => Tarihsel Romanın Eğitimsel İşlevi
  => ALIMLAMA ESTETİĞİ VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ1
  => Tanzimat Dönemi Oyun Yazarliginda Batililasma
  => SİNEMA VE EDEBİYAT TÜRLERİ
  => EDEBİYAT EĞİTİMİ, ESTETİK BİR HAZZIN EDİNİMİ
  => EDEBÎ TENKİT
  => ADALET AĞAOĞLU’NUN DAR ZAMANLAR ÜÇLEMESİNDE KİMLİK SORUNU
  => Halit Ziya ve Mehmet Rauf'un hayatları ile romanları
  => YAZIN VE GERÇEKLİK
  => MİLLÎ EDEBİYAT
  => HECE-ARUZ TARTIŞMASI/ Arş.Gör.Oğuzhan
  => AHMET HAŞİM’İN ŞİİRLERİNDE ATEŞİN DİLİ / ARŞ. GÖR. VEYSEL ŞAHİN
  => ROMAN TEKNİĞİ BAKIMINDAN YABAN
  => TANZİMATTAN GÜNÜMÜZE COCUK EDEBİYATI
  => KADIN VE EDEBİYAT
  => Şiirin Temel Özellikleri-Christopher Caudwell
  => EDEBİYAT EĞİTİMİ: HERMENEUTİK BİR YAKLAŞIM Vefa TAŞDELEN
  => VOLTAİRE VE ROUSSEAU ETRAFINDA AYDINLANMA ÇAĞI FRANSIZ YAZINI
  => TÜRKİYE’DE ULUSAL KÜLTÜR TARTIŞMALARI BAĞLAMINDA ÇAĞDAŞ UYGARLIK SORUNU
  => EDEBİYATIN DİLİ ÜZERİNE
  => TARİHİN SINIFLANDIRILMASI
  => Türk Milletini Uyandıran Adam: Attila İlhan
  => EDEBİYAT DERSLERİNİN İÇERİĞİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ KONUSUNDA
  => "Yalancı şöhretlerin Gerçek Yüzünü Ortaya Koydum"-Hilmi Yavuz
  => AVRUPA BİRLİĞİNİ YARATAN NEDENLER VE TÜRKİYE Metin AYDOĞAN
  => DİVAN ŞİİRİYLE HALK ŞİİRİNDE ORTAK BİR SÖYLEYİŞ BİÇİMİ
  => divan şiirindeki sevgili tipini alaya alan bir roman
  => ALIMLAMA ESTETİĞİ VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ
  => BAĞLANMA VE ÇELİŞKİ
  => Antik Çağ’da Tarih Yazmak
  => TARİHÎ ROMANDA POST-MODERN ARAYIŞLAR
  => Kültürel Batılılaşma
  => GARPÇILAR VE GARPÇILAR ARASINDAKİ FİKİR AYRILIKLARI
  => Harf Devrimi Üzerine Yeniden Düşünmek
  => EDEBİYAT ÖĞRETİMİNDE WALDMANN MODELİ
  => KEMÂL AHMED DEDE VE TERCÜME-İ MENÂKIB-IMEVLÂNÂ’SI
  => TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ İÇERİSİNDE URDUCA
  => Avrupalılaşmak mı, Avrupalılaştırmak mı?CEMİL MERİÇ
  => ŞAİRANE BİR ÇEVİRİ yahut TOPLUMBİLİMİN SERÜVENLERİ Cemil MERİÇ
  => 47 LİLER YAHUT BİR ROMANIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
  => ZAMAN, ZAMAN – I TERAKKİ Cemil Meriç,
  => Kırk Ambar (Cilt1)
  => KADIN RUHU, Cemil Meriç
  => Umrandan Uygarlığa-C.Meriç
  => Balzac’tan önce modern roman-Cemil Meriç
  => ARİSTARK’LA ZOİL-c.meriç
  => ELİNDE CENNET AÇAN ZEND AVESTA- c.meriç
  => SELEFÎLİK–SÛFÎLİK VE ÂKİF-SÜLEYMAN ULUDAĞ
  => Mehmet Âkif- Mâhir İz’e Yazdığı Mektuplar
  => DİDO SOTİRİYU’NUN ROMANI GİBİ BİR ROMANIMIZIN OLMAYIŞI
  => HİLMİ YAVUZ’UN DENEMECİLİĞİ
  => İRONİ KAVRAMI, GERÇEKÜSTÜCÜLÜK VE ERCÜMEND BEHZAD LAV ŞİİRİ ÜZERİNE
  => OKUNAMAYAN ROMANLAR
  => Gelenekçilik Geleneğe Dahil Değil
  => Türk Tiyatrosunda İronik Söz, İronisiz Metin
  => Postmodernist İroni
  => NÂZIM HİKMET ŞİİRİNİN SİYASİ ETKİLERİ
  => NÂZIM HİKMET ŞİİRİNDE SİNEMASAL ÖĞELER
  => Savaş
  => Newton, Goethe ve Sosyal Bilimler
  => Bir Afyon (!) Olarak Diktatörlükten Demokrasiye Futbol
  => Adorno Yüz Yaşında
  => Theodor Adorno: Kültür Endüstrisini Yeniden Düsünürken
  => ADORNO'NUN KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ KAVRAMI ÜZERİNE
  => ADORNO’NUN KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ KAVRAMI ÜZERİNE
  => Frankfurt Okulu
  => TARİHİ MADDECİLİK VE KAPİTALİZM - ÖNCESİ TOPLUMLARASYA TOPLUMU - FEODALİTE Asaf Savaş AKAT
  => POSTMODERNİZM GEÇ KAPİTALİZMİN KÜLTÜREL MANTIĞI
  => Postmodernizm Ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı 2
  => Postmodernizm Ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı 3
  => DİMİTRİ KANTEMİR'İN DOĞUBİLİM ARAŞTIRMALARINA KATKISI Georges Cioranesco
  => DİMİTRİ KANTEMİR'İN DOĞUBİLİM ARAŞTIRMALARINA KATKISI Georges Cioranesco 2
  => II. MEŞRUTİYET'TE SOLİDARİST DÜŞÜNCE: HALKÇILIK Zafer Toprak
  => II. MEŞRUTİYET'TE SOLİDARİST DÜŞÜNCE: HALKÇILIK Zafer Toprak 2
  => Türkoloji Araştırmaları Makaleler Veritabanı
  => Yeni Makaleler
  => Türkoloji Araştırmaları Dergisi
  => Türkoloji Makaleleri
  => ŞAİR DUYARLILIĞI Afşar TİMUÇİN
  => Yazılar.....
  => SEÇME YAZILAR
  => EDEBİYAT Tez / Makale / Kitap ara
  => Orhan Pamuk: Babamın bavulu Nobel konuşması
  => PiVOLKA'da Çıkan Yazılar
  => Amin Maalouf Üstüne
  => Öykünün Yüzyılı /Feridun ANDAÇ
  => Cumhuriyet Dönemi Türk Felsefesinde Bir Hareket Noktası Olarak Teoman Duralı-oktay taftalı
  => Sofist Bilgeliğin "Empirist" Dayanakları Üzerine 0.TAFTALI
  => Birlik ve Liderlik Hayalleri O.TAFTALI
  => Eğitilemeyen Bir Varlık Olarak İnsan O.TAFTALI
  => Çağdaş Bir Tarım Toplumuna Doğru O.TAFTALI
  => Sosyo-Politik Bağlamda Bir Dekadans Olarak Bilgi Toplumu O.TAFTALI
  => Aşkla Varolan Hayatlar O.TAFTALI
  => Batı Medeniyetinin Mutsuz Çocuğu Entelektüel O.TAFTALI
  => Nihat Genç Yazıları
  => Batılı Tarih Bilimi ve Tarihin Mantığı
  => Bir Hayat Alanı Olarak Aile O.TAFTALI
  => Bir Savaşın Kavramları Üzerine
  => Çalışma ve Erdem Kavramları Arasındaki İlgi Üzerine O.TAFTALI
  => Değer Üreten Hayatlar
  => Doğu'nun Hayal Ülkesi O.TAFTALI
  => Dostlukla Yükselen Hayatlar O.TAFTALI
  => Şiirimizin Hazin Sonu O. TAFTALI
  => Soğuk ve Sıcak Hayatlar OKTAY TAFTALI
  => Yalanın Fenomenolojisi O. TAFTALI
  => Günümüzde Medya Kılavuzluğu - Günümüzde Medya Kılavuzluğu
  => Ermeni Meselesinin Kökenini Batının Irkçılığında Aramak Lazım Prof. Dr. Türkkaya Ataöv
  => Osmanlı’dan Lozan’a Musul-Kerkük
  => “Sözümü Tutamadım, Artık Yaşayamam” Turhan Feyizoğlu
  => Gerilla Mustafa Kemal ve Türk Yurtsever Kurtuluş Hareketi Turhan Feyizoğlu"
  => SİYASİ TARİH YAZILARI -YEREL TARİH YAZILARI
  => Yazarlar - yazılar
  => TÜRKİYE’DE MUHAFAZAKÂRLIĞIN DÜŞÜNSEL - SİYASAL TEMELLERİ
  => yazılar 1
  => yazılar2
  => türk dünyası
  => Derin devlet
  => YAZILAR,
  => SOSYOLOJİ.
  => YAZILAR,,.
  => TANZİMAT DÖNEMİ
  => İdealizm-Realizm
  => Cemil Meriç..
  => ilhan berk
  => NİYAZİ BERKES’İN TÜRK KİTLE İLETİŞİM TARİHİNE KATKILARI
  => yazılar.
  => yazılar..
  => yazılar,
  => yazılar,,
  => yazılar.,
  => YAZILAR.
  => YAZILAR..
  => YAZILAR-
  => YAZILAR-,
  => yazılar.1
  => y.1
  => y.2
  => y.3
  => y.4
  => y.5
  => y.6
  => y.7
  => y.8
  => y.9
  => y.10
  => y.11
  => y.12
  => y.13
  => y.14
  => y.15
  => y.16
  => y.17
  => y.18
  => y.19
  => y.20
  => y.21
  => y.22
  => y.23
  => y.24
  => y.25
  => y.30
  => y.31
  => y.32
  => y.33
  => y.34
  => y.35
  => y.36
  => y.37
  => y,38
  => y.39
  => y.40
  => y.41
  => y.42
  => y.43
  => y.44
  => y.45
  => y.46
  => y.47
  => İnsan-Mekan İlişkileri
  => SANAT VE ELEŞTİRİ
  => Türkiye’de olumsuz Pierre Loti eleştirileri
  => TÜRKiYE’DE MODERN EDEBİYAT ELEŞTİRİSİ
  => ATATÜRK,
  => MAKALELER:
  => MAKALELER,
  => yz
  => yz1
  => yz2
  => yz3
  => yz4
  => yz5
  => yz6
  => yz7
  => yz8
  => FRIEDRICH NIETZSCHE’NİN TARİH ANLAYIŞI
  => Edebiyat Nedir?
  => YM1
  => YM2
  => YM3
  => YM4
  => YM7
  => YM8
  => YM9
  => İbn Battûta’da “Ahı” Kelimesi ve Anadolu
  => Simone de Beauvoir: Abjeksiyon ve Eros Etiği
  => Toplumsal Cinsiyet Düzenlemeleri
  => Psikanalitik ve Post-Yapısalcı Feminizm ve Deleuze
  => Tarihsel Bir Perspektif Üzerinden İroni Tür ve Tekniklerinin Gelişimi ve Bazı Uygulama Örnekleri Tarihi Gelişim
  => İroni ve Melankoli*
  => İroni, Nostalji ve Postmodern
  => “Daha İyi Anlamak İçin Daha Fazla Açıklamak” İsteyen Bir Yorumbilimci: Paul Ricœur
  => Kendi (Paul Ricœur Üstüne)
  => Sersemleşme Okulu
  => Osmanlı ve Avrupa Arasındaki Karşılıklı Etkileşimde Etnomaskeleme
  => Antik Yunan Tragedyasının Metafiziği
  => Sonbahar Mitosu: Tragedya*
  => Ayrışma, Çatışma ve Fanatizm
  => Fanatizm İlkelliktir
  => Tuhaf Bir Çocuk
  => Huzursuz
  => Benjamin’in Mistisizmine “Üç Yönlü Yol”
  => Renan, Irk ve Millet
  => Varlık, Benlik, Hatırlayış ve Unutuş Üzerine
  => Hangi Kilidin, Hangi Anahtarı?
  => Romanda Tarih
  => Bugün Psikanalizi Tartışmak
  => Kültürde Bakış
  => 1930 Goethe Ödülü Dolayısıyla Frankfurt Goethe Evi’nde Konuşma
  => Jacques Derrida ve Konukseverlik Sorusu
  => Metafiziğin Kalesi Hakkında Düşünmek
  => Hakların İadesi
  => Modern Etiğin İki Temel Direği Agnes Heller
  => Ezoterizme Genel Bir Giriş
  => Turnanın Semahı, Ezoterizmin Zamanı: Bektaşi ve Alevi Zaman Kavrayışla
  => Yeni sayfanın başlığı
  => Ulus-Ötesinden Hukuka Bakmak: Jürgen Habermas
  => Yeni Perspektifler Gerçeğin Çölüne Hoşgeldiniz
  => Orlan: Kırılan Ten Kubilay Akman
  => Pusudaki Ten, Vice Versa
  => Cimri ve Çöp Arasındaki Güçlü İlişki Üzerine
  => Demokrasi Kavramı Üzerine Hayli Spekülatif Bir İrdeleme
  => Benim Çöp Bayramım
  => Kamu Yeniden Kurulurken Kadınlara Ne Olacak?
  => Sonsuzluğun Sınırında: Immanuel Kant
  => Kant ve Üniversite İdeası
  => İki Yüzüncü Ölüm Yıldönümünde: Immanuel Kant ve Kantçılık
  => Kant ve Yeni Kantçılık
  => Otuz Beşinci Gece: Ruh, Can, Hayat, Ölüm, Akıl ve Öte Dünya Üzerine1
  => Ölüm Üzerine Tıbbi Çeşitlemeler
  => Ölüme Karşı Ölüm
  => Avrupa İçin Yeni Bir Ethos Üzerine Düşünceler
  => Avrupa ve Ötekileri
  => Sûfî Şiirinin Poetikası
  => Byron ve Romantiklik
  => Kötülük Toplumu ve Biçimin Muhalefeti
  => Balkanlar: Metaforların Çarpıştığı Bir Savaş Alanı
  => Badiou: Etik Üzerine
  => “Semen est Sanguis" Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta Kan
  => Âdet Kanaması Tecrübesi: Sınırlar ve Ufuklar
  => Said ve Saidciler ya da Üçüncü Dünya Entelektüel Terörizmi
  => Kültür Endüstrisini Yeniden Düşünürken
  => Adorno ve Tanrının Adı
  => Kant, Adorno ve Estetiğin Toplumsal Geçişsizliği
  => Adorno ve Berg
  => İbn Battûta Seyahatnamesi
  => Irak Savaşı ve Sivil Etkinlikler
  => Yamalı Çelişkiler Semti: Saraybosna'dan Yenibosna'ya
  => Halkla Birlikte Bir Çağdaş Kent Söylemi Üzerine
  => Yeni Dünya Düzeninin Sonu?
  => Selçuklular Anadolu’da
  => Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubâd Dönemine (1220-1237) Bir Bakış
  => 13. Yüzyılın Başında Anadolu’da Ticaret
  => Selçuklular Döneminde Anadolu’da Felsefe ve Bilim (Bir Giriş)
  => Nietzsche ve ‘Akla’ İsyan
  => Bizans Manastır Sistemine Giriş
  => Öğrenci Radikalizmi Üzerine Düşünceler
  => 1968’i Yargılamak ya da 68 Kuşağına Mersiye
  => “Gelecekte İnsanlara Çok Güzel Görüneceğiz”
  => Nevroz, Psikoz ve Sapkınlık
  => Üniversitede Psikanaliz Öğretmeli miyiz? Sigmund Freud
  => Psikanalist Kimdir?
  => Nerelisiniz?
  => Irak’a Kant Çıkarması
  => Bizans Şaşırtıyor
  => 12 eylül dosyası
  => FETHİ NACİ: Cesur, Gerçekçi Ve Halkçı... İzzet Harun Akçay
  => SON OKUDUKLARIM- İzzet Harun Akçay
  => Sabahın yalnız kuşları-İzzet Harun Akçay
  => Bir Portre - Cahit Sıtkı TARANCI - Şükran KURDAKUL
  => ŞİİR NEDİR? Cahit Sıtkı TARANCI
  => Afşar TİMUÇİN - Şair Duyarlığı
  => Ahmet KÖKLÜGİLLER - Karacaoğlan'ın Yaşamı ve Şiirleri
  => Atilla ÖZKIRIMLI - Dadaloğlu ve Çevresi
  => Aysıt TANSEL - Metin Eloğlu
  ARAŞTIRMA-İNCELEME
  SÖYLEŞİ
  DENEME
  ATTİLA İLHAN
  ATTİLA İLHAN-KÖŞE YAZILARI
  E-KİTAP
  ANSİKLOPEDİK
  SATRANÇ VİDEO DERSLERİ DÖKÜMANLAR
  SATRANÇ OYNA
  ŞİİR
  DİL ANLATIM TÜRK EDEBİYATI - LİSE KAYNAK
  EDEBİYAT RADYO
  EDEBİYATIMIZDA ŞİİR ROMAN ÖYKÜ (dinle)
  100 TEMEL ESER (dinle)
  100 TÜRK EDEBİYATÇISI (dinle)
  SESLİ KİTAPLAR
  FOTOĞRAF ÇILIK
  E-DEVLET
  EĞİTİM YÖNETİMİ DENETİMİ
  RADYO TİYATROSU
  ÖĞRETMEN KAYNAK
  EDEBİYAT TV
  SÖYLEŞİLER - BELGESELLER TV
  RADYO KLASİK
  TÜRKÜLER
  GAZETELER MANŞETLER
  ÖYKÜ ANTOLOJİSİ
  DERGİLER - KİTAPLAR - KÜTÜPHANELER
  E-DERGİ
  KİM KİMDİR BİYOGRAFİLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  EDEBİYAT OKYANUS
Tarihsel Bir Perspektif Üzerinden İroni Tür ve Tekniklerinin Gelişimi ve Bazı Uygulama Örnekleri Tarihi Gelişim
Tarihsel Bir Perspektif Üzerinden İroni Tür ve Tekniklerinin Gelişimi ve Bazı Uygulama Örnekleri
Oğuz Cebeci


 

Tarihi Gelişim


Tarihi kökenleri açısından bakıldığında, izi, Platon’un diyaloglarında “canlandırılan” Sokrates’in, “saflık taslayarak”, muhatabının bilgisizliğini teşhir etmeyi ve böylece onu kendi görüşleri doğrultusunda ikna etmeyi hedefleyen “taktik”ine kadar sürülebilen “ironi kavramı”na ilişkin tanıma, “bir olgu/durum/şey’in iç ve dış cepheleri arasında gerilim yaratan bir zıtlık ilişkisinin bulunabileceği” fikrinden yola çıkılarak varılabilir: akıllı, bilge ve yüksek karakter sahibi Sokrates’in, kendisini olduğundan “az” göstermesi, buna ek olarak, “iç” güzelliğiyle çelişecek biçimde çirkin bir “dış görünüş”e sahip olması, sözünü ettiğimiz “gerilimli zıtlık ilişkisi”ni örneklendirerek, “ironi” kavramına yönelik tanım çabaları açısından bir başlangıç noktası oluşturur.
Kavramın tarihsel gelişimine ilişkin bu perspektif içinde, Aristoteles’in gerçek duygularını saklayarak menfaat elde etme peşinde bir karakter olarak tanımladığı “eiron”un da hatırlanması gerekir; övüngen bir tip olan “alazon”la zıtlık içinde tanımlanan “eiron”, alçakgönüllü görünmeye gayret eder, ancak bu alçakgönüllülük, Sokrates’inki gibi bilginin doğurtulmasına yönelik bir taktik değildir, şahsi çıkar amaçlıdır. Buna karşılık, kişinin ne düşündüğünü ve ne hissettiğini kendisine saklaması, gerçek duygularının çoğu kez zıddını yansıtacak biçimde davranması hali, Sokrates’in “saflık taslaması”yla biçimsel bir benzerliğe sahiptir. Bu durum, ironinin yapısal bir özelliği olan “görüntü ile içerik arasındaki farklılık ilişkisi”ne bir kez daha dikkatimizi çekmelidir.
“Eiron” tipinin nispeten olumlu özellikler kazanması ise, yine bir antik çağ düşünürü olan Pyrrho’nun tanımı üzerinden gerçekleşir: buna göre, “eiron” tutarsız ve çelişkili bir evrende yaşadığımızın farkına varan, dünyayı “saçma” kavramı açısından değerlendiren, bu saçma evrenin özelliklerini teşhir ederken, bireylere de alaycı bir sükûnet haline ulaşmayı tavsiye eden bir kişiliktir. Pyrrho’nun görüşlerinin izine, daha sonra değineceğimiz “genel ironi” kavramı çerçevesinde rastlanacağını burada belirtelim.
İroni kavramının tarihi gelişimi açısından bir diğer önemli katkı, Latin dünyasının büyük retorik üstadı Quintilian’dan gelir. İroniyi “saklayıp gizleme” (dissimulatio) ve “–mış gibi yapma” (simulatio) kavramları açısından tanımlayan Quintilian’ın en önemli buluşu, ironiyi salt dile ait bir olgu olmaktan çıkararak, “bireyin hayat karşısındaki genel tutumu”nu tanımlamakta kullanmasıdır. Buna göre, ironi hayat karşısındaki genel “duruş”u gösterir; bu kavramı örneklendiren tipik kişilik ise yine Sokrates’tir. 
Çağdaş ironi kavramının Batı dünyasındaki gelişimi ise genel olarak 16. yüzyıldan başlatılmaktadır. Bu çağdan itibaren, o zamana kadar geçerli olduğu kabul edilen ideolojik sistemlerin yetersizliği ortaya çıkmaya başlamış, evreni tanrıyla-insan arasındaki hiyerarşik ilişki temelinde tanımlayan ve değişmezlikleri nedeniyle “kapalı ideoloji” olarak adlandırılan ideolojilerle, bu ideolojilere rakip olarak ortaya çıkan yeni ve “açık ideoloji”ler arasındaki çatışma, “genel ironi” kavramı aracılığıyla tanımlanmıştır. Buna göre, “kapalı ideoloji”lerin kendilerince tatmin edici biçimde tanımladıkları evren, aslında güvenilmez ve bilinemez bir yerdir. “Genel ironi” bu anlayışı gösteren bir tavırdır; eski ve yeni dünya anlayışları arasındaki uyuşmazlığa dayalı olarak, eski düzenin eleştirel bir sorgulamasını öngörmektedir. Evren karşısındaki bu eleştirel tavrı ifade eden genel ironi’nin karşısında ise edebiyatta, özellikle de satir, komedi ve bazen de trajedide rastladığımız “spesifik ironi” kavramı yer alır. Spesifik ironideki eleştirel tavır, kendi pozisyonlarının doğruluğundan ve haklılığından hareket eden kişilerin, aynı şekilde düşünemeyen ve davranamayan kişilere yönelik tepkisini dile getirir. Genel ironi, evrenin ve hayatın çelişki ve tutarsızlıklarını sergilemeye yönelirken, “spesifik ironi” eleştiri yoluyla toplumun ve bireyin ıslahına yönelen edebi türlerin kullandığı bir tekniktir; bu açıdan eleştirel ve ıslah amaçlı bir tür olan “satir”in oluşmasında temel bir yapı unsuru olarak işlev görür.
Evrenin niteliği, tanrının varlığı-yokluğu, yaşam ve ölüm gibi kapsamlı sorulardan yola çıkan ve bu tür soruların cevaplanamazlığına dikkat çeken genel ironi, çağdaş problemlerin ele alınması sırasında, politik mücadelenin bir aracı olarak, eski “grand narrative”lerin yani evrenin işleyişini açıklama iddiasındaki “kapsamlı ideolojik söylemler”in altının oyulması amacıyla kullanılmıştır. Örneğin, baskıcı dinsel yapılanmaların ateist ve liberal felsefeciler tarafından aşındırılması, genel ironinin bir uygulama alanını gösterir. Faşist ve komünist ideolojilerin “dünyanın işleyişini açıklama iddiası”nın eleştirilmesi de benzer bir genel ironi uygulamasını gösterir. Bu nedenle, genel ironinin baskıcı rejimler karşısında “özgürleştirici” bir etkisinin bulunduğu söylenebilir. Buna karşılık, bireysel hayatlar açısından bakıldığında, genel ironi, hayatın ve yaşamın bir anlamı olmadığı yolundaki çıkarsamalarıyla, bazı bireylerin hayatı olumsuzlama eğilimlerinin bir aracı ve dayanağı olarak da nitelenebilir; bu yönüyle de nihilist felsefelerin bir aracını oluşturur. Özetle söylersek, tarihsel perspektiften görüldüğünde, “genel ironi”nin Pyrrho’nun ironi tanımı kapsamında ele alınabileceği açıktır.
Spesifik ironi ise, ironistin, çözümünü bildiğine inandığı sorunsallara yönelik “yanlış tutum” içindeki birey ve toplulukları teşhir etmesinin bir aracı olarak işlev görür. Esas olarak “satir” türünün bir özelliği olan bu yaklaşımda, ironi, genel geçerliliği olan belirli bir ahlaki standardın varlığını ya da evreni algılamaya yönelik doğru bir yöntemin, örneğin bir ideolojinin geçerliliğini, bu standardın dışına düşenlerin ise yanıldıklarını kabul ederek, bu yanılgıyı teşhir etmeye yönelir. Bu durum, bizi ironinin diğer edebi türler tarafından kullanılan bir araç olduğunu görmeye sevk edecektir. Gerçekten de, komik edebi türlere ilişkin genel sınıflandırma, “satir”i bir tür, “parodi”yi hem bir tür ve hem de bir teknik olarak tanımlarken, “ironi”yi esas olarak bir teknik olarak nitelemektedir. Burada, genel ironinin özgürleştirici etkisinin tersine, spesifik ironinin “muhafazakâr” eğilimlerin bir aracı olabildiğine dikkat edilmelidir. 
18. yüzyıl sonlarından itibaren ortaya çıkan ve Alman felsefesiyle bağlantılı olarak değerlendirilmesi gereken “romantik ironi” kavramı ise Schlegel kardeşler, Müller ve Solger gibi isimler çerçevesinde ele alınmalıdır. Romantik ironi, temel kavramlarından biri olan “kendi bilincindeki sanat” anlayışı üzerinden, çağdaş edebiyat kuramlarının kimi sorunsallarını bünyesinde barındıran erken bir gelişmeyi ifade eder; bu yönüyle de postmodern edebiyat kuramlarını akla getirir. Diyebiliriz ki, romantik ironi, insanın kendi kendisinin farkına varması, buna paralel olarak, hayatın karmaşasını ve bu karmaşayı kabul zorunluluğunu anlaması temeline dayanır. Bu kabulün doğal sonucu ise, hiç bitmeyen, sürekli yenilenen ve yazarın kendisini de işin içine dahil ettiği bir eleştiri anlayışıdır. Burada, bir yandan “dünyanın insana karşı ironik tutumu” yani insanın bilinemezlikler içinde yaşamak zorunda olması ve bu dünyada bir düzen kurmaya yönelik ihtiyacının boşa çıkması, böylece, bir tür “kozmik alay”a maruz kalıyor olması, diğer yandan da, “insanın dünyaya yönelik ironik tutumu”, yani, bireyin içinde yaşadığı irrasyonel ve saçma varoluş koşulları karşısında aldırışsız bir tavır takınması, “dünyayı alaya alması” söz konusudur. Romantik ironi akımının en önemli düşürlerinden biri olan W. Schlegel’e göre, bireysel ego, özellikle de sanatçının egosu, zihin aracılığıyla, dünyadan belirli bir ölçüde bağımsızlaşabilir. Bu bağımsızlaşma, evrensel çelişkilerin ironi aracılığıyla sanat yapıtının bünyesine dahil edilmesini ve böylece aşılmasını öngörür. Buna göre, çelişkilerle dolu bir yapı, ancak kendisi de çelişkili bir tutum tarafından yansıtılabilir. Sanatsal faaliyetler de, bir yandan bu çelişkiyi yansıttıkları, bir yandan da bizzat kendi yapılarında çelişkili ve uyuşmaz unsurları barındırdıkları için, ironik bir perspektifi temsil ederler. Bu açıdan, romantik ironi “genel ironi” durumlarının sanat aracılığıyla ifade edilmesidir diyebiliriz. Sanat doğası gereği gerçekliği yansıtma girişiminde başarısızlığa uğramaya mahkumdur. Bir yandan sanatın bu eksikliği, bir yandan da, sanat eserinin hayal dünyasında yer alan, yani gerçek dünyada mevcut bulunmayan bir nesne olması, romantik ironinin ortaya çıkmasındaki başlıca etkenlerdir. Sanatçı eserinin gerçek olmadığını, bir kurgu olduğunu gösteren açık ya da imalı sözlerle romantik ironiye giden yolun başlangıcını oluşturur. Sanatın zihinlerimizde oluşturduğu “yanılsama”nın, yani “sanatın gerçeği yansıttığı duygusu”nun yıkılmasını amaçlayan bu tutum, “ön-romantik ironi” olarak da adlandırılmaktadır. Buna karşılık, sanatçının yapıtının gerçek değil de kurgu olduğu yolundaki açık ya da imalı sözleri, sanatın oluşturduğu yanılsamayı kaldırmak için yeterli değildir. Bir yanılsama düzeyinin yıkılması durumunda, bir diğer yanılsama düzeyi onun yerini alacaktır; bu insan zihninin çalışmasına ilişkin bir özelliği gösterir.

19. yüzyıldan itibaren, ironi, zeka ve mizah duygusuyla ilgili bir kavram olarak ele alınmaya başlamıştır. Bu çerçeve içinde, “ironik” tanımının olumlu bir anlamı ifade etmekte kullanıldığını söyleyebiliriz. Buna göre, ironik olan edebiyat ironik olmayan edebiyattan daha iyidir. 20. yüzyılın başlıca eleştirel akımlarından Yeni Eleştiri’nin önde gelen yazarı Cleanth Brooks, ironiyi iç ve dış arasındaki çelişkiye dayalı bir olgu olarak tanımlamak yerine, farklı yorumların bir arada tutulmasına olanak vererek, okuyucuyu, bir metindeki anlamın belirlenmesinde kullanılan süreçlerin belirsizliğini görmeye yönlendiren bir güç olarak tanımlar. Buna göre, ironi bir metindeki uyumsuzlukların tespitine ilişkindir. Şiirin parçaları arasındaki bağlantı konusu üzerinde duran Brooks’a göre, “bir ifadenin çerçeve ifade tarafından eğilmesi” ironi anlamına gelir. Çerçeve ise esas olarak konuşmacının “ses tonu”ndan oluşur. Özetle söylersek, ironi anlamın içindeki uyumsuzlukların tespitini gerektirir. Bu tespitlerin yapılması ise eleştirmenin duyarlılığına bağlıdır. Bu durum, yazar ya da metni öne çıkaran eleştiri anlayışlarına karşı, eleştirmeni öne çıkaran bir edebiyat anlayışını ifade eder.


İLETİŞİM edebiyatokyanus@gmail.com  
   
edebiyatokyanus 640558 ziyaretçi (1178282 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol